İktidarın ‘okul öncesi eğitim’ politikası: Tarikata serbest, belediyeye engel
Belediyelerin kreş açmasına yönelik bir kısıtlama olmadığını söyleyen eğitimci Maksut Balmuk “Okul öncesi eğitim kurumları; anasınıfları ile anaokullarıdır” dedi. Balmuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nı (MEB) tarikatların açtığı okul öncesi eğitim kurumlarını denetlememekle suçladı.
Taylan GülkanatAKP ve CHP’nin ‘kreş’ tartışmaları sürüyor. İktidar, belediyelerin okul öncesi eğitim kurumu açabilme yetkisini 2007 yılında CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıyarak iptal ettirdiğini söyledi.
Eğitimci Maksut Balmuk konuyu Cumhuriyet’e değerlendirdi. AYM’nin bu iptali, belediyelerin okul öncesi eğitim kurumu açarak bu kurumlarda yerel değerlendirmeler ışığında eğitim yapabileceği, bunun da anayasada sınırı çizilen 'eğitim öğretimde birlik sağlanması' bakımından belirsizlik oluşturduğu gerekçesiyle gerçekleştirdiğini belirten Balmuk, “Ülkemizin doğusunda farklı, batısında farklı, aynı ilin bir belediyesince farklı diğer belediyesince farklı bir eğitim-öğretim, hatta müfredat uygulanması söz konusu olabileceğine yönelik belirsizliği değerlendiren AYM bu hükmü iptal etmiştir.
Bu noktada şunu da ifade etmeliyiz ki: Okul öncesi eğitim kurumu kavramından anlaşılması gereken okullarımızdaki anasınıfları ile anaokullarıdır. Yani yasal düzenleme ve AYM kararları ışığında da kreş açılmasına yönelik bir kısıtlama yoktur” dedi.
‘DEVLET DENETİMİ GEREKLİ’
Kreşleri de kapsayacak şekilde okul öncesinde de devlet gözetim ve denetimi gerektiğine dikkat çeken Balmuk, “Her yaş grubundaki çocuklarımıza eğitim/öğretim açısından dokunan kurumlardan devletin (devlet adına MEB’in) sorumlu olması gerekir. İşte bu noktada ülkemizde çok sorunlu alanlar vardır.
Bugün, Bakan Tekin’in deyimiyle STK adı altında faaliyet gösteren cemaat, tarikatlar ile dernek, vakıf ya da bunlar tarafından açılan okul öncesi ve okul çağı eğitim kurumları dahi adeta denetimsizdir. Bugün devrim yasalarına dahi aykırı bir şekilde faaliyet gösteren sıbyan mektebi, medrese adı altında dahi eğitim kurumları vardır” diye konuştu.
‘HİÇBİR STANDART YOK’
Sayıları 1 milyonun üzerinde olan 4-6 yaşındaki çocukların Diyanet İşleri Başkanlığınca açılan okul öncesi eğitimlere devam etmek durumunda bırakıldığını ifade eden Balmuk, “Devletin mali kaynaklarını kullanan, her yıl bütçeden büyük bir pay alan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın adeta paralel Milli Eğitim Bakanlığı konumuna getirilmiş olması asıl tartışma konularımızdan olmalıdır. Diyanetin 4-6 yaş çocuklarımız için ayırdığı kaynak neden MEB’e aktarılmaz ve buralara devam eden çocuklar neden MEB okullarında devam etmez?
Bu eğitim kurumlarında hiçbir standart da yoktur. Kimisi cami altında kimisi bir apartmanın bir katında kimisi prefabrik bir alanda/yapıda yer almakta, pedagoji bir tarafa, oyun, bahçe gibi çocuklar için olmazsa olmaz alanlar da yok sayılmaktadır. Peki MEB; Diyanetin yanı sıra medrese, sıbyan mektebi adı altında (hatta adlarını gizleyerek) faaliyet gösterenlere ilişkin hangi gözlem ve denetim mekanizması işletmektedir?” ifadelerini kullandı.
‘ADRES MEB OLMALI’
MEB’in “Kreşler MEB’e değil Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı” söylemine ve yetkisizliğine sığınarak hareket ettiğini belirten Balmuk, “Diyanet’in eğitim faaliyetlerine ilişkin pozisyonu da maalesef budur. Asıl kafa yormamız gereken sorun bu noktadadır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu işte yer alabilir fakat eğitim öğretim faaliyet ve içerikleri açısından birlik sağlanmalı ve bu birliğin adresi de MEB olmalıdır.
Eğitim; bakanlığın adında yer aldığı üzere ‘milli’ olmalıdır. Eğitimi yöneten siyaset olsa da eğitim siyasileştirilmemel;akıl, bilim ve çağdaşlık temelli bir yapı oluşturulmalıdır” dedi.
Diğer Haberler
-
AKP, kendi kuruluşlarına dokunmayıp CHP’li belediyelerin kreşlerini kapatmaya çalışıyor... Emekli Mülkiye Başmüfettişi Esen: ‘Bakanlıklardan izin almalarına ihtiyaç yok’ -
CHP'li Özçağdaş'tan Bakan Tekin'e 'kreş' yanıtı: 'Tarikatın açtığını dert etmezken belediyelerin açtığıyla ne derdiniz var?' -
Cumhuriyetin kreşleri