İl il gezen CHP’li Suat Özçağdaş, eğitimdeki sorunları ve yurttaşın isteklerini anlattı

AKP’ye oy veren seçmenin beşte birinin milli eğitimden mutlu olmadığını belirten Suat Özçağdaş, “Öğrenciler okullarda bir bardak temiz suya bile ulaşamıyor. Valilere de ilettim” dedi.

Emirhan Çoban

CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, “Eğitim Buluşmaları” programının Bolu ve Bilecik ayağında yaptığı toplantıların ardından Cumhuriyet’e konuştu. Etkinlikler kapsamında Türkiye’nin illerini gezerek kentlerdeki eğitim paydaşlarının ve öğrencilerin sorunlarını dinleyen Özçağdaş, programın amacını, kapsamını ve işleyişini anlattı. Özçağdaş, programın ilerleyişine ilişkin, “Aldığımız bilgiler ışığında valilerimizden rica ettiğimiz konular oluyor. Örneğin ben her valimize su konusunu dile getiriyorum. Çocuklarımıza malalesef bir bardak temiz su veremiyoruz. Çocuklar tuvalet çeşmelerinden su içmek zorunda kalıyorlar. Her valimize kapalı oturumlarımızda ‘bunu yapabiliriz, il özel idarelerle, belediyelerimizle yapalım’ diyorum ki çocuklarımız temiz su sebillerinden su içebilsinler” dedi. Toplantıların amacına ilişkin konuşan Özçağdaş, “Eğitimin gerek kentlerin gerek ülkenin gündeminde kalmasını sağlamaya çalışıyoruz. İnsanların sorunlarını dinlediğimiz ve kendi partimizin politikalarını ve yaklaşımlarını anlattığımız bir tartışma alanı yaratmak istiyoruz” diye konuştu. 

‘CHP’Lİ OLMAYAN BELEDİYELERİ DE ZİYARET EDECEĞİZ’

Özçağdaş, programın bir sonraki durağının 12 Eylül’de Kilis olduğunu söyleyerek daha sonra Ege bölgesinde Edirne, Çanakkale, Yalova, Sinop, Kastamonu, Bartın ve Zonguldak illerine gideceklerini belirtti. Ekim’in ortasına kadar 7 bölgede 30 ile gidileceğini belirten Özçağdaş, daha sonra 14 büyükşehirin ziyaret edileceğini açıkladı. Bu kapsamda yıl sonu toplamda 45 ilde çalışma gerçekleştirilmiş olacak. 2025 yılında ise program kapsamında CHP tarafından yönetilmeyen iller ziyaret edilecek. 

‘AKP’YE OY VEREN SEÇMENİN 5’TE BİRİ BİLE MEB’DEN MEMNUN DEĞİL’

Özçağdaş, program kapsamında yapılan buluşmalara CHP seçmeninin yanı sıra AKP, MHP ve diğer parti seçmenlerinin de sık sık katılım gösterdiğini vurguladı. Özçağdaş, “İstatistikler ve anketler şunu gösteriyor; AKP’ye oy veren seçmenin 5’te biri bile milli eğitimden mutlu değil. Buraya geldiklerinde onlar da aynı şeyi söylüyor. ‘Ben iktidara oy verdim ama bu böyle olmaz, bunu böyle yapın’ diyerek öneri veriyorlar. Muhalefet olarak daha çok sesiniz çıksın diyorlar” ifadelerini kullandı. 

‘BAŞARISIZLAR VE DERS ALMIYORLAR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eğitim ve kültür sanat alanında başarısız olduğunu kabul ettiğini söyleyen Özçağdaş, “Başarısız olduklarının farkındalar, ders almıyorlar. Çünkü hedefleri sadece itaatkar, kanaatkar nesiller yetiştirmek. Öyle olunca eğitimdeki sorunlar çözülmüyor. Önemli olan çocukların düşünen, sorgulayan, eleştirebilen, araştıran çocuklar olması ki rekabetçi dünyada ayakta kalabilsinler. CHP, AKP, MHP, HDP seçmeni olsunlar hiç fark etmez. Veliler bunu istiyorlar. Milli Eğitim Bakanı (Yusuf Tekin) kendi ideolojik takıntıları sebebiyle akıntıya karşı yüzmeye çalışıyor. Böylelikle de kendi kesiminden yüksek oranda eleştiri alıyor” dedi. 

‘MAARİF MODELİN VERECEĞİ ZARARLAR ÜZERİNE TAM BİR İTTİFAK GÖRÜNÜYOR’

Eğitim kapsamında günlerce, haftalarca konuşulacak sorunların olduğunu ifade eden Özçağdaş, toplantılarda ağırlıklı olarak gündeme gelen sorunları anlattı. Özçağdaş, sorunları şöyle sıraladı:

“. AKP’nin bir karşı devrim süreci yürüttüğü ve tüm uygulamalarıyla bunu besler şekilde davrandığı. İstisnasız her yerde bu çıkıyor.

. AKP’nin kadroları belirlerken liyakatsiz, partizanca atamaları yüzünden kentlerin içindeki eğitimcilerin yaşadığı sorunlar dile getiriliyor.

. Bakanlığın tutarsız uygulamalarıyla birlikte okul öncesi eğitimiyle ilgili problemler sıkça gündeme getiriliyor.

. Birleştirilmiş okul sorunları ve kalabalık sınıf sorunları dile getiriliyor.

. Köy okullarının kapatılması, neredeyse çığlıklarla, feryatlarla her ilde dile getiriliyor. Bunun yarattığı toplumsal sonuçlar sadece eğitimle ilgili değil, toplumsal, ekonomik, kırsal kalkınmaya yönelik verdiği zararları saatlerce anlatıyorlar.

. Taşımalı eğitimin getirdiği sorunlar çokca konuşuluyor. Okul binalarının eksiklikleri, okulların materyal problemleri, okullara ödenek verilmemesi, okul aile birlikleri olmasa okulların çalışmayacağına yönelik tespitler her ilde farklı farklı insanlarca dile getiriliyor.

. Üniversitelilerin yaşadığı sorunlar, rektör atamalarının verdiği sıkıntılar, üniversite öğrencilerinin yurt, burs ve beslenmeye yönelik yaşadığı sıkıntılar dile getiriliyor.

. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin vereceği zararlar üzerine tam bir ittifak gözüküyor. Her toplum kesimi, sağcısı, solcusu herkes bu modelden ve ÇEDES projesinden, okulları gericileştirme adına yapılan adımlardan gördüğü zararları saatlerce dile getiriyor.

. ÖMK’ye yönelik öğretmenlerimizin büyük itirazları var. ÖMK ve basamaklandırmaya yönelik itirazlar çok uzun analizlerle dile getiriliyor.”