Suriyeliler depremin ardından ülkelerine yeterince yardım gönderilmemesinden şikâyetçi
Kahramanmaraş depremlerinin Suriye'de yol açtığı yıkımın bilançosu ağırlaşıyor. Bölgeye ilk Birleşmiş Milletler (BM) yardımları ulaşmaya başlasa da bunlar arama kurtarma ekipleri ve ağır ekipmanları içermiyor.
BBC Türkçe10 Şubat Cuma sabahı yapılan son güncellemelere göre Suriye'de deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 553'e çıktı.
Cumartesi ölü sayısına dair bir güncelleme yapılmadı.
11 Şubat’ta Suriye’nin Halep kentine giden Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebereyesus da “Burada gördüklerim karşısında çok üzgünüm. Depremzedeler dondurucu soğuklarla karşı karşıya ve yeterli barınma, gıda, su, ısınma ve tıbbi yardım imkânları yok” dedi.
Suriye hükümeti, muhaliflerin kontrolündeki İdlib’e bir konvoy göndereceklerini açıkladı.
Fransız haber ajansı AFP’ye göre konvoyun pazar günü yola çıkması bekleniyor.
Suriyeliler ülkelerine yeterince yardım gönderilmemesine tepki gösteriyor.
Londra’da 11 Şubat’ta Başbakanlık önünde bir araya gelen yaklaşık 30 kişilik bir grup, “Suriyelilerin hayatları değerlidir” pankartları açtı.
Protestonun örgütleyicilerinden Mazen Gharibah, BBC’ye yaptığı açıklamada İngiltere ve Birleşmiş Milletler’in Suriye’ye çok az yardım etmesinin “utanç verici olduğunu” söyledi.
Suriye’de muhaliflerin ve cihatçı örgütlerin denetimindeki yerlerde faaliyet gösteren kurtarma ekibi Beyaz Baretliler’den İsmail al Abdullah, “Suriyelilerin kanı uluslararası toplumun ellerinde” dedi ve daha fazla kurtarma ekipmanına ihtiyaç duyduklarını belirtti.
SAMS Bab el Hava hastanesinden Dr. Faruk el Ömer de “Normalde bile yeterli sağlıkçımız yoktu, böyle bir felaket karşısında çok yetersiz kaldık” dedi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), depremler nedeniyle Suriye'de 5,3 milyon kadar insanın evsiz kalmış olabileceğini açıkladı.
Şam'dan Cenevre'deki basına bilgi veren BMMYK Suriye temsilcisi Sivanka Dhanapala, ön tahminlere göre Suriye çapında depremden etkilenen herkesin barınak yardımına ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Dhanapala, "Bu çok büyük bir rakam ve bu insanlar halihazırda kitlesel olarak yerinden edilmiş durumdalar” dedi.
Dhanapala, BM ajansının bu kişilere toplu barınma merkezlerinin yanı sıra çadırlar, plastik örtüler, termal battaniyeler, uyku tulumları, kışlık giysiler sağlamaya odaklandığını söyledi.
Bir kısmı muhalif güçler tarafından kontrol edilen kuzeybatı Suriye hakkında da konuşan Dhanapala, özellikle bu bölgeye yardım götürmenin çok zor olduğunu belirtti.
Öte yandan Suriye devlet medyası, Şam’ın muhaliflerin kontrolündeki bölgelerdeki depremzedelere uluslararası yardım gönderilmesine izin verdiğini duyurdu.
Fakat BBC İzleme Servisi, Suriyeli aktivistler ve radikal İslamcı grupların, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde bulunan insanları, hükümetin Serakib geçiş noktası üzerinden deprem yardımı ulaştırmasını reddetmeye çağırdıklarını bildirdi.
Bu tür bir yardımın, Beşar Esad yönetimi tarafından kuzeydeki muhalif bölgelerde etki kurmak ve bu bölgeleri kademeli olarak geri almak için bir adım olarak kullanılacağını öne sürdüler.
İdlib vilayetinin çoğunu kontrol eden kuzeybatıdaki baskın cihatçı grup Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Şam hükümetinden yardım alacağı iddiasını yalanladı.
Şu anda Türkiye'den Suriye'ye tek bir sınır kapısı üzerinden ulaşılabiliyor ve son günlerde iki yardım konvoyu geçti, ancak çok daha fazla yardıma ihtiyaç olduğu kaydediliyor.
İsviçre ve Brezilya, gelecek hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye gündemiyle toplanması çağrısı yaptı.
