Ukrayna topraklarını geri alacak mı? İşte 3 maddede Ukrayna’nın büyük taarruzu!

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna güçlerinin büyük taarruzu başlattığını duyurdu. Ukrayna’nın taarruzundaki hedef ne?

Sarp Sinan Hacır

Rus ordusunun çatışmaların en yoğun yaşandığı Bahmut muharebesini zaferle bitirmesinin ardından gözler Ukrayna’ya çevrildi. Batıdan verilen ekipmanların teslimat ve eğitimlerinin tamamlanmasıyla Ukrayna, aylardır beklenen taarruzunu başlatmaya hazır konuma geldi. Rus Savunma Bakanlığı beklenen taarruzun dün başladığını ve Ukraynalıların püskürtüldüğünü iddia etti. Ruslar, 250 Ukrayna askeri, 16 tank, 3 piyade muharebe aracı ve 21 zırhlı aracın imha edildiğini duyurdu.

UKRAYNA NEYİ HEDEFLİYOR?

Ukrayna ordusu geçtiğimiz yıl başlattığı iki taarruzu da başarıyla tamamlamış, işgal altındaki Herson ve Harkiv bölgelerini tekrardan kontrolü altına almıştı. Bu taarruzların gerçekleştiği dönemde Rus ordusunun büyük sorunları vardı. Ukrayna’ya karşı başlattığı “özel askeri operasyona” sadece 150-200 bin kadar personelle katılmış ve verdiği kayıplar sonrası Rusların hatlarında ciddi boşluklar meydana gelmişti. 

Dahası, Herson bölgesi Rusya’nın kontrol ettiği bölgelerden Dinyeper nehriyle ayrılıyordu. Yani Rus lojistikçilerinin, birliklerini besleyebilmek için her gün bir nehri geçmesi gerekiyordu. Bu lojistik yorgunluk geçen yıl beklenen taarruzun en mantıklı hedefinin Herson olacağı izlenimini yarattı. Ukrayna’nın taarruzu da buraya başladı. İlk 5-6 gün Ukraynalıların ağır kayıplar verdiklerini ve ciddi bir ilerleme sağlayamadıklarını gördük.  1 hafta sonra ise asıl şok doğudaki  Harkiv’de geldi. Savunması zayıflamış Rus birliklerinin karşısına Herson’dakinden çok daha büyük ve çok daha eğitimli bir ordu çıkmıştı. Sadece bir kaç günde Harkiv’i geri almayı başardılar. Biraz da panik yapan Ruslar, seferberlik ilanı sonrası açı reçeteyi uygulamaya karar verdiler ve Herson’dan da çekildiler. 

İşte Ukrayna, benzer bir zaferin peşinde. Ancak işi bu sefer biraz daha zor. Rus ordusu savaş devam ettikçe ciddi sorunlarının üstesinden geldi. İnsan gücü sorunları seferberlikle çözüldü. Batı tarafından sağlanan HIMARS roketlerinin vurduğu mühimmat depoları cephe hattının gerisine çekildi. Tabii bu Rusların yeni sorunlar yaşamadığı anlamına gelmiyor. Wagner paralı askerleri ve Rus ordusu arasındaki gerilim giderek yükseliyor. Özellikle bağımsızlığını ilan edip Rusya’ya katılan Donetsk Halk Cumhuriyeti birliklerine bağlı komutanlar Rus ordusuna ciddi eleştirilerde bulunuyorlar. Bu sorunlar sahada bir zayıflığa karşılık gelecek mi onu zaman gösterecek. 

Zaporijya’da olası bir taarruzun ana hedefi önce Melitopol sonraysa Mariupol’e uzanan bir bölgeyi kontrol altına alarak Azak denizine ulaşmak ve Rusların Kırım’la kara bağını kesmek. Topraklarını geri almanın yanında Ukrayna’nın bir de sembolik bir hedefi var. O da kendisine destek olan batılılara yaptıkları harcamaların boşa gitmediğini göstermek. Batıya bağımlı çalışan Ukrayna ordusunun kendisine yapılacak yeni yatırımları güvence altına almasının tek yolu bu. Özellikle de Batı medyasında Ukrayna’ya verilmesi çokça konuşulan F-16’ların kaderi de buna bağlı.

TAARRUZ NASIL GELİŞTİ?

