Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Türkiye ekonomisini nasıl etkileyebilir?
Rusya'nın bu sabah saatlerinde başlayan Ukrayna işgali, küresel piyasalardan enerji fiyatlarına ve uluslararası yaptırımlara kadar geniş çapta ekonomik sarsıntılara gebe olabilir. Uzmanlar, halihazırda baskı altında olan Türkiye ekonomisinin bu krizden tüm yönleriyle olumsuz etkilenebileceği görüşünde. Peki Türkiye'nin ekonomisini korumak için uluslararası yaptırımları desteklememesi ne kadar etkili olabilir? Türkiye ekonomisi Rusya'nın Ukrayna işgalinde nasıl etkilenir?
BBC TürkçeRusya'nın bu sabah saatlerinde başlayan Ukrayna işgali küresel piyasalardan enerji fiyatlarına ve uluslararası yaptırımlara kadar geniş çapta ekonomik sarsıntılara gebe olabilir. Uzmanlar, halihazırda baskı altında olan Türkiye ekonomisinin bu krizden tüm yönleriyle olumsuz etkilelenebileceği görüşünde. Peki Türkiye'nin ekonomisini korumak için uluslararası yaptırımları desteklememesi ne kadar etkili olabilir? Türkiye ekonomisi Rusya'nın Ukrayna işgalinde nasıl etkilenir?
Rus askerlerinin Ukrayna'da ilerleyişiyle birlikte dolar, altın ve petrol fiyatları da hızlı bir yükselişe geçti. Brent petrolün fiyatı 2014'ten bu yana ilk kez 100 doları geçti.
Türk lirası dolar ve euro karşısında değer kaybetti Dolar/TL kuru 24 Aralık'tan bu yana ilk kez 14 lirayı geçereken, Euro/TL kuru da aynı süreçte ilk kez 16 lirayı aştı.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Politik Yüksek Lisans Programları Koordinatörü Dr. Şadan İnan Rüma, krizin halihazırda artan enerji ve gıda fiyatlarıyla birlikte yüksek enflasyonla mücadele eden"toplumlar ve yönetimler için en son istenecek durum" olduğunu söylüyor.
'ENERJİ VE GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ DOĞRUDAN VE KÖTÜ ETKİLEYECEKTİR'
Rüma, "Türkiye enflasyon konusunda gene bir dar boğaza girdi malum, dünyada da kötü yönetim, yanlış yatırım, salgın gibi nedenlerle oluşan enflasyon sorunundan nasibini fazlasıyla alıyor." diyor ve ekliyor:
"Enerji ve gıda fiyatlarındaki artış, doğrudan ve kötü etkileyecektir, çünkü zaten durum toplumda ciddi huzursuzluklar doğuracak kadar kötü."
RUSYA VE TÜRKİYE'NİN TİCARET HACMİ NE DURUMDA?
Ukrayna işgali, Türkiye ekonomisini doğrudan ülkeler arasındaki ticarete ket vurarak da etkileyebilir.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya askeri müdahalesini duyurmasından kısa bir süre önce, Donetsk ve Luhansk'taki halk cumhuriyetlerini tanıdığını açıklamasının ardından Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB), NATO ve müttefiklerinden yaptırım açıklamaları geldi.
Bunlar arasında Rusya'nın Batı'dan borç almasının önüne geçilmesi, Rus bankalarının engellenmesi var. Savaşın ilerlemesi durumunda ise Rusya'nın uluslararası para transferi sistemi SWIFT'ten çıkarılması gibi olasılıklar sıralanıyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Foreign Policy Research Institute adlı düşünce kuruluşundan Araştırma Direktörü Aaron Stein, "Rus bankalarıyla dolar işlemlerinde ciddi ABD yaptırımları bekliyorum" diyor ve ekliyor:
"Bu, özellikle enerjiden turizme ve tarıma kadar Rusya ile ticarete mecbur işletmeler için Türkiye'de hayatı zorlaştıracak."
Rusya, Aralık 2021'de Türkiye'nin en fazla ithalat yaptığı ülke konumundaydı. 2021'in tamamındaysa Çin'den sonra yüzde 10,6 ile Türkiye'nin en çok ithalat yaptığı ikinci ülke oldu.
Türkiye 2021'de elektrik üretimi için kuraklık nedeniyle azalan hidroelektrik kapasitesini de artan gaz kullanımıyla ile telafi etti.
Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK)'nın verilerine göre 2021 Aralık'ta en fazla doğal gaz ithalatı 2 milyar 66 milyon metreküple Rusya'dan yapıldı. Onu 1 milyar 53 milyon metreküple ABD, 855 milyon metreküple İran izledi.
Doğal gaz, petrol ve kömür gibi fosil yakıtların ithalatı uluslarası ticarette mineral yakıtlar kalemi altında kayda geçiyor. Türkiye'nin mineral yakıt ithalatı, küresel enerji krizinin de etkisiyle, 2021'de bir önceki yıla göre yüzde 75 oranında artarak 51 milyar dolara yaklaştı.
Türkiye'nin dolar bazında en büyük ithalat kalemi olan mineral yaktılarda en önemli tedarikçilerinden biri de Rusya oldu.
2021'de devam eden kuraklık, Türkiye'nin buğday üretimini 2021 yılında yaklaşık yüzde 14 azalmasına sebep oldu.
Turksrus.com haber sitesinin Rusya'nın Federal Gümrük Servisi'nin açıklamasından derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin Rusya'dan tarım ürünleri ihracatı, 2021'de rekor kırdı ve Türkiye, daha önce Rus tarım ürünlerinin en büyük müşterisi olan Çin'i de geride bırakarak liderliğe yükseldi.
