Suriye ordusu HTŞ ilerlemesini durduramıyor… Esad için tarih tekerrür eder mi?
Suriye İç Savaşı yeniden alevlenirken, terör örgütü HTŞ ve Esad karşıtı diğer silahlı gruplar kısa sürede büyük bir ilerleme kaydetti. HTŞ, on yıl önceye göre daha hızlı bir manevra yaptı şüphesiz. Peki, Esad, daha önce yaptığı gibi savaşın gidişatını değiştirebilecek mi?
Sarp Sinan HacırSuriye’de tansiyon, şiddetli çatışmalarla yükselirken, HTŞ'nin Halep’te başlayan ve ülkenin güneyine doğru yayılan taarruzu ve neticesinde elde ettiği kazanımlar tüm dünyada şok etkisi yarattı.
Suriye İç Savaşı, genel anlamda karmaşık bir yapıya sahip olsa da hızlı taarruz harekatlarına pek sahne olmamıştı. HTŞ yalnızca 72 saatte Suriye’nin en büyük ikinci kenti olan Halep’i kontrol altına aldığı gibi 1 hafta içerisinde üçüncü en büyük kent olan Hama’yı da ele geçirdi. Suriye ordusunun şimdi ise Akdeniz’e uzanan ikmal hattında yer alan Humus kentinden çekildiği söyleniyor.
Peki 10 yıl önce, iç savaşın yoğunlaştığı dönemde, Esad karşıtları nereye kadar ilerlemişti?
O zamanlara kıyasla Esad yönetimi ne durumda?
Gidişat ilk seferdeki gibi tersine dönecek mi?
EN KARANLIK YIL 2015
Suriye İç Savaşı’nın Esad yönetimi adına en karanlık yılı şüphesiz ki 2015 yılıydı. El Nusra ve Özgür Suriye Ordusu gibi grupların yanı sıra YPG ve Işid gibi terör örgütleri de ülkenin önemli bir kısmını kontrol etmeye başlamıştı.
Esad karşıtı grupların arasında çıkan gerginlikler sonucu Suriye ordusu 2014’te bazı bölgelerde kontrolü sağlasa da 2015’te grupların bir kez daha tek yapı olarak savaşması sonucu ibre tekrardan El Nusra ve Özgür Suriye Ordusu’na döndü.
Bu dönemde Işid’in büyümesi de Suriye yönetiminin ülkedeki varlığını doğrudan tehdit etti. Esad karşıtı gruplar Mart 2015'te en fazla toprağı kontrol ettikleri günleri yaşadılar.
Ancak bu süre zarfında, bugün ismini sıkça duyduğumuz büyük kentlerde kontrol hep Esad yönetiminde kaldı. Halep’te çatışmalar dört yılı aşkın sürmesine rağmen, kent kontrolü silahlı gruplar tarafından hiçbir zaman tamamen ele geçirilemedi.
Hama da aynı şekilde Suriye yönetimi altında kaldı. Bunun başlıca sebebi, bölgede etkinliğini ciddi anlamda artıran İran destekli milis grupları ve Rus Hava Kuvvetleri’ydi. Rusya, Wagner paralı asker grubu gibi çeşitli örgütler aracılığıyla sahada bulunsa da doğrudan kara müdahalesi yapmadı. Hava desteği olmayan Esad karşıtı gruplar Hama ve Halep’te ilerleyemediler.
Bugün Rusya’nın deniz üslerine de ev sahipliği yapan Lazkiye ve Tartus kentleri, Lübnan’a kadar uzanan dağlar tarafından doğal bir bariyerle korunuyor. Bu sebepten ötürü, iç savaşın ilk evresinde bu bölgede büyük çatışmalar yaşanmadı. Aynı sebepten ötürü HTŞ, henüz Akdeniz’e doğru bir harekat başlatmadı.
O günlerde, Suriye İç Savaşı’nın başladığı yer olan Ürdün sınırındaki Dara kentinden ilerleyen Esad karşıtları, Şam çevresine kadar ulaşmış, kenti kuşatma altına almıştı. Dara kenti Suriye ordusu tarafından ancak 2017’de geri alınabilmişti.
BUGÜN NE DEĞİŞTİ?
Esad yönetimi, özellikle 2016 sonrası topraklarını geri almayı başardı. Bu zaferde en önemli pay sahipleri, yoğun mühimmat ve hava desteği sağlayan Rusya ve milis güçlerini bölgeye gönderen İran’dı. Ancak şu anda iki ülkenin de kendi sorunları var. Rusya, askeri gücünü ciddi anlamda Ukrayna savaşına ayırırken İran, Lübnan’da bulunan vekil gücü olan Hizbullah’ı ayakta tutmak istiyor.
HTŞ terör örgütü lideri Muhammed Colani yayınlanan CNN röportajında daha disiplinli bir silahlı güce dönüştüklerini söyledi. Sahadan gelen görüntüler de bunu doğruluyor. Sahip oldukları ekipmanların yanında militanların daha uyumlu hareket ettikleri gözleniyor. En çok fark yaratan meselelerden birisi ise sivil SİHA kullanımı. 2016’da Esad karşıtı gruplar Rusya’nın hava desteği tarafından yoğun hasar almış, ve karşı tarafa benzer bir cevap verememişti. Ukrayna savaşındaki sivil SİHA kullanımı, sınırlı bir hava desteği için büyük hava kuvvetlerine ihtiyaç olmadığını kanıtladı. HTŞ’nin Ukrayna savaşından ders çıkararak bugünkü taarruzlarında bu basit sivil SİHA’ları verimli kullandığı ve Suriye üzerinde önceye kıyasla daha ciddi bir baskı oluşturduğu ortada.
Buna rağmen Suriye ordusunun önceden yıllarca çatıştığı kentleri birkaç gün içinde terk etmesi kolay açıklanabilir bir mesele değil. Esad’ın yenilgiler sonrası asker maaşlarını yüzde 50 oranında arttıracağını açıklaması da ekonomik gerekçelerin çöküşü hızlandırdığı izlenimini yaratıyor. Dahası, Suriye Halep’in düşüşü sonrası ciddi bir savunma hattı da oluşturamadı. 1 haftadır geri çekilmelerin arkası kesilmiyor.
GERİYE BİR TEK ŞAM KALIYOR...
AFP’ye göre, Hama ve Halep’in kaybedilmesi sonrası Suriye ordusu Humus’tan da çekilecek. Artık Esad karşıtlarının önünde bir tek Şam kalıyor. Şam’ın düşmesi, sadece Esad yönetiminin sonu değil aynı zamanda Lübnan’daki Hizbullah güçlerine İran’dan gelen lojistik desteğin de bitişi anlamına gelecek. Bu nedenle Hizbullah’ın da Şam’ın savunmasına destek vermesi muhtemel.
Rusya, çatışmaların alevlenmesinden bu yana Suriye’ye çok büyük bir destek sağlamadı. Rusya’nın bölgesel en büyük çıkarı Lazkiye ve Tartus’ta bulunan askeri üsleri. HTŞ ile bu bölgeleri korumak adına bir anlaşmaya varılabilirse Rusya, Şam’ın korunması konusunda İran kadar istekli olmayabilir.
Sonuç olarak, Suriye yönetiminin durumu 2015’ten çok daha kötü. Müttefikleri kendi dertlerine odaklanmışken, on sene önce savunmayı başardığı büyük kentlerin kontrolünü yitirdi. HTŞ’nin inşa ettiği momentum Şam’ın alınmasına yetecek mi izleyip göreceğiz.