Açıkçası bugün başlayan çatışmalar bu taarruzun ilk adımı değildi. Geçtiğimiz haftalarda Zaporijya ve Donetsk çevresinde Ukraynalıların zayıf nokta bulma adına yaptığı küçük saldırılar kaydedildi. Dahası, Rus asıllı olduğu iddia edilen “isyancılar” liderliğinde Rusya Federasyonu toprağı olan Belgorod bölgesine bir işgal girişiminde bulunuldu. Bu girişim, 24 saat sonra püskürtülse de benzer denemeler sınır bölgesi boyunca tekrarlanmaya başladı. 

Batılı uzmanlar Ukrayna’nın Rus ordusunu kendi topraklarını savunmaya zorlandığını düşünüyorlar. Bu sayede Ukrayna’ya konuşlandırılmış birlikler Rusya sınırına geçecek ve Ukrayna’nın taarruzu için daha uygun bir ortam oluşacaktı. 

Ancak Ruslar, bu durumdan pek rahatsız değiller. Moskova’ya yapılan SİHA saldırıları ve Belgorod işgali Putin’in “Rusya’yı işgal etmek istiyorlar” algısına ciddi anlamda hizmet ediyordu. Bu sayede Rus halkında zaten çok yaygın olmayan savaş karşıtlığı tamamen kırılabilirdi. 

Belgorod bölgesine yapılan saldırılar aklınıza 3-5 kişilik bir grubun sabotaj faaliyeti gibi gelmesin. Batıdan gelen zırhlı araçlara sahip ve topçu desteği kullanan, hatta helikopterlerin bile eşlik ettiği bir taarruzdu bu. Neticede buradan Moskova’ya gidecekleri yoktu ama sahip oldukları güç rahatsızlık yaratacak kadar da ciddiydi.

Şimdiyse çok daha büyük bir güçle güneyde Zaporijya ve Donetsk’in üzerine gidiyorlar. Zaporijya’nın savunma hatları savaşın başından beri güçlendiriliyor. Donetsk ise Ukrayna taarruzunu 8 yıllık derin tahkimatlarla bekliyor. 

UKRAYNA KAZANIR MI?

Ukrayna’nın Batı’dan aldığı ekipmanların sayısı bu denli büyük bir taarruz için yeterli olmayabilir. Ukrayna envanterine katılacak Batılı tank sayısı 300’ü buluyor. Bunların 100’ünün hala cepheye ulaşması bekleniyor. Ukrayna, bu araçları güçlendirilmiş tahkimatların üzerine yollayarak ilk günden ağır zayiatlar vermek istemeyebilir. Taarruzun başında kaybedeceği NATO tankları Rusya için propaganda imkanı oluşturacak ve Ukraynalıların moralini ciddi anlamda etkileyecektir. Bu nedenle genel beklenti, Ukrayna’nın taarruzun ilk adımlarını savaşın birinci fazından kalan ekipmanlarıyla yürütüp olası bir kırılma sonrası NATO araçlarını sahaya sürmesinden yana.  Dahası Ukrayna, elindeki bütün ekipmanları tek bir taarruzda kullanarak savaşın geleceği adına büyük bir zar atmak istemeyecektir.

Ukrayna ordusu, şu an için Zaporijya’ya saldırıyor ve küçük de olsa ilerlemeler kaydetti. Ancak Harkiv’de yaptığı gibi daha büyük ve daha iyi eğitimli bir kuvvetle bambaşka ve beklenmedik bir noktaya saldırabilir. Örneğin ülkenin güneydoğusundaki Luhansk bölgesi bu tarz bir hücum için uygun olabilir. Aynı derecede tahkimatların bulunmadığı ve Ukraynalıların ele geçirmeyi başardığı Harkiv bölgesinin hemen güneyinde kalıyor.

Uzmanlar, Harkiv’deki gibi 48 saatte düşen savunma hatlarından ziyade uzun süren çatışmaların yaşanacağı bir taarruz ön görüyorlar. Ukraynalılar, hava kuvvetlerinin yarısını kaybettiler, dahası Rus hava desteğini püskürtecek hava savunma sistemleri de ABD’nin sızan istihbarat belgelerine göre tükenmek üzere. Bu durumda avantajın Ruslardan yana olduğu açıkça söylenebilir.