Türk ve ABD heyetlerinin F-35'lerle ilgili görüşmesini uzmanlar değerlendirdi: Seçime yönelik algı

Ankara-Washington görüşmesine ilişkin emekli Büyükelçi Umar, seçim öncesi “algı yaratma” çabası olduğunu söyledi. Emekli Tümgeneral Karataş ise “F-35 ile ABD bağımlılığı yüzde 100’e çıkar” dedi.

Çağdaş Bayraktar

Türkiye ve ABD arasında savunma sanayi odaklı görüşmeler gündemdeki yerini koruyor. F-16’lar ile ilgili görüşmelerin ardından heyetler önceki gün Washington’da bir araya geldi. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada iki ülkenin savunma bakanlıklarına bağlı heyetlerin görüştüğü, istişarelerin devam edilmesi konusunda hemfikir oldukları ve bir sonraki görüşmenin ise ilkbahar aylarında yapılacağı belirtildi. 

Gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren emekli Büyükelçi Süha Umar, bu görüşmelerin seçim odaklı algı operasyonu olduğunu söyledi. İktidarın bu görüşmelerde iki temel amacı olduğuna dikkat çeken Umar, “Birincisi ABD ile ipleri tamamen koparmayarak seçim öncesi ABD tarafından gelebilecek olası yaptırım ve olumsuz açıklamaların önünü kesmek, ikincisi ise F-35 konusunda Türkiye sanki hâlâ masadaymış gibi algı yaratmak” dedi.

(Süha Umar)

F-35 konusunda ABD’nin Türkiye’yi proje dışına ittiğini anımsatan Umar, “Bunun üstüne de Türk-Yunan dengesini Yunanistan’ın yararına olacak girişimlerde bulundu” ifadelerini kullandı. Bu iki amacın da Türkiye’ye getirisi olmadığını söyleyen Umar, “Ülke yöneticilerinin zaafları üzerinden Türkiye’nin sıkıştırılmasının çok üzücü olduğunu” söyledi. 

‘ABD’YE BAĞIMLILIK ARTAR’

ABD’nin, F-35 projesini kendisi için “hayati önemde” olarak nitelendirdiğini belirten emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ise “ABD, F-35 projesi ile hem uçağa sahip ülkeleri neredeyse tam kontrol edecek hem de açıkça sömürecektir” dedi. “F-35’lerin alınması durumunda Türk Hava Kuvvetleri olarak halihazırda ABD’ye yüzde 90-95 bağımlılık oranı, yüzde 100 olacaktır” diyen Karataş, “Bu tespit şaka veya korkutma amaçlı değildir” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti. 

(Beyazıt Karataş)

Bu uçakların “uçan bilgisayar” niteliği nedeniyle sistemsel karar vericisinin ABD olacağının altını çizen Karataş, bu girişimin savunma sanayindeki etkisine de değinerek “F-35 konusunun gündemde tutulması, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli savunma projesi olan Milli Muharip Uçak çalışmalarını da sekteye uğratacaktır” dedi.