İktidarın ‘dindar nesil’ hedefi doğrultusunda gerici dersler anne-babalara da anlatılacak
“Dindar nesil” hedefleyen Milli Eğitim Bakanlığı, halk eğitim merkezlerinde “inanç temelli yaşam” kursları açacak. Eğitimciler, “İktidar kendine uygun toplum yaratmak istiyor” dedi.
Aytunç ÜrkmezMilli Eğitim Bakanlığı, toplumun tepkilerine karşın gerici-dinci yeni öğretim izlencesini (müfredat) uygulamaya koymuştu. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni öğretim izlencesinde bakanlık, yeni bir öğrenci tanımı ile öğretim modeli de geliştirdi. “Yetkin ve erdemli insan” adıyla yeni bir öğrenci tanımında bir öğrencinin beden ve ruhtan oluştuğu savunularak; bir bireyin “sağlıklı bir bedene, ahlaki olgunluk taşıyan bir kalbe ve sonuçlara göre hareket edebilmeyi başarabilen dengeli bir akla sahip olması gerektiği” belirtildi. Tanım kapsamında öğrencilerin ruhsal gelişimine özen göstermesi, içsel gelişmiş yaşam tarzını benimsenmesi ve inançlarıyla uyumlu bir şekilde düşünerek karar vermeyi öğrenmesi hedeflendi.
İNANÇ TEMELLİ YAŞAM HEDEFLENDİ
Bu öğrenci tanımı merkezli geliştirilen öğretim modeli ise “erdem-değer-eylem modeli” adıyla açıklandı. Modelin hedefi; “Eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmak” olarak belirtildi. Bu modelle öğrencilere yaşam boyu sürdürecekleri eylemlerin kazanımı hedeflenirken, eylemler arasında “inanç, duygu ve izlenimlerine göre harekete geçme gücünü kendinde bulmak”, “sahip olduğu inancın gereklerini yerine getirmek” ve “satın alacağı ürünlerin inancına uygun olmasına dikkat etmek” maddelerinin yer alması tepkilere neden oldu.
VELİLERE YÖNELİK ÖĞRETİM İZLENCESİ KURSLARI AÇILACAK
Bakanlık, söz konusu modeldeki “erdemli insandan nihai hedef olan huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmak” hedefi için de harekete geçti. MEB, yeni öğretim izlencesiyle getirilen ve öğrenciyi akademik, zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören “bütüncül eğitim yaklaşımı” modeli kapsamında velilere de eğitim verilmesini kararlaştırdı. MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, halk eğitimi merkezlerindeki “aile okulları” kapsamına “Maarif Modeli Ebeveyn Okulu” kurs izlencesini de ekledi. Söz konusu kursun izlencesi ise “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, “Türk sosyal hayatında aile”, “ailece nitelikli zaman”, “ailede kültürel zenginlik”, “çocuğun başarısında aile”, “sosyal etkinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi”, “hane içi dijital eğitim” ve “akran ve arkadaşlık ilişkileri” olmak üzere 8 konudan oluşacak.
KADINLARIN ÇALIŞMASI SORUN OLARAK GÖSTERİLECEK
Kurs izlencesine, ilkokul ve ortaokullarda gösterilen “Türk sosyal hayatında aile” seçmeli dersinin yer alması dikkat çekti. Ortaöğretim düzeyinde okullarda seçmeli ders olarak verilen dersin içinde “Tarihsel süreçte Türk aile yapısı” adlı bir ünite yer aldı. Ünitenin içeriğinde İslamiyet’in kabulünden sonraki dönemde aile yapısına ayet ve hadisler ışığında değiniliyor. Peygamber’in “Veda Hutbesi” kapsamında eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumluluklarını öğrencilerin tespit etmesi hedefleniyor. Aynı dersin “Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar” başlıklı ünitesinde ise kadınların çalışma yaşamında yer alması modernleşme ve kentleşme sürecindeki Türk aile yapısının karşılaştığı sorunlar arasında gösteriliyor.
‘BAKANLIK GÖRMEZDEN GELİYOR'’
Eğitimci Özgür Bozdoğan, kursların açılmasını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Bozdoğan, “Maarif Modeli bir model ve bir öğrenci modeli oluşturulmaya çalışılıyor. Bu model şimdi veliler üzerinden geliştiriliyor. MEB'in ‘Maarif Modeli Ebeveyn Okulu’ kursları aracılığıyla iktidarın politikalarına uygun toplum yapısını oluşturma faaliyetine de giriştiği açık. Bu kurslar kapsamında veliler üzerinden de öğrencilere söz konusu model aşılanmaya çalışılacak. Öncelikle bu üzerinde uzlaşılmış bir model değil. Bakanlık bunu görmezden gelirken, velileri de dahil etmesi doğru değil. Modele açılan davaların yargı süreçleri devam ederken bu kararın alınması modeli daha da tartışmalı hale getirecektir” dedi.