Öğrenci kabul sistemini farklı noktalara getirecek adımın başlangıcı atıldı: Üniversiteye ‘Maarif’ ayarı
Milli Eğitim Bakanı ve ÖSYM Başkanının yeni müfredat ve üniversite sınavlarına ilişkin yaptığı görüşmeyi değerlendiren eğitimci Özgür Bozdoğan, “Bütün eğitim yaşantısı; maarif modele ve yeni sisteme uydurulmaya çalışıldıkça, sorunlar içinden çıkılmaz hale gelmeye devam ediyor” dedi.
Taylan GülkanatMilli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy 2 gün önce bir araya gelerek bir görüşme yaptı. Görüşme sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Görüşmede ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ kapsamında hazırlanan ‘beceri örgüsü’ temelli müfredata geçiş yapılmasının ardından dört yıl sonraki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için birlikte yürütülecek çalışmalara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu” denildi.
Ayrıca görüşmede, 2025 yılında yapılacak Milli Eğitim Akademisi Giriş Sınavı (MEB - AGS) ve Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) kapsam ve içeriği hakkında da değerlendirmeler yapıldığı aktarıldı.
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan eğitimci Özgür Bozdoğan, “YKS, maarif modeline uygun hale getirilmeye çalışılıyor. Yani açıklamada da ifade edildiği gibi, çocuklar beceri tasarımı üzerine bir sınava alınacaklar. Bunun üniversite ile ilgili bir nitelik kaybına neden olacağı açık” dedi.
‘BİLİNMEZLİKLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Üniversiteye girişlerde bilgi ve akademik yatkınlığın dışarda bırakılacağına dikkat çeken Bozdoğan, “Üniversitelere öğrenci kabul sistemini çok farklı noktalara getirecek bir adımın başlangıcı atıldı. Karşımıza 4 yıl sonra nasıl bir tablo çıkacağının bilinmezliği ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
‘SADECE ÖSYM SINAVI MI OLACAK?’
Üniversite sınavı gibi kapsamlı bir sınavın ve arkasından gelen kritik yerleştirme sürecinin; uzlaşı olmadan, siyasi saiklerle ve MEB’in kendi iradesiyle yapılmasının sıkıntılı bir durum yaratacağını ifade eden Bozdoğan, “Maarif modelinin uygulanması zaten tartışmalı. Bir adım daha ileri atıldı ve uzlaşı olmayan bir modele uygun bir üniversiteye yerleştirme süreci tarif edildi. Şu an dokuzuncu sınıf olan öğrenciler 4 sene sonra üniversiteye tek başına ÖSYM’nin yapacağı bir sınavla mı yerleşecek? Okul başarı puanları ne kadar etkili olacak? Başka ölçüler de olacak mı? Üniversitelere bir özerklik tanınacak mı? Bunlar da tartışma konusu” değerlendirmelerinde bulundu
‘SORUNLAR SÜRÜYOR’
Milli Eğitim Akademileri için de ÖSYM tarafından bir sınav yapılacağını anımsatan Bozdoğan, “Bu sınav eğitim bilimleri ile ilgili bölümü dışarda bırakacaksa nasıl bir ölçme aracı olacak? Bu da tartışmalı. Bütün eğitim yaşantısı; maarif modele ve yeni sisteme uydurulmaya çalışıldıkça, sorunlar içinden çıkılmaz hale gelmeye devam ediyor” dedi.
Diğer Haberler
-
Laiklik Meclisi, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' için Danıştay'a dava açtı: Bu müfredat, laik Anayasa'yı yıkmaya teşebbüs suçudur -
CHP, laik eğitimi hedef alarak hazırlanan Maarif Modeli’ne karşı 24 saatlik Eğitim Maratonu başlattı -
CHP, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin iptali istemiyle Danıştay'da dava açtı