Türkiye'de Ukrayna savaşının gölgesinde Covid pandemisi: 'Bireysel mücadele' mümkün mü?
Türkiye’de Covid-19 önlemlerinin kaldırılması ve Ukrayna savaşının gündemde geniş yer bulmasıyla pandemi ikinci plana atıldı. Birçok ülke de kısıtlamaları yavaş yavaş kaldırıyor. Peki bugün bakıldığında sahada nasıl bir durum var? BBC Türkçe’ye konuşan uzmanlar pandemi ile mücadelede bakış açısının değiştiğini söylüyor.
BBC TürkçeDünyada Covid-19 aşılamalarının artmasıyla birlikte bazı ülkeler normalleşme yönünde yeni adımlar atmaya başladı. Onlardan biri de Türkiye.
2 Mart'ta Bilim Kurulu toplantısı sonrası kameraların karşısına geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 pandemisiyle mücadelenin artık aşıyla verileceğini söyledi ve normalleşme için alınan kararları açıkladı.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, aşılamaların da artmasıyla birlikte Covid-19'la mücadelede bakış açısının değiştiğini belirtiyor.
BİLİM KURULU ÜYESİ KAYIPMAZ: DÜNYADA HASTALIKLA BİREYSEL MÜCADELE DÖNEMİNDEYİZ
Sağlık Bakanlığı'nın günlük olarak açıkladığı verilere göre, son bir haftadır günlük vaka sayıları 20 binin altında seyrediyor. Ölüm sayıları ise Ağustos 2021'den bu yana ilk defa 20 Mart'ta 100'ün altına indi.
Sağlık Bakanı Koca, 11 Mart'ta yaptığı açıklamada "salgın, toplumsal hayatı tehdit eden bir olay olmaktan önemli ölçüde çıktı" demişti.
Ancak birçok ülkede hâlâ vaka ve ölüm sayıları yüksek seyrini koruyor. Almanya'da 24 Mart'ta ilk kez vaka sayıları 300 binin üzerine çıktı, 318 bin 387 olarak açıklandı. Aynı gün 300 kişinin de öldüğü açıklandı.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Covid-19'la mücadelede dünyada bir yöntem değişikliğine gidildiğine vurgu yapıyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Kayıpmaz, pandeminin uzun sürmesinin "tedbirlerden yorulmaya ve tehlike algısının zayıflamasına" yol açtığını, bu nedenle de "dünyanın her yerinde normalleşmeye yönelik adımların atılması gerektiğini" söyledi.
"Dünyada hastalıkla mücadelede toplumsal mücadeleden bireysel mücadele dönemine" geçildiğine vurgu yapan Kayıpmaz, bu dönemin en önemli koruyucusunun ise "aşı" olduğunu belirtti.
'KAPİTALİZM, OMİCRON'A YENİLDİ'
Bir tarafta aşılamalar devam ederken, diğer taraftan da pandeminin ekonomik sonuçlarıyla ilgili endişeler artıyor. Ülkeler de tek tek kısıtlamaları kaldırmak için adımlar atıyor.
Peki pandemi ile bireysel mücadele mümkün mü?
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği'nden (KLİMİK) Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ise "Pandemi bireylerin sorumluluğuna bırakılamaz" diyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Ertuğrul, bulaşıcılığının yüksek olduğu bilinen Omicron varyantının hızla yayılması ile birlikte ekonomik sistemin durma noktasına geldiğini belirtti ve şu değerlendirmeyi yaptı:
"Tüm hasta insanların izolasyonları, karantina süreçleri, temaslıların karantina sürelerini eklediğiniz zaman sistem bir durma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu birçok ülkenin, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika bakış açısından bahsediyorum, sistemin durma tehlikesiyle karşı karşıya kalması nedeniyle farklı bir bakış açısına doğru yönelmesine yol açtı. Sistem de kendiliğinden bir kontrol mekanizması geliştirdi.
