Serebral Palsi'de erken teşhis önemli
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın İstanbul Ataşehir’deki yerleşkesinde bulunan Metin Sabancı Özel Eğitim Okulu’nu, vakıf genel direktörü Nigar Evgin ile geziyoruz. Çocuklar öğle yemeğinde. Kimisi kendi başına yiyebiliyor, kimisi desteğe ihtiyaç duyuyor. Serebral palsi tanısı konmuş ve zihinsel engelli çocuklara anaokulundan 8. sınıfa kadar eğitim verilen okulda, 76 öğrenci bulunuyor. Her sınıfta 6-8 öğrenci var.
Figen AtalayOkulda, akademik eğitimin yanı sıra çocukların gündelik hayata daha kolay uyum sağlamaları ve kendi ihtiyaçlarını giderebilmeleri amacıyla deneyim istasyonları bulunuyor. Çocuklar, mutfak atölyesinde yemek pişirmeyi, uygulama evinde çamaşır asmayı, dolap, yatak düzenlemeyi, market alanında alışveriş yapmayı, para ödemeyi öğreniyor. Serebral palsili bir çocuk özel eğitim ve rehabilitasyonla yürüyebiliyor, konuşabiliyor, okuma yazma öğrenebiliyor ve dört işlem yapabiliyor.
‘MESLEK SAHİBİ OLABİLİYORLAR’
Nigar Evgin, Türkiye’de her yıl 6 binden fazla bebekte görülen serebral palsinin doğum öncesinde, sırasında ve sonrasında meydana gelen travmalar sebebiyle bebeklik ve çocukluk döneminde en sık rastlanan fiziksel engellilik durumu olduğunu belirtti.
Evgin, “Özellikle annenin riskli geçirdiği hamilelik dönemi, erken veya geç doğum, bebeğin uzun süre yoğun bakım ünitesinde kalması, kordon dolanması, oksijensiz kalması gibi durumlar serebral palsiye neden olabiliyor. Erken dönemde konan teşhis ile sonrasında alınan özel eğitim ve rehabilitasyon sayesinde özel gereksinim sahibi bireyler birçok şeyi başarabiliyor, hatta meslek sahibi olabiliyor” diye konuştu.