Prof. Dr. İsa Eşme: İki milyon aday açıkta kalacak

Sınav sonuçlarını değerlendiren YÖK eski başkan vekili Prof. Dr. İsa Eşme, “Veriler, az sayıda öğrencinin çok iyi eğitilirken çok sayıda öğrencinin iyi eğitilmediğini göstermektedir” dedi.

Figen Atalay

YÖK eski başkan vekili Prof. Dr. İsa Eşme, Yükseköğretim Kurulu Sınavı (YKS) sonuçlarını değerlendirdi. Eşme, “Tüm göstergeler, eğitimdeki niteliğin dibe vurduğunu bir kez daha işaret etmektedir. Matematik ve fen bilimlerinin puan düzeylerine göre dağılım verileri, az sayıda öğrencinin çok iyi eğitilirken çok sayıda öğrencinin iyi eğitilmediğini göstermektedir. Eğitimde fırsat eşitliği bakımından oldukça düşündürücü olan bu durum, bugünkü eğitim sisteminin belki de en zayıf halkalarından biridir” dedi. 

FEN VE MATEMATİK ÜRKÜTÜCÜ 

Kontenjanlarda yapılacak olası artışla bu yıl başvuran adayların en çok 1 milyonunun yerleşebileceğine, yaklaşık 2 milyon adayın ise açıkta kalacağına dikkat çeken Prof. Dr. Eşme, “Bunların 700 bini, baraj puanının kaldırılması nedeniyle başvuru hakkı verilen adaylardan oluşacaktır. Baraj puanının kaldırılması ile 40-50 bin civarında olması beklenen boş kontenjanlara çok düşük puan alanlar yerleştirilecektir” diye konuştu. 

Temel Yeterlilik Testi’nde  (TYT) doğru cevap ortalaması 40 sorunun yer aldığı Türkçede 17.8, temel matematikte 6.9, 20 sorunun sorulduğu fen bilimlerinde 3.2, sosyal bilimlerde 8.0 olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Eşme, şöyle devam etti: 

“Bu sonuçların açık anlamı şudur. Üniversite adayı öğrencilerin 100 üzerinden matematik başarısı 17, fen başarısı 16, Türkçe 44.5, sosyal bilimler başarısı 40 puan kadardır. İlkokul ve ortaokul bilgilerini kapsayan TYT, temel matematik ve fen bilimlerinden üniversite adayı öğrencilerin bu kadar düşük not alması çok düşündürücüdür. Lise bilgilerini kapsayan AYT (Alan Yeterlilik Testi) sonuçlarına bakıldığında, matematik ve fen bilimlerindeki başarısızlığın bu testte de tekrarlandığı görülür. Herkesin anlayacağı dille söylemek gerekirse bunun anlamı şudur: Adayların yüzde 70’e yakını, matematik okuryazarlığı düzeyindeki soruların beşte birini çözebilmiştir. TYT’deki fen bilimleri ile AYT’deki matematik ve fen bilimlerindeki dağılımlar da aynı karakterdedir. 

YKS sınav puanlarının yığınsal dağılımı verilerine göre soruların yarısından fazlasını çözenlerin oranı yüzde 13.4 kadardır. Buna karşılık adayların yarıya yakını soruların dörtte birinden daha azını çözebilmiştir. Sıfır puan alan 96 bin 518 öğrenci de dikkate alınırsa bu dilimdeki aday sayısı 1 milyon 296 bin 994, oran yüzde 43’tür. Dört dilimden orta dilimde olması gereken yığılma, zayıf puan aralığı diliminde gerçekleşmiştir. İstatistik kurallarıyla örtüşmeyen bu dağılım, az sayıda öğrencinin başarılı, çok sayıda öğrencinin başarı düzeyinin çok düşük olduğunu göstermektedir.”

‘ÇOCUKLAR SİSTEM MAĞDURU’

Prof. Dr. Eşme, YKS 2022 verilerinden çıkan sonuçları şöyle sıraladı: 

  • Üç milyonu aşan adayın yarıya yakını, bilgi düzeyi bakımından lise mezunu yeterliliğinde değiller. Bu sonucun sorumlusu elbette çocuklarımız ve gençlerimiz değildir. Onlar bu sonucun mağduru durumundadır. 
  • Eğitimin amacı elbette LGS ve YKS gibi merkezi sınavlardan yüksek puan almak değildir. Eğitimin temel amacı her şeyden önce “topluma iyi yurttaş, iyi insan yetiştirmek, yetişen kuşağı, toplumun işine yarar kılmaktır”. Bu doğrultuda, eğitimin sosyal hedefleri, kültürel hedefleri, meslek kazandırma ve akademik hedefleri vardır. Tüm göstergeler, eğitimdeki niteliğin dibe vurduğunu bir kez daha işaret etmektedir.
  • Göstergeler, özellikle fen ve matematik alanlarında ilköğretim ve ortaöğretimde, büyük bir sorun yaşandığını ortaya koymaktadır. Fen ve matematik okuryazarlığı bilgilerini kapsayan TYT temel matematik ve fen bilimlerinden çözülen soru ortalamaların çok düşük oluşu bu öğrencilerimizin 9. sınıfa kadar kazanılması gereken en temel ve en basit matematik ve fen kavramlarını özümseyemediklerini göstermektedir. Daha açık bir ifadeyle, bugünkü eğitim sistemi, ortaöğretimi bitirenlerin yarısından çoğuna fen okuryazarlığı bile kazandıramamaktadır.