Ataması yapılan öğretmenler bu sefer de 'güvenlik soruşturması'na takıldı
Atanmalarına rağmen güvenlik soruşturmaları tamamlanmadığı için göreve başlayamayan ya da “ücretli” olarak çalışmak zorunda kalan öğretmenler mağduriyet yaşıyor.
Figen AtalayEylül ayında atamaları yapılan öğretmenlerden bir bölümü, üç aydır güvenlik soruşturması sonucunu bekliyor. İstanbul’a ataması yapılan ve ev tutan öğretmenler, kiralarını ödeyemediği için oda arkadaşı aramak zorunda kalıyor.
Sosyal medyada dayanışma grupları oluşturan öğretmenler, ekonomik açıdan mağdur olduklarını ve öğrencilerine kavuşamadıklarını belirterek soruşturmaların bir an önce sonuçlanmasını istiyor.
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “1 Eylül’de ataması yapılan 20 bin öğretmenin çoğunun güvenlik soruşturması sürdüğü bahanesiyle göreve başlatılmaması ve bu öğretmenlerimize ‘ücretli’ statüsü teklif edilmesi MEB’in beceriksizliğinin göstergesi” dedi.
İçişleri Bakanı Süleymen Soylu’nun Eylül ayında “Yeni atanan öğretmenlerimizin güvenlik soruşturmalarında elimizi çabuk tutuyoruz” sözlerinin üzerinden aylar geçtiğini hatırlatan Özbay, şöyle devam etti:
“Bu durum bir mağduriyet yarattığı gibi akıllara dayanağı olan bir şüpheyi de ekmiştir. Yakın geçmişte bu mekanizmanın bir muhalif eleği gibi kullanılması, özellikle 17-25 Aralık sürecindeki güvenlik soruşturmalarında hiçbir tarikatla en ufak sağlantısı bulunmayan ilerici eğitimcilerin de hedef alınmış olması ne yazık ki bu şüpheleri besliyor. Üstelik en üst mahkemede hakkınızda bir dava açıldığında dahi bilgi alabiliyorken bu güvenlik soruşturmalarının içeriğine ve akıbetine dair hiçbir cevap alınamıyor olması da meselenin hukukla çelişir başka bir boyutu.”
EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLDİ
Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, “Soruşturma uzadığı için öğretmenler ev kiralayamadı, kiralayan ödeyemedi, çocuklar öğretmenleriyle buluşamadı ve eğitim hakkı ihlali yaşandı” dedi.
Hukuksuz resmi bir “fişleme” uygulamasının yasalaştırıldığını belirten Kurul, “Sözleşmeli öğretmen atamalarının ardından atanan bütün öğretmenler hakkında ilgili yasal düzenlemeye dayanılarak güvenlik soruşturması yapılmakta ve atanan öğretmenler geçmişe yönelik olarak değerlendirilmektedir. Güvenlik soruşturması yapan birimler en çok istihbarata dayalı bilgileri kullandıklarından öğretmenlerin güvenlik soruşturması olumsuz çıkabilmektedir. Ancak Danıştay istihbari bilgiyi tek başına güvenlik soruşturmasında delil kabul etmediğinden idare mahkemesine dava açıldığında uygulamanın iptali yönünde kararlar verilebilmektedir” diye konuştu.