Vinnitsa’ya artık bahar geldi

Daha önce yazmıştım... Benim iki haftadır bulunduğum Vinnitsa kenti Kiev’in onda biri olmasına rağmen Kiev’den çok daha canlı. Sonuçta yakındaki askeri havaalanı gibi tesisler Rus füzelerine hedef olsa da yakınlarda Rus askerleri yok. Böyle olunca savaş önlemleri burada daha erken kalkmaya başladı.

Deniz Berktay

Birkaç gün önce, bira gibi hafif alkollü içeceklerin satışı yeniden serbest kaldı (Kiev’de hâlâ yasak). Öyle olunca göl ve nehir kıyıları ellerinde biralarla gezen çiftlerle, arkadaş gruplarıyla doldu. Buradaki piknik havasına bakınca birkaç yüz kilometre ötedeki cehennemi hayal etmek güç. Vinnitsa’ya artık bahar geldi. Umarım Kiev’e de gelir. 

Aslında Kiev’de de yavaştan normal hayata dönüş var. Bazı dükkânlar tekrar açılıyor. Eğitim kurumları uzaktan da olsa yeniden eğitime başlıyor. Kiev’in tamamen kuşatılma ihtimali her geçen gün, zayıflıyor. 

Odamda, Vinnitsa’nın yerel televizyon kanalı açık. Hava hücumu tehlikesi olduğunda, yayın derhal kesiliyor ve ekranda bir hoparlör resmi belirerek  şehir sakinleri, en yakın sığınağa gitmeye çağrılıyor. Akşamları yerel kanalda Ukrayna güvenlik servisi Vinnitsa il teşkilatından genç bir kadın günlük raporu sunuyor: “İlimizde durum kontrol altındadır. Bugün iki kişi Rusya lehine propaganda yaparken yakalanmıştır.” 

Savaş, basılı gazetelere ölümcül darbe indirmiş, bayiler kapanmıştı. Geçen gün, yerel gazetelerden birkaç tanesi, savaş sonrası ilk nüshalarını verdi.

BANDOLU BİR ETKİNLİK

Önceki gün savaşın başından beri ilk sosyal etkinliğe denk geldim. Vinnitsa’nın merkezinde belediye bandosu, Ukrayna marşlarını ve geleneksel şarkılarını çalıyordu. Aslında güzel bir etkinlikti. Fakat etkinliği sunan kişilerin “Sıradaki parçayı dostumuz İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a, bu şarkıyı bize büyük yardımlarda bulunan ABD Başkanı Biden’a ve Amerika halkına” şeklinde sunumlar yapması ve bunların bir de ayrıca tercüman tarafından İngilizce’ye çevrilmesi beni düşündürdü. Biden’a ve Amerika’ya selam gönderilen konuşmada “Kiev’in üç gün içinde alınacağı sanılırken alınmadıysa, bunda sizin çok büyük rolünüz vardır” demeleri, herşey bir yana Ukraynalı askerlerin yazdığı destanı küçültmek demek. Bir de Avrupa ülkelerine selam gönderiliyor, göçmenleri kabul ettikleri için. (Oysa Avrupa, Ukrayna’nın genç nüfusunu kapıyor ve geri verir mi bilinmez.)

 “Evet Rusya düşman olabilir fakat Batılılar da babalarının oğlu mu?” diye sormadan edemiyorum.