Eğitimde kriz derinleşiyor
Okul binasından temizliğe gıdaya ulaşımdan birçok problemle başlayan eğitim öğretim yılında sorunlar daha da derinleşiyor. CHP Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş “Milli Eğitim Bakanı eğitim alanındaki sorunları çözmek yerine pembe bir tablo çiziyor. Çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor” dedi.
Ece İçmezSon yıllarda eğitim alanında yaşanan sorunlar giderek artıyor. Hijyen sorunları, birleştirilen okullar, barınma ve gıdaya erişim gibi problemler Türkiye’nin eğitim sistemini çöküşünü hızlandırdı. CHP Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç okullardaki eğitim kalitesinin düştüğünü vurgularken, Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları görmezden geldiğini ifade etti. Eğitim İş 4. No'lu Şube Başkanı Elbey Kale, üniversite öğrencilerinin yurt probleminin eğitim hayatlarını tehdit ettiğini aktardı.
YURT SORUNU: ÖĞRENCİLER EĞİTİM HAKKINDAN MAHRUM KALIYOR
Eğitim İş 4. No'lu Şube Başkanı Elbey Kale, özellikle yurt sorununun giderek büyüdüğünü ve öğrencilerin büyükşehirlerde barınma bulmakta zorlandığını belirtti. Elbey Kale, üniversite öğrencilerinin yurt bulma sorununu eleştirerek, öğrencilerin barınma konusunda ciddi zorluklarla karşılaştığını açıkladı. Kale, özel yurtların yüksek maliyetlerinin yanı sıra devlet yurtlarının yetersizliğinin de öğrencileri olumsuz etkilediğini vurguladı.“Yurt bulamayan öğrenciler okullarını dondurmak zorunda kalıyor; bu, yıllarca süren emeklerinin heba olması demek,” diyen Kale, özellikle tarikat yurtlarına yönlendirilme endişesinin altını çizdi. Yerel yönetimlerin sorumluluğuna dikkat çeken Kale, CHP’li belediyelerin öğrencilere destek olmak için yurt açma gerekliliğini vurguladı. Kale, yurt sorunu ile ilgili ‘’Tarikat yurtlarına mı yönlendirmek mi istiyorlar?’’ sorusu akla geliyor. diyerek “ Öğrencilerimizi tarikatlara teslim etmemeliyiz” ifadesiyle, gençlerin eğitim haklarının korunmasının hayati önem taşıdığını belirtti. Öğrencilerin barınma sorununa çözüm bulunması için toplumun duyarlılığının artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
CHP’DEN EĞİTİM KRİZİ UYARISI: ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ TEHLİKEDE
Cumhuriyet Halk Partisi Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir’deki deprem sonrası boşaltılan Sasalı anaokulu, ilkokulu ve ortaokulu öğrencilerinin Çiğli Fen Lisesi’nde eğitim görmelerine dair endişelerini dile getirdi.
Sasalı anaokulu, ilkokulu ve ortaokulu öğrencilerinin, deprem nedeniyle Çiğli Fen Lisesi’nde eğitim görmek zorunda kalmalarını eleştiren Özçağdaş, "Milli Eğitim Bakanı karanlıkta eğitim sorununu 3.09.2024 tarihinde okullara gönderdiği genelge ile çözmeye çalışıyor. Genelge ile ikili eğitim yapılan okullarda teneffüs saatleri ve ders saatlerinin kısaltılabileceği belirtiliyor. Ancak çocuklarımızın yaşayacakları öğrenme kayıpları Bakan tarafından hesaplanmıyor. Ders saatleri 30 dakikaya düşürülen ilkokul öğrencileri günlük 60, ortaokul öğrencileri 70, lise öğrencileri ise 80 dakika kayıp yaşıyor. Başka bir ifade ile bu çocuklarımızın eğitim öğretim yılı içerisinde ortalama 45 günlük bir kayıp yaşayacaklardır. Birleştirilen okullar ve ikili eğitim yapılan okullarda teneffüs süreleri azaltılmasına rağmen karanlıkta eğitim devam ediyor. Milli Eğitim Bakanı derslik sayıları ile övünse de çocuklarımız karanlıkta eğitime devam ediyor" dedi.
‘’PLANLAMA HATASI’’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları görmezden geldiğini ifade eden Özçağdaş, ‘’Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde siyasallaşma politikaları sonucunda bazı okullarımız kapasitelerinin çok altında öğrenci ile, bazıları ise kapasitelerinin çok üzerinde öğrenci ile eğitim-öğretim yapmak zorunda kalıyorlar. Bu planlama hatası nedeniyle birleştirilmiş ve ikili eğitim yapan okullarda bulunan çocuklarımızın eğitim-öğretimleri karanlıkta devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı okul türlerinde dönüşüme giderek ikili eğitim sorununu çözebilecekken sorunları görmezden geliyor’’ dedi.
‘’ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ TEHLİKEDE’’
Öğrencilerin geleceğinin tehlikeye girdiğini belirten Özçağdaş ‘’İzmir depremi nedeniyle yıkım kararı alınan okulların öğrencileri başka okullarla birleştirilmiştir. Özellikle ilk ve ortaokullarla birleştirilen liselerde eğitim öğretim akşam saat 20-21’e kadar devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanı eğitim alanındaki sorunları çözmek yerine pembe bir tablo çiziyor. Çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Sabahın karanlığında okula ulaşmak için evinden çıkan ve akşamın geç saatlerinde karanlıkta evine dönmeye çalışan çocuklarımızın yaşayacakları tehlikelerden doğrudan Milli Eğitim Bakanı sorumludur’’ açıklamasında bulundu.
