Tarikatlara kapı aralanıyor: Özel kreş ücretleri ve kapatılan devlet yurtları aileleri çaresiz bıraktı
AKP iktidarının görmezden geldiği kamuya ait kreş yokluğu sorunu büyüyor. Ekonomik krizle birlikte özel okullar bir yıl için 60-195 bin TL arasında ücret istiyor.
Sena TufanÖzel okullardaki kreş ücretleri yeni kayıt döneminde 60 bin TL’den başlayıp 195 bin TL’ye kadar ulaşıyor. Yüksek bakıcı ve kreş ücretleri nedeniyle anneler çocuklarına bakabilmek için çalışma hayatından çekilmek durumunda kalıyor. Hükûmet ise kamuya ait kreşlerin sayısını artırmak yerine kapatıyor.
"KAYGI İÇİNDELER"
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyesi avukat Nilda Baltalı, Türkiye’de ailelerin çocuklarını büyütürken kaygı duyduklarını söyledi. Baltalı, “Kadınların çalışmak, üretmek, insanca bir yaşam sürme istekleri var. Bunu yaparken de çocuklarının güvende olmalarını istiyorlar. Çocuk büyütmek hayati bir mesele haline geldi” diye konuştu. Baltalı, “Yasalara göre, kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışanların 0-6 yaş aralığında toplamda en az 50 çocuğunun bulunması halinde kreş açılabiliyor. Ancak hükümet bu kreşlerin sayısını artırmak yerine verimsizlik bahanesiyle bir avuç devlet kreşini de kapatıyor. 2008 yılında yaklaşık 500 olan kamu kurumu kreş sayısı, 2016 yılında 56’ya düştü. Böylece çocuklu ailelere kalan seçenek ya kadının çalışmaması ya da aile bütçesinden kreş için para ayırmak oluyor” ifadelerini kullandı.
Baltalı, bakıcı ve kreş ücretlerini karşılayamayan ailelerin sayılarının çokluğuna dikkat çekip “Ekonomik imkânı olmayan aileler, çocuklarını ya bir aile yakınına ya da mahalledeki tarikatlara emanet etmek zorunda kalıyor” tespiti yaptı.
Yazar Şirin Yelmen Oktar da kadınların çalışma hayatından uzaklaşmak zorunda kalmasının ekonomik kaynakların eksilmesine yol açacağını belirtti. Oktar, “Dört kadından biri ikinci çocuktan sonra işten ayrılıyor. İşten ayrıldıktan sonra evde çocuklara bakmayı görev ediniyor fakat sadece kadın, ev, çocuk dengelerinin içerisinde kendini çok körelmiş hissediyor” dedi.
NE YAPILMASI GEREKİR?
Oktar, şöyle konuştu: “STK’lerin, belediyelerin, kurumların ve hükûmetin birlikte hareket ediyor olması gerekiyor. Kurumlar esnek çalışma saatlerini getirmeli. Daha küçük yaş grubundaki çocukların bırakılabileceği kreşlerin, devlete ait yuvaların sayısı çoğaltılmalı. Kurumlarda kreş olmasının zorunlu olmasına rağmen kurumlar cezayı ödeyip işin içinden çıkıyor. Cezalar kurumların ödeyemeyeceği kadar yüksek olmalı ve kreş açılmak zorunda kalmalı.”