Ukrayna'daki neo-Nazi Azak Taburu'nun karanlık sicili
Batı basını, Mariupol'de savaşan milisleri birer kahraman olarak takdim etmeye devam ediyor, ancak Rus kamuoyuna göre söz konusu milisleri bir araya toplayan Azak Taburu, Ukrayna'nın güneydoğusundaki yerel halk için cehennemin ve yıllarca süren terörün sembolü. İşte, Azak taburunun karanlık sicili...
cumhuriyet.com.tr“Beni baş aşağı astılar; başıma, gövdeme, uzuvlarıma vurdular. Başımdan aşağı döktükleri su ile kendime geldim. Sol kulağımın yanından silah sıktılar...” Bu sözler, Ukrayna Komünist Partisi üyesi Tatiana Ganja'ya ait.
30 Ekim 2014'te Mariupol'da, Azak Taburu'na mensup üniformalı beş milis tarafından gözaltına alındı. 11 Mayıs referandumu için çalışma yürütürken, “Uzlaşmaz bir ayrılıkçı” olarak kara listeye alındığının farkında bile değildi.
26 Aralık'ta Ukrayna ile Donetsk Halk Cumhuriyeti arasında yapılan bir mahkûm takasının ardından serbest bırakıldı. O tarihten bu yana Donetsk'teki yurtlardan birinde yaşıyor. Azov, Mariupol'daki evini yağmaladı.
BAŞLANGIÇ
Nisan 2014'teki Yevromaydan olaylarından sonra Ukrayna'nın güneydoğusundaki tüm büyük şehirlerde Meydan destekçileri ve muhalifleri arasında sokak savaşları patlak verdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Vekili Oleksandr Turchynov bunun üzerine Donbass'ta bir Terörle Mücadele Operasyonu başlatıldığını duyurdu. NATO, operasyona katılan “gönüllü taburları” desteklerken bu taburlar daha sonra sivillere ve esir alınan milislere yönelik vahşetleriyle ün kazandı.
Azak Taburu, Harkov merkezli neo-Nazi örgütü, Ukrayna Vatanseverleri'nin bir kolu olarak 5 Mayıs 2014'te kuruldu ve “Vatanseverler” ilk kongrelerini, 1999'da Hitler Almanya'sında görülen yürüyüşlere benzer bir meşale alayı ile açtılar. 50-60 savaşçıdan oluşan birimde birkaç düz tüfek ve tabanca vardı. Doğrudan Reichsführer SS Himmler'in ordusuna atıfta bulunan Kara Kolordu yamaları Azak tarafından uzun süre kullanıldı.
Azak, başlarda Ukrayna İçişleri Bakanlığı Özel Görevler Devriye Polisine bağlı gönüllü bir taburken Ekim 2014'te Ulusal Muhafız Alayına dönüştürüldü. Kısa bir süre sonra da top ve tank kullanma yetkisi ile donatıldı.
MARİUPOL KATLİAMI
Azak'ın varlığı, Mariupol sakinleri için 2022'den çok öncesine dayanıyor. Zira 2014 baharında orada olanlar, Donbass katliamının en ölümcül kesitini yaşadılar.
Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına ilişkin referandumun 11 Mayıs 2014'te yapılması planlanıyordu. Ukrayna Güvenlik Servisi'nden (SBU) eski Yarbay Vasily Prozorov'a göre, Mariupol'deki polis memurlarına, sandık merkezlerini kapatarak seçim komisyonu üyelerini gözaltına almaları ve oylamayı engellemeleri yönünde emir verildi. Ancak bölge halkı bunu reddetti. Çıkan olaylar neticesinde çok sayıda polis memuru, güvenlik görevlisi ve sivil yaşamını yitirdi.
BEYAZ ÖNDER
'Beyaz Önder' takma adıyla bilinen neo-Nazi Andriy Biletsky, 2014 yılında, hapisten beraat ettirilerek Azak'ın lideri oldu ve aynı yıl Ukrayna parlamentosuna seçildi. Arkasında, Azak birimi için “özel planları” olduğunu ifade eden Ukrayna İçişleri Bakanı Arsen Avakov vardı.
Andriy Biletsky, Sputnik / Stringer
Biletsky, bir konuşmasında şöyle diyordu:
"Neslimizin mücadelesinin hedefi, Üçüncü İmparatorluk olan Büyük Ukrayna'yı yaratmaktır. Ulusumuzun bu kritik yüzyıldaki tarihi görevi, dünyanın beyaz halklarına, varlıkları için son bir haçlı seferi örgütlemek ve Samiler liderliğindeki insanlık dışılığa karşı gerçekleştirilecek bu haçlı seferine önderlik etmektir..."
Aynı Biletsky, 'kan saflığı' üzerine de şu ifadeleri kullanıyordu:
"Göçmen sorunu gerçekten de kilit bir sorun. Bizim inancımız, insanlarımızı yok eden her şeyi yok etmek yönündedir. Bildiğiniz gibi her şeyi; ekonomiyi, sokaklardaki düzeni, demografiyi, güçlü ordu ve donanmayı, nükleer silahları geri getirebilirsiniz ama geri getiremeyeceğiniz tek şey kanın saflığıdır..."
Biletsky taraftarları, 14 Nisan 2006'da, Koliivshchyna'nın (1768'de Polonyalılar ve Yahudilerin toplu katliamına yol açan Kazak ayaklanması) yıldönümünde, şehir merkezinde yabancı karşıtlığı temalı, "İşgale karşı Ukrayna yürüyüşü" düzenlediler. Çeşitli tahminlere göre mitinge 100 ila 200 kişi katıldı. Bu olayı Harkov'daki Vietnamlıların pansiyonlarına yönelik saldırılar izledi.