‘’ÇOCUKLARIMIZ İÇİN GÜVENLİK ZAAFİYETİ’’
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise konuya ilişkin, Sasalı İlköğretim Okulu’nun deprem sonrası Çiğli Fen Lisesi’ne taşındığını, ancak 1.5 yıldır bu süreçte hiçbir adım atılmadığını dile getirdi. Lise öğrencilerinin sabah 9’da derslere başladığını, ilköğretim öğrencilerinin ise akşam 9’a kadar okulda kaldığını belirterek, bu durumun çocuklar için büyük bir güvenlik zaafiyeti oluşturduğunu söyledi.
Her iki siyasetçi de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve bürokratlarını yaşadıkları hayal aleminden çıkarak gerçek sorunlarla yüzleşmeye ve çözümler üretmeye davet etti. Kılıç, "Eğitimde sessiz devrim değil, sorunları görmezden gelmek var" diyerek, Çiğli Fen Lisesi’nde yaşanan krizin acilen çözülmesi gerektiğini belirtti. Öğrencilerin eğitim haklarının korunması ve eğitim kalitesinin düşmemesi için gerekli adımların atılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
DEVLET OKULLARI GELECEKSİZLİKLE KARŞI KARŞIYA
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, Türkiye'deki eğitim sistemine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son beş-altı yılda eğitim sisteminin giderek işlevsiz hale geldiğini belirten Kalafat, devlet okullarının mevcut durumunun içler acısı olduğunu vurguladı.
"TEMİZLİK VE YARDIMCI PERSONEL YETERSİZ"
Kalafat, okullardaki temizlik ve yardımcı personel eksikliğinin ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sorunu reddetmesine rağmen okullarda hizmetlerin sağlıklı bir şekilde verilemediğini dile getirdi. Bakanlığın, 60 bin temizlik personeli alındığı yönündeki açıklamasına rağmen, bu personelin günlük yevmiye ile çalıştırıldığını ve sigortalarının günlük yapıldığını belirten Kalafat, "Önümüzdeki ay bu personelin büyük kısmının işsiz kalacağını öngörüyoruz" dedi.
"KAMUSAL EĞİTİM ŞİRKET MANTIĞIYLA YÜRÜTÜLÜYOR"
Kalafat, eğitimde kamusal güvencenin yerini şirket mantığına bıraktığını ifade etti. Yardımcı hizmetlerde kadrolu atama yapılmamasını eleştiren Kalafat, “Bu durum, kamusal eğitimi daha da zayıflatıyor. Devlet, eğitimin tüm süreçlerini, temizlikten güvenliğe kadar, kamu güvencesiyle yürütmek zorunda" dedi.
İZMİR'DE 200’E YAKIN OKUL BİRLEŞTİRİLDİ
İzmir’de deprem güvenliği nedeniyle 200’e yakın okulun birleştirilmiş eğitim sistemiyle faaliyet gösterdiğini söyleyen Kalafat, bu durumun öğrenciler açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti. Birleştirilen okullarda sabahçı ve öğlenci sistemin uygulandığını, sınıfların kalabalık olduğunu, temizlik ve hijyenin sağlanmasının zorlaştığını dile getirdi. Kalafat, ‘’ Öğrenciler geç saate okuldan çıkıyor. 200’e yakın okul birleştirildi. Bu rakam çok büyük bir rakam bu durumun hızlıca düzeltilmesi gerekiyor’’ dedi.
"BESLENME SORUNU ÇOCUKLARIN EĞİTİME ERİŞİMİNİ ETKİLİYOR"
Kalafat, okullarda çocukların beslenme sorunlarının giderek büyüdüğünü vurguladı. Bir öğünün maliyetinin ciddi rakamlara ulaştığını ve birçok ailenin bu masrafları karşılayamadığını belirtti. Devletin, en azından okullarda bir öğün sıcak yemek sağlaması gerektiğini ifade eden Kalafat, "Devlet, bu talebi reddediyor. Oysa çocuklar aç kalıyor ve devlet yemek vermek bizim görevimiz değil diyor. Kamu harcamalarına baktığımızda o paralarla çocukların karınları doyabilir " dedi.
MESLEK LİSELERİNDE UCUZ İŞ GÜCÜ SÖYLEMİ
Kalafat, meslek liselerinde uygulanan iş gücü politikalarını da eleştirdi. Öğrencilerin düşük ücretlerle çalıştırıldığını ve iş dünyasına adeta "peşkeş" çekildiğini belirten Kalafat, "Çocuklar asgari ücretin üçte biri rakamlarla turizm, inşaat ve tamir sektörlerinde ucuz iş gücü olarak kullanılıyor" diye konuştu.
"EĞİTİMDE NİTELİK SORUNU VE LAİK EĞİTİM İHTİYACI"
Eğitimde yaşanan sorunların temelinde nitelikli ve laik eğitim verilmemesinin yattığını savunan Kalafat, "Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarının altında yatan en büyük nedenlerden biri de eğitimde nitelikli öğrenci yetiştirememesidir" dedi. Din eğitiminin artırılması yönündeki projeleri eleştiren Kalafat, "ÇEDES gibi projeler, oy kaygısıyla yapılan şükürcü bir nesil yetiştirme çabasıdır. Oysa dünya eğitimde bambaşka yerlere gelmiş durumda" ifadelerini kullandı.