TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, sınav sistemini eleştirdi: ‘Gençler test ile tost arasında’

Selçuk Pehlivanoğlu, eğitim sisteminin temel sorunları ve alınması gereken önlemlerle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.

Sena Tufan

Türk Eğitim Derneği’nin Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu “18-24 yaş arası gençlere göre Türkiye’nin en büyük sorunu sınav sistemi. Test ve tost arasında sıkıştırılmış bir nesil yetiştiriyoruz. Bizimki eğitim sistemi değil zihinsel soykırım’’ dedi. Pehlivanoğlu, eğitim sisteminin temel sorunları ve alınması gereken önlemlerle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.  

- Türkiye’deki siyasi partilerin seçim politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri sınavdır. Her gelen milli eğitim bakanı “Sınavları kaldıracağım, dershaneleri yok edeceğim’’ vaadiyle gelip yeni sınavlar icat ediyor. Türkiye’de vaatlere baktığınız zaman bir çoğu genel, her konuya dokunan ve bir kısmı da pedagojik olmayan güncel beklentilere cevap verecek şekilde yaklaşımlar. Siyasi partilerde çeşitli ideolojik yaklaşımlara göre ayrışmalar olduğunu görüyorsunuz. Dünya eski dünya değil. Seçmen eski seçmen değil. Artık genel, hayal satan süreçlere seçmenin karnının tok olduğunu gördük. 

- Eğitim politikaları, gençlerin partilere yönelmesinde sizce ne kadar etkili?

Z kuşağının toplumun geneline göre daha bilinçli olduğunu görüyoruz. Toplumun büyük kısmı eğitimin insanlara iş imkânı sağladığını söylerken, gençler bilgi ve beceri katacağını söylüyor. Seçmenin büyük bir kısmının geleceğiyle ilgili kendini ikna edecek taahhütlerden oy değiştirme eğiliminde olduğunu gördük. Çok büyük bir oranda olmasa da lidercilerde ve partililerde de oy değiştirme eğilimi var. 

"ZİHİNSEL SOYKIRIM"

- Eğitim sisteminde temel ve acil olarak değişmesi gerekenler nelerdir?

Öğrencilere 16 yıl eğitim veriyoruz. Bu öğrenciler niçin iş bulamıyorlar ve iş kuramıyorlar? Ezberden dolayı. Bizimki eğitim sistemi değil zihinsel soykırım. Çocuklarımızı 21. yüzyılın yetkinlikleriyle donatacağımıza, yani eleştirel düşünce, dijital okuryazarlık, tabii ki matematik, Türkçe bunlar önemsiz manasında söylemiyorum, ancak ezberin müfredattan çıkarılması gerekiyor. 18-24 yaş arası gençlere göre Türkiye’nin en büyük sorunu sınav sistemi. Test ve tost arasında sıkıştırılmış bir nesil yetiştiriyoruz. Bu ülkede 12. sınıfa kadar kalmak imkansız. Şimdi barajı kaldırdık, üniversiteye girememek de imkânsız. Niye çocuklarımızı zorluyoruz ki? Sınavı kaldırmamız, okulu kıymetli kılmamız lazım. Geçen yıl Fen lisesi mezunlarının dört yıllık bir üniversite kazanma oranı yüzde 48 oldu. Fen liselerinin kurulma amacı bilim insanı yetiştirmek. Kaç kişinin bilim insanı olduğunu ne devlet biliyor ne de biz. Bu nedenle liseye giriş sınavını yüzde 80’in giremeyeceği hale getirmemiz lazım. Üniversite sınavını birden kaldıramayız. TED olarak 11. sınıfta lise diploması verilmesini öneriyoruz. Açık öğretim, önlisans programları, beceriyle girilen meslek yüksek okullarına öğrenciler 11. sınıfta okul başarı puanlarıyla bu okullara girmeli. 12. sınıf ise üniversite sınavına hazırlanma yılı olmalı. Öğrenci testini okulda çözecek. Annesinin kolundaki bileziği satıp yolladığı dershanede çözmeyecek. İnsanların cebindeki parayı dershane baronlarına aktarmayacağız. 

- Türkiye mesleki eğitimde ne durumda?

Meslek lisesine giden öğrenciler meslek yüksek okullarına okul başarı puanlarıyla direkt geçsinler. Meslek yüksekokullarındaki çocuklarımız zamanlarının yüzde 90’ını hatta yüzde 100’ünü sektörde geçirsin. Üniversite de onlara akademik koç versin. Sadece yüzde 10’luk akademik destek olsun. Bizim gibi ülkelerde en büyük sorun genç işsizlik. Herkesi üniversite mezunu yapmaya çalışmak başarı değildir. Geçen yıl Türkiye’de üniversite mezunu işsiz oranı lise mezunu işsiz oranını geçti.