Rusya, küresel gıda krizinde Batı’nın sorumluluğuna işaret etti

Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu tarafından basına servis edilen bilgilendirme bülteninde, küresel gıda krizinin kökleri ve İstanbul mutabakatının mevcut seyrine ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

cumhuriyet.com.tr

Dünya gıda piyasalarındaki durumu istikrara kavuşturmaya yönelik attığı adımlara rağmen, Batı blokunun Rusya'yı küresel gıda güvenliği krizini derinleştirmekle suçlamaya devam ettiğinin belirtildiği metinde, Batı ülkelerinin, Rusya’yı gıda ihracat kapasitelerini silah olarak kullanmak ve kıtlığı kışkırtmakla suçladığının altı çizildi.

Rus makamları, söz konusu iddiaların yersiz olduğunu belirterek, nedenlerini şu şekilde sıraladı:

KRİZİN KÖKENLERİ

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) uzmanlarının hesaplamalarına göre, küresel gıda krizinin ön koşulları, Rusya'nın Donbass bölgesini korumasına yönelik özel harekâtını başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden çok daha önce ortaya çıkmıştır. Söz konusu ön koşullar olarak küresel ekonominin "çarpılıkları", Batı ülkelerin Dünya ekonomisi, enerji ve gıda politikalarındaki yanlış hesaplamaları ile ve Rusya’ya karşı Batı ülkelerince uygulanan tarım ürünleri ve gübre fiyatlarında artışlarına neden olan sert ekonomik yaptırımlar sıralanabilir.

UMUT IŞIĞI

22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da “Karadeniz Tahıl Girişimi” imzalan belge ile; Ukrayna tarafının kendisine ait olan Karadeniz sahilinin mayınlandırılmasıyla askıya alınan tahıl, gıda ve gübre taşımacılığının Ukrayna’nın Chernomorsk, Odessa ve Yuzhny limanlarından güvenli koridor aracılığıyla yeniden başlatılmasını mümkün kılmış idi.

Bugüne kadar Ukrayna limanlarından ihraç edilen gıdaların hacmi 9 milyon tona ulaştı. Mevcut istatistik bilgileri Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında Ukrayna'nın toplam tahıl tedarik hacminin sadece dörtte birinin gelişmekte olan ülkeler tarafından alındığını gösteriyor. BM Dünya Gıda Programı çerçevesinde en yoksul devletlerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Ukrayna tahılının sadece yaklaşık %2'si satın alınmıştır.

ÜRÜNLER NEREYE TESLİM EDİLDİ?

Tahıl tedarik hacminin yarısından fazlasının nihai varış noktasının Batı ülkelerinin limanlarının olduğu öğrenilmiştir. Ayrıca, Ukrayna limanlarından ihraç edilen tüm tahılın yarısı hayvan yemi için tahıldır. Bu da en fakir ülkelerdeki açlık tehdidini acilen ortadan kaldırma ihtiyacına ilişkin Batı propagandasının açıklamalarına aykırıdır. Batı'nın gerçek niyetlerinin, ilan ettiği hedeflerden çok uzak olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz.

MUTABAKATTA İŞLETİLMEYEN BÖLÜM

22 Temmuz 2022 tarihli İstanbul mutabakatların ikinci kısmı, Rusya Federasyonu ile BM Sekreterliği arasında Rus gıda ürünleri ve gübrelerinin Dünya pazarlarına sevkiyatlarının teşvik edilmesine ilişkin Mutabakat Muhtırası’nın uygulanması “perde arkasında” kalmaktadır.

Batılı ülkelerin finans, sigorta ve lojistik alanlarında yarattığı engellerin kaldırılması söz konusuydu. Uygulamada ise Rus üreticiler ve ihracatçılar eskisi gibi, finansal işlemler, lojistik zorluklar ve son derece yüksek sigorta maliyetleri gibi sorunlarla karşılaşmaya devam ediyor.

Bu arada, Rusya'nın tahıl ve gübre ihracatını artırma yeteneği, dünya gıda pazarları üzerinde önemli bir istikrar sağlayıcı etkiye sahip olabilir. Kısıtlamalara rağmen Rusya, Asya, Afrika, Latin Amerika ve Orta Doğu ülkelerine gıda tedariki dahil olmak üzere tarım ürünlerinin ihracatına ilişkin yükümlülüklerini titizlikle yerine getirmeye devam ediyor.

KİMİN YARARINA?

Kolektif Batı, Rusya'yı gıda krizini kışkırtmakla suçlarken, artan gıda fiyatlarından ve tedarik zincirindeki aksaklıklardan en büyük faydayı küresel tarım ticaretinin %75'inden fazlasını ellerinde tutan en büyük Batılı tarım şirketlerinin sağladığı gerçeği kasıtlı olarak örtbas ediyor.

Gıda pazarında önemli bir uluslararası oyuncu olan Rusya'nın yerinden edilmesi ve piyasadaki belirsizliğin teşvik edilmesi, bu şirketler için elverişli koşullar yaratmakta ve kârlarını önemli ölçüde artırmaktadır.

KRİZDEN KAÇINMAK MÜMKÜN MÜ?

Bu durumda mümkün olan tek çözüm, Rusya'dan gıda, gübre ve enerji kaynaklarının ihracatı üzerindeki kısıtlamaların derhal kaldırılmasıdır. Bu şekilde Batı, krizi çözme konusundaki samimi ilgisini kelimelerle değil, eylemlerle gösterebilir. Ne yazık ki, şu ana kadar tam tersini görüyoruz: Batılı temsilciler, halka açık konuşmalarında dünyanın en yoksul ülkeleri için endişe gösterirken, gerçekte ucuz enerji ve gıdaya erişimlerini sınırlandırıyor.

Batı ülkelerinin mevzuatlarına, Rus tarım ürünleri ve gübrelerinin ithalatı ve taşınmasının yanı sıra bunlarla yapılan işlemlerin sigortalanması için dahil olmak üzere her çeşit dolaylı yasakların ortadan kaldıracak açık hükümlerin dahil edilmesi etkili bir önlem olacaktır. Rus tarım ürünleri ve gübrelerinin transit geçişi için Avrupa limanlarının açılması, yetkili bankalar aracılığıyla ödeme işlemlerinin olasılığının yeniden sağlanması ile ilgili için önlemlerin alınması gerekiyor.

Yaptırımların devam etmesi, yalnızca küresel gıda krizinden gerçek fayda sağlayanlar hakkında daha önce çıkarılmış olan sonuçları doğrulayacaktır.