Rapor: Balkan mafyası nasıl Avrupa'nın en büyük kokain tedarikçisi oldu?

Reuters’ın yayınladığı özel uyuşturucu kaçakçılığı dosyasında, Avrupa’da yükselen Balkan mafyası ve aralarında öne çıkan uyuşturucu baronları mercek altına alındı. Balkanlar merkezli suç gruplarının nasıl Avrupa’nın en büyük kokain tedarikçileri haline geldikleri tüm detaylarıyla anlatıldı.

cumhuriyet.com.tr

Reuters muhabiri Gabriel Stargardter tarafından hazırlanan dosya; Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Latin Amerika’dan binlerce sayfalık polis kayıtları, istihbarat raporları ve mahkeme belgelerinin yanı sıra Atlantik’in her iki yakasında yirmiden fazla yetkiliyle yapılan görüşmelere dayandırıldı. 

İLK BARON: SLOBODAN KOSTOVSKİ

Sırp polisinden elde edilen bilgilere göre, ‘General’ lakaplı 70 yaşındaki Sırp kokain kaçakçısı Slobodan Kostovski, hayatını Latin Amerika’dan Avrupa’ya uyuşturucu kaçırmaya adadı ve bölgede güçlenen ilk Balkan kökenli uyuşturucu baronu oldu.

Kostovski, yıllarca Brezilya'da yaşadı ve oradayken Kolombiya, Bolivya ve Peru'daki kokain üreticileriyle güçlü bağlar kurdu ve bu, General’in Avrupa'ya kokain taşıması için gerekli bağlantıları ayarlamasını sağladı.

Slobodan Kostovski, 2018 yılında Brezilya'da tutulduğu hapishaneden kaçtı ve sahte bir pasaportla Avrupa'ya ve kokain piyasasına geri döndü.

Kostovski Ağustos 2023’te, Brezilya'dan gelirken İspanya'da durdurulan bir gemiden çıkan 2.7 ton uyuşturucu maddenin sahibi olduğu iddasıyla Belgrad'da tutuklandı. Halen cezaevinde ve hakim karşısına çıkmayı bekliyor.

KOSTOVSKİ ÇETESİ NASIL KURULDU?

ABD, Avrupa ve Latin Amerika polis kaynaklarına göre Kostovski çetesi, hegemonyasını Atlantik'in her iki yakasında bulunan Balkan topluluklarındaki suç bağlantılarını kullanarak ve dünya uyuşturucu ticaretinin yüzde 90'ını taşıyan deniz taşımacılığı sistemine sızarak kurdu.

Niva Operasyonu kapsamında, 2000'li yıllarda Kostovski'yi soruşturan Brezilyalı dedektif Ivo Silva, "Avrupa kıtasına tedarik sağlayan büyük ölçekli sevkiyatlardan bahsettiğimizde, öne çıkan tek grup Balkan mafyasıdır" dedi.

KÜÇÜK HÜCRELER HALİNDE ÇALIŞTILAR

Narkotikle mücadele yetkilileri, Balkan mafyasının Meksika ve Kolombiya'daki kartellerin bölgesel örgütlenmesinden kaçındıklarını, bunun yerine son derece hareketli, gizli ve küçük hücreler halinde çalıştıklarını söyledi. 

Çeteler, bir bütün halinde olmayıp kendi içlerinde kanlı kavgalara bulaşsalar da bu klikler, kolluk kuvvetleri tarafından toplu olarak Balkan Karteli olarak adlandırılıyor.

ABD’DEN UZAK DURDULAR

Bu çeteleri araştıran eski bir ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi (DEA) dedektifi Reuters'a şunları söyledi: 

"Balkan Karteli'nin katı bir hiyerarşik yapısı veya bir mafya babası yok. İsraillilerle, Hollandalılarla, İsveçlilerle, Dominiklilerle ve hatta Çinlilerle bile çalışıyorlar ancak ABD'de iş yapmaktan uzak duruyorlar. Bunun nedeni, Meksikalı kartellerin bölgedeki hakimiyeti ve ABD limanlarındaki sıkı kontroller olmalı.”

