Rauf Orbay ve ABD Başkanı Joe Biden
Biden’ın vetodan vazgeçilmesi karşılığındaki sözü ve ABD Temsilciler Meclisi’nin Türkiye’ye F-16 satışını şarta bağlayan kararı akla Rauf Orbay’ın Türkiye’yi düşürdüğü zor durumu akla getiriyor.
Abdullah KehaleBilindiği gibi Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınmasını veto edeceğini bildirmişti. Ancak Biden, “Siz veto etmeyin ben de size söz veriyorum. Kongre’de F-16 savaş uçaklarının Türkiye’ye satılmasının sağlanması için elimden geleni yapacağım” demişti. Oysa dün Temsilciler Meclisi Türkiye’ye F-16 satışını şarta bağlayan bir karar aldı. Şarta göre Türkiye “Yunanistan’ın egemenliğini ihlal ettiği” sürece bu satış gerçekleşmeyecek. Ancak Türkiye ve Yunanistan Ege Denizi’ndeki hava suları konusunda görüş birliğine varmış değil. Yunanistan açısından sınır ihlali konusu olan durum, Türkiye açısından ihlal olarak kabul edilmemektedir.
Biden’ın bu yaklaşımı ve Türkiye tarafından onay verilmesi akla Rauf Orbay’ın Türkiye’yi düşürdüğü zor durumu akla getiriyor. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Amiral Calthorpe, Rauf Orbay’a gönderdiği bir mektupta, Türklerin arzusuyla kendi hükümetinde bu konu için uğraşacağına söz vermişti. Calthorpe’un verdiği söze göre antlaşmanın bu ve diğer bentlerinde, müttefiklerin güvenliği tehdit altında olmadıkça İstanbul’un işgali söz konusu değildi.
Rauf Orbay aldığı bu sözlere sevinirken, Harp Dairesi, Amiral Calthorpe’u müzakerelerdeki başarısı için kutluyordu. Sonunda sözler tutulmadı hatta İstanbul’un işgaline Yunan gemileri de katıldı. Amirallik, Calthorpe’a Yunan gemilerinin İstanbul’a sokulmaması konusundaki Türk ricasının kabul edilemeyeceğini, ancak bu gemilerin olabildiğince arka safta tutulması için düzenleme yapılabileceğini bildiriyordu. Calthorpe, “Hükümetten emir aldığımdan Yunan gemilerinin İstanbul’a gelmesini önleyemeyeceğim” demişti sadece. Yakın tarihinde bunları yaşamış bir ülkeyi yönetenler, boş sözlere inanmama konusunda geçmişten ders almak zorundadırlar.