Ukrayna'da yaşananlar ve bitmeyen göçler
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Deniz Berktay, Ukrayna'da yaşanan gelişmeleri bildiriyor.
Deniz BerktayVinnitsa’da bir hafta kaldığım misafirhaneden çıkıp bir otele yerleştim. Her şey bir yana, son günlerde giderek daha fazla göçmen alan öyle bir mekânda yeni gelenlere yer açmak lazımdı. Misafirhanede, insan kalabalığına ek olarak, ev hayvanı sayısı da arttı. Kimisi kedileriyle gelmiş, kimisi köpekleriyle. Ortalık, bunların sesleriyle yankılanıyor (Çernobil Santralı’nda 1986’da patlama olduğunda, oradaki halk tahliye edilirken, ev hayvanlarını bırakmaları ve yanlarına sadece bir haftalık yiyecek ve giysi almaları söylenmiş, fakat o insanlar, bir daha evlerine dönememişti. Ev hayvanını aile üyesi gibi görenler için büyük bir acı). Kiev’de, yıllarca önce Ukraynaca öğretmenliğimi yapan Elena Hanım’la konuştum: Savaşın başlamasıyla, okuldaki Çinli öğrenciler Ukrayna’dan ayrılırken, kuşlarını ona vermişler. O da bunlardan birine “Bayraktar”, diğerine de “Javelin” adını koymuş, silah isimleriyle seviyormuş onları.
ÜLKENİN GELECEĞİ
Batıya doğru göçler, dalga dalga devam ediyor. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, bu zamana kadar 3.5 milyon Ukraynalı, ülkeyi terk etmiş. Ülke içi göçlerle birlikte, savaşın başından beri evini terk edenlerin sayısı, 10 milyon. Ukrayna’nın toplam nüfusunun 40 milyon olduğunu hatırlarsak, savaş başlayalı daha bir ay bile olmamışken her dört Ukraynalıdan biri evini terk etmiş. Avrupa’ya gidenlerin büyük kısmı dönmeyi düşünmüyor. Savaştan önce de Ukrayna Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biriydi. Üniversite mezunu pek çok genç diplomasındaki uzmanlığa göre bir meslekte üç kuruşa telim etmek yerine komşu Polonya’ya gidip işçi olarak çalışmayı tercih ediyordu. Polonya’nın genç nüfusu Almanya’ya göç ettiği için Polonya bunu Ukrayna’nın genç nüfusunu ithal ederek telafi ediyordu. Bazıları da, Polonya’da kendisinin veya çocuğunun oturum izni alabilmesi için, kendisini etnik Polonyalı olarak göstermeye çalışıyordu (dört yıl önce, bir Ukraynalı bakan, Polonyalı azınlığın çocuklarına eğitim veren bir Polonyalı azınlık okulunu ziyaret etmiş, fakat oradaki öğrencilerin hiçbirinin Polonyalı olmadığını, Ukraynalı ailelerin, çocuklarını Polonyalı olarak gösterdiğini fark etmişti). Savaş, bu kan kaybını daha da hızlandırdı. O nedenle Ukrayna’nın tek sorunu Rusya’dan topraklarını korumak değil, Avrupa’dan da bu nitelikli ve genç nüfusunu korumak. Ülkenin geleceğine yönelik tehditler bir tane değil.