Küresel bir insani yardım kuruluşu olan Uluslararası Arama Kurtarma Birliği CEO’su David Miliband, yardımda ihtiyacı olan insanlara destek gitmediğini; bu sebeple Suriye’de ikinci bir felaketin kapıda olduğunu söyledi.
BBC’ye konuşan Miliband, “Suriye’nin kuzeyindeki ihtiyaçlarla karşılanan arasında büyük uçurum var. Çok basit temel ihtiyaçlar bile insani bir şekilde karşılanmaktan çok uzak” dedi. İlk felaketin deprem olduğunu, yaklaşmakta olan ikincisinin ise ciddi sağlık sorunları olacağını söyledi.
Beyaz Baretliler gönüllüsü Ammar al Salmo da uluslararası yardımların zamanında gelmediğini ve kurtarılabilecek binlerce kişinin bu sebeple hayatını kaybettiğini söyledi ve “Artık enkaz altından ses duymuyoruz, yani şu an artık çok geç kalındı” ifadelerini kullandı.
BBC Cenevre Muhabiri Imogen Foulkes, Suriyeli gönüllü arama kurtarma ekibi Beyaz Baretliler'in depremin 100. saatinde Suriye'nin kuzeyine yeni yardım gelmediğini iddia ettiğini bildirdi. BM bunu reddetmedi.
Ancak BM, hem iç savaşın sürmesi hem de benzin gibi yardım dağıtımında zaruri ihtiyaçların bulunamaması sebepleriyle kendisine yöneltilen eleştirileri "haksız" olarak nitelendirdi.
BM yardım görevlileri, yardım gönderebilmek adına Türkiye'den Suriye'nin kuzeyine doğru daha çok sınır kapısının açılması gerektiğini söylüyor.
Depremden beri geçişler kapalı durumdaydı. Bu nedenle, Suriye'nin kuzeyine yardım ulaştırma konusunda sorunlar yaşanıyordu.
Öte yandan Reuters haber ajansı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın deprem bölgesine ilk ziyareti gerçekleştirdiğini aktardı. Suriye devlet medyası Esad'ın Halep'te bir hastaneyi ziyaret ettiğini bildirdi.
ÇAVUŞOĞLU: CİLVEGÖZÜ'NE EK OLARAK İKİ SINIR KAPISININ AÇILMASI İÇİN ÇALIŞMA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'yi de etkileyen depremlerde yardımların iletilmesi için hazlihazırda açık olan tek kapı olan Cilvegözü Sınır Kapısı'na ek olarak iki kapının daha açılması için çalıştıklarını şu sözlerle dile getirmişti:
"Cilvegözü sınır kapısı açık. İki kapının da açılması için çalışıyoruz. Bu siyasi değil insani bir konu. Gelen yardımların Suriye'ye ulaşması adına gerekli desteği de veriyoruz."
Cilvegözü Sınır Kapısı, Hatay'ın Reyhanlı ilçesiyle İdlib arasında; yoğun olarak eski El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) örgütünün kontrolünde olan bölgeye açılıyor ve halihazırda işliyor.
Çavuşoğlu, açılmaya çalışan diğer iki kapıyla ilgili detaylı bilgi vermedi.
Kuzey Suriye'nin yönetimi, hükümet, Kürtlerin önderliğindeki kuvvetler ve muhalif gruplar arasında bölünmüş durumda.
Depremden önce bölgede dondurucu soğuk, alt yapı sorunları ve kolera salgını gibi sorunlarla başa çıkılmaya çalışılıyordu.
Hükümetin kontrol ettiği bölgede, ordu ve gönüllü öğrenciler dahil ülkenin tüm acil durum ekipleri seferber edildi. Ancak BBC İzleme Servisi'nden Orta Doğu uzmanı Hesham Shawish, onların yıkımla başa çıkabilecek seviyede olmadığını söylüyor.
Suriye hükümeti, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerden, Uluslararası Kızıl Haç ve insani yardım kurumlarından uluslararası destek talebinde bulundu.
Hükümetin İsrail'den yardım istediği yönündeki iddialarsa reddedildi. Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar'ın içinde bulunduğu çok sayıda ülke yardım göndereceğini duyurdu. BAE, Türkiye ve Suriye'ye 50 milyon doların yanı sıra uçaklar gönderileceğini açıkladı.
BBC muhabiri Lyse Doucet, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Batılı ülkelerden ve komşularından yardım kabul etmek zorunda kalabileceğini söylüyor.