2021’DE AVRUPA’DA, ABD’DEN DAHA ÇOK KOKAİN ELE GEÇİRİLDİ

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) en son verilerine göre Batı ve Orta Avrupa'da ele geçirilen kokain miktarı 2021 yılında 315 tona ulaşarak Amerika Birleşik Devletleri'nde ele geçirilen 250 tonu geride bıraktı. 

UNODC, Avrupa'daki kokainin saflığının son on yılda istikrarlı bir şekilde arttığını ve bunun da kıtadaki kokainin bolluğunun bir işareti olduğunu söyledi.

BALKAN MAFYASI, HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜ

Europol'ün Balkan biriminden bir müfettişe göre, Latin Amerika'da Balkan varlığı şu anda her zamankinden daha güçlü. 

Batı Balkanlar'dan Latin Amerika'ya dağılmış yüzlerce çeteyle birlikte çalışan 50'den fazla büyük kaçakçılık hücresi olduğunu söyledi.

Geçen yıl Balkan kaçakçılarına karşı büyük bir operasyonu yöneten Brezilya federal polis dedektifi Alexandre Custodio, Balkan mafyasının Atlantik ötesi kokain ticaretindeki hakimiyetlerinin "etkileyici" olduğunu belirtti ve ”Şu anda Latin Amerika'da deniz kaçakçılığındaki ana mafya onlar" dedi.

LATİN AMERİKA’DA NASIL GÜÇLENDİLER?

Yetkililer, Balkan mafyasının küresel kokain ticaretindeki üstünlüğünün, Atlantik'in her iki yakasındaki suç bağlantılarına yaptıkları yirmi yıllık yatırımın meyvesi olduğunu söylüyor.

Balkan kökenli kaçakçılar, 1991'de Yugoslavya'nın dağılması ve ardından gelen on yıllık savaş boyunca bölgede güçlendiler ve 2000'li yılların başında Balkanlarda istikrar sağlandığında, yeni fırsatlar aramak için Latin Amerika'ya yöneldiler.

GÜÇLÜ GRUPLARLA İTTİFAKLAR…

Kostovski çetesi, Kolombiya’da Devrimci Silahlı Güçler (FARC) ve Brezilya'daki Primeiro Comando da Capital (PCC) gibi güçlü suç gruplarıyla ittifaklar kurup ucuz kokain tedarik ettiler.

Narkotikle mücadele yetkilileri, polis raporları ve mahkeme belgelerine göre, Balkan kökenli binlerce kişi kargo gemilerinde çalışıyor ve bunlardan bazılarının yolsuzluk yapmaya açık olduğu teyit ediliyor. Balkan Karteli’nin, Balkan kökenli denizcilere rüşvet vererek ya da onları tehdit ederek kullandığı da gelen bilgiler arasında.

Avrupa'da ise Balkan kökenlilerin uyuşturucu dağıtım altyapısı kurdukları ve dolayısıyla, Balkan Karteli'nin tüm tedarik zinciri boyunca varlık gösterdiği belirtiliyor.

KOSTOVSKİ, İLK DALGANIN BİR PARÇASIYDI

Brezilya polisine göre Kostovski, geleceğini Latin Amerika'ya bağlayan bu gangsterlerin ilk dalgasının bir parçasıydı.

Brezilya Federal Polisi tarafından hazırlanan 3 bin 25 sayfalık Niva Operasyonu raporuna göre Kostovski, 2006 yılında Alman polislerden gelen bir ihbar üzerine radarlara girdi. 

O zamana kadar, Kostovski hakkında İsveç ve Hollanda'da silahlı soygun, adam öldürme ve hapishane firarlarını içeren "çok uzun bir sabıka kaydı" derlenmişti.

SİGARA KAÇAKÇILIĞIYLA BAŞLADI

Reuters tarafından elde edilen bir Amerikan istihbarat raporuna göre Kostovski, Latin Amerika'ya ayak bastıktan sonra Paraguay'dan sigara kaçakçılığı yaptı, ardından "uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile kara para aklama gibi diğer yasadışı faaliyetlere" yöneldi.

Kostovski, 2006 yılında Brezilya’nın sahil kenti Vilha Velha'ya yerleşti. Niva Operasyonu raporuna göre, burada Brezilyalı eşi ve oğullarıyla birlikte yaşıyordu.

