Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Burarov’dan Karadeniz vurgusu: ‘Montrö önemini aynen koruyor’
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, Ukrayna savaşının 2. yılı ve Türkiye-Rusya ilişkilerine yönelik aralarında Cumhuriyet muhabirinin de olduğu bir grup gazeteciye basın toplantısı düzenledi. Buravov, açıklamalarda bulundu.
Mert CengizRusya Federasyonu’nun Beyoğlu'ndaki İstanbul Başkonsolosluğu'nda yapılan basın açıklaması öncesi Ukrayna'da 2013 ve 2014'te yaşanan olayların anlatıldığı "Maidan" isimli belgesel gösterildi.
Maidan olaylarına ilişkin konuşan Buravov, "?ubat 2014'te yaşanan ve sadece kan dökülmesiyle kalmayan, aynı zamanda bu ülkede kanlı bir iç savaşın da başlamasına sebep olan devlet darbesinden bahsediyoruz. Bunun sonuçlarını hala görüyoruz, 2 yıl önce yine şubatta Rusya'nın Ukrayna'da başladığı özel hârekatı kastediyorum" dedi.
Avrupa Birliği'nin (AB) o zaman konuya "Ya bizimlesiniz ya da Ruslarla" şeklinde yaklaştığını kaydeden Buravov, "Ukrayna ile ülkemiz arasındaki yakın ekonomik ve diğer bağlar çerçevesinde Ukraynalı yetkililer, bu sürecin tüm artılarını ve eksilerini tartmaya karar verdiler ancak daha sonra hükümet karşıtı ayaklanmaya dönüşen bu protestolar, Batı'nın aktif teşvikiyle milliyetçi ve Rus karşıtı çevrelerin hükümete baskı aracı haline geldi" dedi.
Buravov, “16 Mart 2014'te Kırım halkının ‘demokratik bir referandum’ ile Rusya'ya katıldığını ve dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in görevi devretmesinden sonra yeni Kiev yönetiminin kendi halkına karşı kanlı bir savaş başlattığını” öne sürdü.
Ukrayna’da yaşananları “Batı ülkelerinin politikalarının” tetiklediğini savunan Buravov, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, Batı'nın farklı ülke ve halkları birbirine düşüren, devletler arası çatışmaları kışkırtan 'böl ve yönet' politikasının bir başka sonucudur. Bağımsızlığını kazandığı andan itibaren Ukrayna, Batı tarafından, Kiev yetkililerinin Nazi ve Rus düşmanı ideolojisini ve uygulamalarını teşvik eden Rusya karşıtı bir sıçrama tahtası olarak görüldü."
Buravov, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı “zorunlu bir hârekat" başlattığını ve bunun Rusya'nın güvenliği sağlanmadan, Rus ve Rusça konuşan nüfusun meşru çıkarları güvence altına alınmadan sona ermeyeceğini belirtti. Ukrayna'ya silah sevkıyatı devam ettiği sürece çatışmaların süreceğini kaydeden Buravov, Rusya'nın operasyondaki amacının "Ukrayna'yı askersizleştirmek" olduğunu ve Rusya'nın NATO ülkelerinden birine saldırı gerçekleştirebileceği yönündeki iddiaları reddettiklerini kaydetti.
KARADENİZ VURGUSU
Karadeniz’deki askeri duruma atıfta bulunan Burarov, "(Batı ülkelerinin savaş gemilerinin Karadeniz'e girmesi) Çok ciddi sonuçlarının olacağını düşünüyorum"ifadelerini kullandı. Buravov, Montrö Sözleşmesi'nin 1936'de imzalanmasına karşın bugün de sükunetin sağlanması açısından güncelliğini ve önemini aynen koruduğunu dile getirdi.
Türkiye ile Rusya'nın bu konuda aynı fikirde olduklarına dikkati çeken Buravov, "Montrö Sözleşmesi'nin hükümlerinin yerine getirilmesi çok önemli ve bunun devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi. Burarov, "Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin askeri güçlerinin, mayın arama faaliyeti kisvesi altında Karadeniz'e girmeye çalışmasını güçlü şekilde reddediyoruz. Bunun çok ciddi sonuçlarının olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
NAVALNİ YORUMU
Rusya’da tutulduğu cezaevinde yaşamını yitiren Rus muhalif politikacı Aleksey Navalni’nin şüpheli ölümü sorulunca Burarov, “Tüm detaylarıyla inceleniyor. Somut bir bilgi olmadan Rusya'ya yönelik suçlamalar doğru değildir. Kim olursa olsun bir insanın ölümü trajedidir” açıklamasını yaptı.
Gazze konusunda Rusya'nın tutumunun bilindiğini dile getiren Buravov, sorunun temelinde Filistin devleti konusundaki çözümsüzlüğün yattığını söyledi. İnsani yardımların Gazze’ye ulaştırılması konusunda Buravov, “Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde çözüm konusunda birçok kez adım attığını ve ABD'nin tutumu nedeniyle ülkesinin başta yardımların Gazze'ye ulaştırılması olmak üzere çözüm tekliflerinin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığı” değerlendirmesinde bulundu.
‘GAZZE İÇİN GİRİŞİMLERE HAZIRIZ’
Gazze'de sivillerin yaşamını yitirdiğinin altını çizen Buravov, "Bu sorunun çözümü bağımsız Filistin devletinin kurulmasında yatıyor. Bunu gerçekleştirmek için Rusya, çeşitli seviyelerde girişimlerde bulunuyor, elinden geleni yapmaya çalışıyor" dedi. Buravov, Türkiye'nin "garantörlük" teklifine ilişkin çeşitli fikirlerin ortaya çıktığını ve Rusya'nın da bu konuda girişimlerde bulunmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.