"Kapitalizm, Omicron'a yenildi. Tüm sağlık politikaları şu anda sistemin tıkanmamasına göre belirleniyor. Hükümetler ve sağlık otoriteleri halk sağlığını önceleyen politikaları uygulamaktan imtina ediyorlar"
'PANDEMİ BİTMEDİ, DEVAM EDİYOR'
Covid-19 pandemisi son iki yılda üzerinde en çok konuşulan konuların başında geldi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, şu anda dünya genelinde 475 milyondan fazla kişi koronavirüse yakalandı ve virüsün neden olduğu Covid-19 hastalığı sonucu 6 milyondan fazla kişi hayatını kaybetti.
24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş ile pandemi hem dünya hem de Türkiye gündemindeki yerini kaybetti.
WHO Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, 17 Mart'ta yaptığı bir konuşmada, "Vakalardaki artış, bazı ülkelerde testlerin azaltılmasına rağmen gerçekleşiyor. Bu da gördüğümüz vakaların buzdağının sadece görünen kısmı olduğu anlamına geliyor" demişti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de Türkiye'de vaka sayılarının düşmesine karşın ölümlerin hala sürdüğüne dikkat çekiyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Ökten, hükümetin pandemi yönetim politikalarına değindi ve "Her ne kadar iktidar ve Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi bitti gibi gösterilip veya yok sayılıyor ise de pandemi bitmedi, devam ediyor" dedi. İnsanların hala hastalandığına ve öldüğünü belirten Ökten, Türkiye ve dünyada aşılama oranlarının artırılması gerektiğini söyledi.
Uzmanlar ayrıca, yeni varyantların ortaya çıkabileceğine de dikkat çekiyor.
Dünyada aşılamanın henüz yeterli oranda yapılmadığını belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, hastalığın yayılmasıyla yeni varyantların çıkabileceğine vurgu yaptı:
"Yeni varyantlarla birlikte pandeminin tekrar tekrar kendini yenileme olasılığı artacak. Bugüne kadar yaşadık. Bundan sonraki süreçte yenisiyle karşılaşmayacağımızın garantisi yok"
Dünyada bugüne kadar 11 milyar doz aşı yapıldı.
Türkiye'de hatırlama dozu ile birlikte toplam 146 milyon doz aşı yapıldı. İki doz aşısı yapılanların toplam nüfusa oranı yüzde 63 civarında. Hatırlatma dozu yapanların oranı ise daha düşük.
Hatırlatma dozlarının yapılması gerektiğine vurgu yapan Bilim Kurulu Üyesi Afşin Emre Kayıpmaz, hastaneye yatışı yapılan vakaların büyük bir kısmının "altta yatan birden fazla ek hastalığı olan, ileri yaştaki, hiç aşılanmamış veya hatırlatma dozlarını olmamış" bireyler olduğunu söyledi.
KAPALI ALANLARA AŞI KARTI İLE GİRİŞ ZORUNLULUĞU GELİR Mİ?
Türkiye'de yeni kararla birlikte açık havada maske kullanımı zorunlu olmaktan çıktı, kapalı ortamlarda ise havalandırma ve mesafe kuralına bağlandı. Ayrıca yeni dönemde HES kodu uygulaması da kaldırıldı.
Bazı uzmanlar ise kapalı alanlara girişlerde aşı kartı/aşı kimliği gibi uygulamaların getirilmesi gerektiğini söylüyor.
TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, aşılama oranının düşük olduğunun altığını çizdi, "kapalı ortamlar en büyük tehlike" dedi. Ayrıca tedbirlerin bir süre daha devam ettirilmesi gerektiğini belirten Ökten, kapalı ortamlara girişlerde "aşı zorunluluğu" gibi tedbirlerin getirilmesi gerektiğini de söyledi.
Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise "Şu anda kapalı alanlara girişte aşı kartı/aşı kimliği gibi uygulamalar gündemde değil" değerlendirmesini yaptı.