120 günde devr-i alem misali... Şimşek, yabancı sermaye için 52 bin kilometre yol yaptı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan ile yatırımcılar ile görüşmek için bu kez ABD'ye gidecek. Bakan Şimşek'in göreve geldiğinden bu yana 120 günde 52 bin kilometre yaparak 8 ülke gezmesine rağmen hala beklenen sıcak para akışı sağlanmadı. Peki yabancı sermaye Türkiye'ye neden gelmiyor? İşte yanıtı...
cumhuriyet.com.trHazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve geldiğinden bu yana sıcak para arayışı nedeniyle ülke ülke geziyor.
Bakan Şimşek binlerce km yol yapmasına rağmen yabancı sermaye Türkiye'ye henüz beklendiği gibi bir para akışı gerçekleşmedi.
Göreve gelir gelmez Körfez ülkelerine 4 kez giden Şimşek, ABD, İngiltere ve Fransa’daki yatırımcı ile görüşürken ocak ayında ise Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile tekrar ABD yolculuğuna çıkacak.
52 BİN KİLOMETRE YOL YAPTI
10Haber'in derlediği bilgilere göre, Bakan Şimşek’in 22 Haziran’da başladığı yatırım turu 52 bin 432 kilometreye ulaşarak uzunluğu 40 bin kilometre olan Ekvator’u geçti. Şimşek’in yatırım turları için 71 saat 32 dakikasını harcadığı aktarıldı.
Peki yabancı sermaye Türkiye'ye neden gelmiyor? Ekonomist Şenol Babuşcu 10Haber'de yer alan 'Yabancı yatırımcı neden gelmiyor?' adlı köşe yazısında bu soruya yanıt verdi.
İKİ FAKTÖR SEBEP OLUYOR
Babuşcu, yabancı sermaye girişinin olmamasını iç ve dış faktörler olarak ikiye ayırdı. Nedenlerini ise şöyle sıraladı:
"– Dış nedenlere baktığımızda şu anda uluslararası konjonktür bizi destekler nitelikte değil ve bu olumsuzluk giderek artıyor. Yurt dışında özellikle gelişmiş ülkelerde sıkı para politikaları sürdürülüyor. Uluslararası sermaye bu politikalara bağlı yüksek sayılabilecek faiz oranları nedeniyle bu ülkelerde kalıyor.
– Rusya-Ukrayna savaşının yanında son dönemde İsrail’de yaşananlar ve buna bağlı bölgemizde olumsuz gelişmeler yaşanma olasılığının artması, yeterli yabancı sermaye girişi ümitlerini kırıyor.
EN BÜYÜK ETKENLERDEN BİRİ KIRILGAN EKONOMİ
Yabancı sermaye girişinin önünde engel oluşturan esas faktörler ise yurt içi kaynaklı. Bunları da ekonomik faktörler ve diğer faktörler olarak ikiye ayırabiliriz.
Kırılgan ekonomi. Hem ödemeler dengesi hem de bütçe dengesindeki bozukluk. Ekonomide tam tutarlı ve şeffaf denilebilecek kararlar alınmaması. Reel olarak negatif DİBS getirileri. Enflasyon beklentilerindeki fazla iyimserlik ve bu nedenle faiz oranlarının düşük kalması.
OVP’de 2024 enflasyon oranı yüzde 33 tahmin edilmekle birlikte bu oranın tutturulmasını kimse mümkün görmüyor. Dolayısıyla beklenen enflasyona yakın olduğu söylenen politika faizi gerçekte önemli oranda negatif kalıyor.
DÖVİZ KURLARININ İSTİKRARSIZLIĞI YÜKSEK RİSK
Rating notlarının halen yatırım yapılabilir seviyesinin çok gerisinde olması. Döviz kurlarının istikrarsızlığı, döviz sıkıntısı ile döviz rezervlerinin yetersizliği, buna bağlı yüksek risklilik.
Başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomik kurumların bağımsız olmaması. Bu çerçevede Merkez Bankası’nın yatırımcı algısını olumluya çevirmek için gerekli adımları atma ve attığı adımları sürdürebilme iradesi konusundaki şüpheler.
Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına olan güven eksikliği.
KARA PARA AKLAMADA TÜRKİYE'NİN GRİ LİSTEDE BULUNMASI
Kamu ihalelerindeki kayırmacılık. Devlet kurumlarının şeffaflığı konusundaki eksiklik.
Siyasilerin geçmişte birden bire radikal değişiklikler yaratacak şekilde aldıkları ekonomik kararlar nedeniyle güven eksikliği. Türkiye’nin kara para aklama konusunda gri listede bulunması. Yerel seçimler.
Bütün bu faktörleri göz önüne aldığımızda yeterli ölçüde legal yabancı sermayenin ülkeye girişini kısa vadede sağlamak mümkün görünmüyor.
Özellikle siyasi ve sosyal nedenler olarak saydıklarımız yapısal adımları gerektiriyor. Bu konularda ilerleme sağlayıcı hiçbir çaba ise görülmüyor.
Dolayısıyla mevcut koşullarda yabancı sermaye girişinin kalıcı şekilde sağlanması mümkün değil. Sadece günü kurtarmaya yönelik çabalar var.
Günü kurtaran yabancı sermaye girişi de hangi koşullarda gelmekte ve nereye kadar bu şekilde götürülebilecek? Belli değil."