KAMPLAR VE EĞİTİMLER
Biletsky, saflarına katılmaları için aşırı-sağcı gençlik alt kültürlerinin temsilcilerini çağrı yaptı. Genç neo-Naziler; örgütün dayak, baskın ve pogrom gibi şiddetli mücadele yöntemlerine başvurmasından etkilenmişlerdi.
Aynı dönemde aşırı sağcı ve paramiliter Ukrayna Vatanseverler örgütü de “vyshkols” adlı eğitim kamplarını organize etmekteydi. Bu kamplarda, okul çocukları için havalı tüfeklerle ateş etme, ormanlarda yürüyüş yapma ve kamp ateşi etrafında şarkı söyleme etkinlikleri düzenleniyordu. Biletsky ise diğer taraftan milislere özel savaş, taarruz ve yakın dövüş eğitimi veriyordu.
Azak'ın sadece Harkov şubesinde 2010'ların başında 200 ila 300 arasında savaşçı vardı ve bunlardan bazıları, sürekli olarak örgütün binalarındaki kışlalarda yaşıyordu.
FİNANS KAYNAKLARI
Azak, kısmen oligark tarafından finanse ediliyordu. Ayrıca, Ukrayna Ulusal Bilgi Servisi (yerel bilgi toplama, iletim ve işleme pazarındaki en büyük şirketlerden biri) direktörü Svetlana Zvarich de faaliyetlerine destek oluyordu. Ancak bunun dışında örgüt de karıştığı soygun ve yağma olaylarıyla kendine finansman yaratıyordu.
Örneğin 2016 yılında bir kuyumcuyu soyulmuş ve tezgâhtarı da öldürülmüştü. Aynı yıl Azak komutanlarından Vadym Troyan'ın emrindeki kuvvetler Kievli bir iş insanından zorla iki milyon Grivna (68 bin dolar) tutarında haraç almıştı. SBU Başkanı Vasyl Hrytsak'a göre Azak Taburu aynı yıl benzer en az on suça karıştı.
Azak milisleri için haraç önemli bir gelir kaynağıdır. Bölgedeki kumarhanelerden birinin sahibi tarafından Sputnik'e verilen demece göre, sözde vatanseverler 2015 yılının ortalarında ortaya çıktı ve tüm kumar salonlarını ziyaret ederek “pazarlık” teklif ettiler. Her salondan ayda 30 ila 50 bin Grivna [1000 ila 1700 dolar] tahsil ettiler. Ödemedikleri takdirde bir hafta içinde Molotof kokteyller ile kumarhaneyi yakacaklarını belirttiler.
Igor Kolomoisky
NAZİZİM LABORATUVARI
Azak Taburu, güçlü ideolojik geçmişiyle öne çıkıyor. Neo-Naziler, anti-Semitler ve ırkçılar, taburun ön saflarında yer alıyor. Sembolleri, Nazi Almanyasının sembolü Üçüncü Reich; hemen tüm askeri birimleri üniformalarında bu yamaları kullanıyor.
Bazı fotoğraflar, Azak savaşçılarının Temmuz 2014'te Donbass'a gönderilmeden önce bağlılık yemini ettiğini gösteriyor. Alayın bayrağında yine bir Nazi sembolü olan 'Wolfsangel' bulunuyor. Bu işaret, aynı zamanda Hitler'in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) de amblemidir.
Biletsky bir röportajında Azak'ta üç düzine ulustan temsilci olduğunu, söylüyor ve şöyle devam ediyor, "Aramızda Çinli ya da Nijeryalı yok...”
Her ikisi de Azak tarafından 2016 yılında kurulan Ulusal Kolordu ve Ulusal Druzhina birimlerinin sayfalarında alayla ilişkili yabancılarla yapılmış bir dizi video röportaj mevcut.
O röportajlardan birinde, Rus asıllı bir neo nazi olan Alexei Levkin'in görüşleri de mevcut. Çok sayıda etnik cinayet işleyen bir çetenin üyesi olmaktan hüküm giymiş bir neo-Nazi olan Levkin, faşizmi, SS taburlarını ve Üçüncü Reich'ın toplama kamplarını yüceltiyor.
Levkin'in günlüğünden yapılan alıntılarda şu ifadeler yer alıyor: "Adolf Hitler, Beyaz Dünyamız için eşitsiz bir tartışmaya girişmiş büyük bir liderdir. O, mücadelemizin büyük sembolüdür..."
Başka bir gönüllü, Norveçli Joachim Fürholm, Hitler’i “nasyonal sosyalist devrimci” olarak nitelendiriyor ve 2011'de kanlı bir eyleme imza atan Norveçli aşırı sağcı terörist Breivik'in yaptıklarına da "hayranlık" duyuyor.
Fürholm, bir Nazi radyosu olan Radyo Wehrwolf'a verdiği röportajda Azak'ı "faşizm laboratuvarı" olarak değerlendiriyor. Fürholm, sözlerini şöyle bitiriyor, "Kendimi Batı'nın her yerinden küçük bir gönüllü grubuna liderlik ederken buldum: Amaç biraz savaş deneyimi kazanmak ve adamlardan bazılarını beceri ve bilgi aktarmaları için geri göndermekti. Bir bakıma faşist bir laboratuvar..."
Kaynak: Sputnik