Kaynaştırma okulları! Aynı binada hem anadolu lisesi var hem de imam hatip

Ülke genelinde yeni okul ve derslik ihtiyacı giderek artıyor, bazı okul binaları çürük oldukları gerekçesiyle yıkılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu soruna çözümü ise bir binanın farklı katlarında farklı türlerde okulları bir arada bulundurmak! Aynı binanın bir katında imam hatip lisesi, bir başka katında Anadolu Lisesi olunca da okula girişten ders ziline kadar pek çok sorun yaşanıyor.

Figen Atalay

İstanbul’un merkezinde bir okul binasındayız. Binanın bir katında imam hatip lisesi, bir katında da Anadolu Lisesi öğrencileri öğrenim görüyor. Gerekçe, bitmeyen okul binası inşaatı! 

Binanın merdivenlerini çıkarken duvarlarda hadisler, dini içerikli sözler görüyoruz. Yukarı doğru çıktıkça duvar resimlerinin içerikleri değişiyor. Feminist yazarlar karşımıza çıkınca Anadolu lisesi katına geldiğimizi anlıyoruz! 

Okul zili ilahilerle çalıyor. Öğrenciler huzursuz, rahatsız. Veliler de kaygılı. Çocukları Anadolu lisesini kazandığı için duydukları mutluluğun kursaklarında kaldığını söyleyen veliler “Anadolu  Lisesinin yeni binası yapılana kadar imam hatip lisesi ile aynı binada olacağı söylendi bize ama inşaat bir türlü başlamıyor. Anadolu lisesi öğrencileri imam hatip lisesi ile aynı binayı paylaşmak, ilahiyle derse girmek istemiyor” dediler. 

Bu durum sadece İstanbul’da yaşanmıyor. Türkiye’nin pek çok yerinde bir okul binasına birden çok okul sığdırılmaya çalışılıyor.  

Okul ve derslik ihtiyacı sorununa nasıl “çözüm” getirildiğini gösteren son örneklerden biri de İzmir Bergama’da yaşanıyor. Eğitim-İş Sendikası’ndan yapılan açıklamaya göre, İzmir’de 2019 Ekim ayında yaşanan depremin ardından hasarlı bulunduğu için boşaltılan okulların yerine yenileri hâlâ yapılmadı, okullar birbirine misafirliğe gider, bir binaya sığmaya çalışır hale getirildi. 

BERGAMA VAHİM 

Özellikle Bergama’daki durumun giderek vahimleştiği belirtilen açıklama şöyle: 

“Yöneticilerin krizi fırsata çevrilerek Bergama’nın tek Anadolu lisesi olan Bergama Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin kapatılacağı ya da imam hatibe çevrileceği iddiaları gündeme gelmiştir.

Bu iddiaları aydınlatmak ve okulların üst üste binme haline bir cevap almak için yoğun uğraş veren Eğitim-İş Bergama Temsilciliğimizin Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ve konuyu Meclis’e taşıyan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in MEB’den aldığı yanıtlar, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri olan İzmir’de bile okulların halinin ne olduğunu ortaya koymuştur.

Yetkililerden gelen yanıtlarda:

- Yıkım kararı alınan İzmir Bergama Nuri Ersezgin Ortaokulu ile Osman Nuri Ersezgin İlkokulu öğrencilerinin Bergama Cumhuriyet Anadolu Lisesi binasında,

- Bergama Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencilerinin ise çevredeki diğer liselerde eğitimlerine devam ettiği belirtilmiştir.

Yani depremin üzerinden üç yıl geçmesine ve hızlı biçimde yeni bina yapma ya da mevcudu onarma imkânları bulunmasına rağmen MEB, okulları değiş tokuş yapıp birleştirerek eğitimi zorlaştırmakta ve öğrencileri, eğitimcileri ve velileri perişan etmektedir. ”

Durumun çok çelişkili olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bergama Cumhuriyet Anadolu Lisesi tehlikeliyse oraya neden başka bir okulun öğrencilerinin taşındığı, değilse neden Anadolu lisesinin öğrencilerinin başka okullara sürüldüğü anlaşılamamaktadır. Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin 2019 depreminin ardından hasarlı görülen okullar listesine alınmamış olması ve ancak yetkililerin şimdi binadan hasarlı olarak bahsediyor olmalarının çelişkisi de ‘Bölgenin geleneği olan, en köklü okulunu oldu bittiye getirip kapatmak ya da dönüştürmek istiyorlar’ iddiasını güçlendirir haldedir.

HER İLDE YAŞANIYOR

Bergama’daki bu durum, Türkiye’nin hemen her ilinde yaşanan sorunun bir benzeridir. En güvenilir yerler olması gereken okulların taşeron firmalara yaptırılması ve inşaatlarının düzgün denetlenmemesi, MEB’in ihtiyaç olan yeni derslik ve okul konusunda irade göstermemesi gibi nedenler yüzünden Türkiye’de yüzlerce okul başka okullarla aynı binayı paylaşmak durumunda kalmıştır. Tek bir binaya üç hatta bazı yerlerde dört okulun sığdığı bu kaos düzeninde öğrencilerin eğitimi hakkınca almasının da eğitim emekçisinin okul içinde nefes alacağı alanlar bulmasının da spor ve kültür faaliyetlerinin aksamadan yapılabilmesinin de fiziki imkânları kalmamaktadır. Öğrencilerin sığabilmek için bazı yerlerde üç vardiya halinde eğitim gördüğü bu ‘birleştirilmiş’ okullar, eğitim sisteminin bir utancı, yarası haline gelmiştir” denildi.

EĞİTİM-İŞ BAŞKANI KADEM ÖZBAY: 

SIRALAR BİLE UYGUN DEĞİL

Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, birçok okulun öğrencisinin tek binada öğrenim görmesine ilişkin olarak “Birden fazla okulun öğrencilerinin fiziki olarak tek bir okula sığdırılması ve bunun için de vardiyalar halinde eğitim görmesi anlamına gelen bu sistem, her şeyden önce zaten kötü olan fiziki eğitim şartlarını daha da beter hale getiriyor” dedi. 

 Çocukların bir bölümünün sabah çok erken okula gelmek zorunda kaldığını, bir bölümünün de okuldan ancak akşam saatlerinde çıkabidiğini söyleyen Özbay, şöyle devam etti: 

“ - Birçok okulda çocuklar kendilerine, bedenlerine uygun sıralarda bile eğitim alamıyor. Sabah ilkokul öğrencisinin gelip ders yaptığı sırada öğlen lise öğrencisi oturuyor.

- Çocukları vardiya halinde sığdırabilmek için zamanla yarışılması nedeniyle teneffüs saatlerinden kısılıyor. Öğrencilerin oyun oynama ve sosyalleşme faaliyetleri de  eğitim emekçilerinin nefes alma hakkı da çöpe atılıyor.

- Bu okulların en büyük sorunlarından birisi de hijyen. Teneffüslerin kısıldığı, sabahçıların boşaltır boşaltmaz öğlencilerin geldiği bu okullarda bırakın bina içini tamamen temizlemeyi, tuvaletleri temizleyip sınıfları havalandırmak için bile vakit bulunamıyor.

- Bu okullarda her oda sınıfa çevrilmeye çalışıldığı için laboratuvar, müzik odası, aktivite salonu gibi bölümler ya kaldırılıyor ya da zamanla yarışıldığı için çocuklar faydalanamıyor.”