Rusya'nın Ukrayna işgalinde kısa süre önce açıklama yapan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, Rusya ve Ukrayna'nın hem müteahhitlik hem de turizm açısından Türkiye'nin çok önem verdiği iki ülke olduğunu belirtti.
Eren, "Şu anda Rusya'da yaklaşık 21 milyar dolar değerinde 150 projenin devam ettiğini, Ukrayna'da da yeni aldıkları 3 milyar dolarlık projenin bulunduğunu" söyledi.
BBC Türkçe'ye konuşan ABD merkezli kamu politikaları organizasyonu Brooking Institute'de Misafir Öğretim Görevlisi Kemal Kirişci'ye göre Türk lirasının baskı altında olmasına neden olan bir diğer önemli faktör de Türkiye'nin dış borçları. Bu açığın kapatılmasında önemli bir pay sahibi olan turizm gelirleri de olası bir gerilimden darbe alabilir.
Rusya 2021'de Türkiye'ye en fazla turist gönderen ülke oldu. Yıl boyu yaklaşık 30 milyon ziyaretçiyi kabul eden Türkiye'yi 4,6 milyondan fazla Rus vatandaşı ziyaret etti. Geçen Kasım ayında iki ülke arasında turizm işbirliğini artırmaya yönelik Ortak Turizm Eylem Planı imzalandı.
Türkiye, pandemi kısıtlamalarının görece hafiflediği 2021'de turizm gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 103 artarak 24 milyarın üzerine çıkardı.
Türkiye'nin Rusya'dan yaptığı ithalatlar 2021'de son sekiz yılın rekorunu kırarak 29 milyar dolara; toplam dış ticaret hacmi de 35 milyar dolara yaklaştı.
'TÜRKİYE'NİN DOĞAL GAZ İTHALATININ ÖDEMELERİNİ NASIL YAPACAĞI GÜNDEME GELECEKTİR'
Tüm bu etkiler düşünüldüğünde Ankara'nın ABD ve AB yaptırımlarını desteklememe olasılığı var mı?
Stein, bunun olası göründüğünü söylüyor ancak "Türkiye'nin İran'da gördüğümüz gibi, bunlara uymaktan başka seçeneği olmayabilir." diyor.
Kemal Kirişci, SWIFT gibi ağır yaptırımların uygulanması konusunda, "Türkiye'nin doğal gaz ithalatının ödemelerini nasıl yapacağı ya da Rusya'ya satabildiği domateslerin karşılığını nasıl alabileceği gündeme gelecek. Türkiye'nin yapabileceği fazla bir şey de olmayacaktır." diyor.
Buna karşın Rusya'nın bu işgal için ekonomisini uzun süredir hazırladığı da biliniyor.
Rus hükümetinin uluslararası döviz ve altın rezervlerinin bu yıl başına kadar rekor seviyelerde tutulması, borçlanmasının azaltılması ve Rusya'nın SWIFT'e alternatif kendi sistemini oluşturması konusunda ciddi adımlar atıldı.
Dr. Şadan İnan Rüma, Türkiye'nin yaptırımlara katılmama durumunda, "uzun zamandır ilettiği ticareti dolar üzerinden yapmama önerisini tekrar öne sürebilir" diyor.
'TÜRKİYE'NİN TEKRARDAN GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE BATI'YA KATILMASI DIŞINDA BİR FIRSAT GÖRÜNMÜYOR'
İki ülke arasındaki çatışma Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna ile savunma anlaşmalarını da gündeme getiriyor.
Türkiye Rusya ile yaptığı S-400 anlaşması sonrasında ABD, 2019 yılında Türkiye'yi, "Batı'nın taktik hava gücünün belkemiğini oluşturan" F-35 yeni nesil savaş uçaklarının üretim sürecinden çıkartmıştı.
Foreign Policy Research Institute imzalı bir analizde Türkiye'nin bu tarihten sonra bazıları şu anda kısmen Ukrayna'da üretilen, görece düşük teknolojili ve düşük maliyetli insansız hava aracı platformlarına büyük yatırımlar uygulandığı belirtiliyor.
Bu süreçte Ukrayna son yıllarda Türkiye'nin en önemli savunma partnerlerinden biri haline geldi.
Dr. Şadan İnan Rüma, Ukrayna'nın bu bağlamda "artan askeri veya sivil ihtiyaçlarının ne derece Türkiye tarafından karşılanabileceğinin de" Türkiye-Rusya ilişkilerine konu olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Dış politika gibi ekonomik ilişkilerde de Türkiye hem ciddi sorunlar hem olanaklar doğurabilecek ve her hâlükârda dengeli ve içerikli yönetilmesi gereken bir sürece giriyor."
Ancak işgalin ilerlemesi Kiev'de olası bir rejim değişikliği Ankara için riskleri de beraberinde getiriyor.
Raporda, "Herhangi bir anlaşmanın askıya alınması, Türkiye'nin gelecekteki insansız hava araçları üretimi planlarını olumsuz etkileyebilir ve hatta yerli bir jet avcı uçağı tasarımını gündeme getirebilir." deniyor.
Bu durumda Türkiye'nin denge politikasında ağırlığı Batı'ya vermesine yol açabilir.
Kirişci'ye göre bu Rusya-Ukrayna krizinde Türkiye için tek fırsat olarak görünüyor. Kirişci, Türkiye'nin "tekrardan güçlü bir şeklinde Batı'ya katılması dışında bir fırsat görünmüyor" diyor.