Eski DEA yetkilisi bu durumu, "Çeşitli Balkan kökenli mafya grupları, üyelerinin Latin Amerika’da yerleşmeleri ve kök salmaları için erken dönemde bir stratejik çaba gösterdi. Sonunda birçoğu kokainin başlıca simsarları haline geldi" sözleriyle özetliyor.

ABD, TARİHİNİN EN BÜYÜK BASKINI

Haziran 2019'da ABD'li yetkililer, MSC Gayane adlı bir kargo gemisinde, piyasa değeri 1 milyar doların (32.5 milyar TL) olan 18 ton kokain ele geçirdi. Rotterdam'a bağlı olan gemi, operasyon başladığında, Latin Amerika seferinin ardından Philadelphia'ya yanaşmıştı.

ABD tarihindeki en büyük kokain operasyonlarından biri olan bu baskın, Balkan kartellerinin geminin sahibi olan Mediterranean Shipping Company'ye (MSC) ne kadar derinlemesine nüfuz ettiğini ortaya koydu.

Niva Operasyonu raporuna göre, MSC şirketinin gemileri de Kostovski'nin kaçakçılık planının merkezinde yer alıyordu.

MSC, Reuters'a yaptığı açıklamada kokain kaçakçılığının "endüstri çapında bir yanıt gerektiren endüstri çapında bir sorun" olduğunu söyledi. 

GRANİT BLOKLARI ARASINDA

Kostovski ve ekibi Brezilya’nın Espírito Santo eyaletinden, bölgenin en önemli ihracatlarından birini gerçekleştirmek için bir plan yaptı. 

Niva raporuna göre, Kostovski ve ekibi granit bloklarının içini oymayı, girintilere kokain saklamayı ve ardından bunları Doğu Avrupa'ya kaçırmayı planlıyordu.

KOSTOVSKİ’NİN YAKALANMASI

Rapora göre, Temmuz 2010'da Kostovski'nin sağ kolu Makedonyalı Branislav Panevski bu işi gerçekleştirmek için Vitoria limanı yakınlarında gizli bir depo kiraladı. 

Panevski, polisin dinlediği görüşme dökümüne göre, Brezilyalı bir tedarikçiye "Sadece MSC'ye ihtiyacımız var" diyordu.

Nihayetinde çetenin planı suya düştü. Kasım 2010'un başlarında Brezilya federal polisi Panevski'nin deposuna baskın düzenledi. Panevski ve Kostovski tutuklandılar ve uluslararası uyuşturucu kaçakçılığından 20 yıl hapis cezası aldı. 

KOSTOVSKİ KAÇTIKTAN SONRA

Brezilya polisine göre, Kostovski de 2018'de hapishane izni sırasında sahte bir pasaport kullanarak Avrupa'ya dönmek için kaçtı.

Sırp ve İspanyol polis raporlarına göre, Belgrad polisi 2021'in sonlarında, Kostovski'nin Brezilya'dan kaçışının ardından yeniden kaçakçılığa başladığını ve "şifreli platformlar aracılığıyla uyuşturucu sevkiyatlarını" koordine ettiğini fark etti.

KOSTOVSKİ TEKRAR YAKALANDI

Polisler, bir yıldan uzun bir süre boyunca Kostovski'yi Avrupa'daki ortaklarıyla buluşurken izledi. 2023 yılının ortalarında polis, Kostovski'nin okyanus ötesine sevkiyat planladığı iddia edilen Oceania Dos adlı gemisini tespit etti.

Oceania Dos, Temmuz ayında Brezilya'nın Salvador şehrinden ayrıldığında, Atlantik'in her iki yakasındaki yetkililer geminin her hareketini takip ediyordu.

Europol, 24 Ağustos 2023'te gemiye el konulmasının ve Kostovski'nin tutuklanmasının ardından "Balkan karteli battı" açıklamasını yaptı.

YENİ NESİL: NESİC AİLESİ

Goran Nesic ve oğlu Aleksandar Nesic, Kostovski’nin ardından yeni liderler olarak öne çıktılar. Baba Nesic, Brezilya'ya 2004 yılında geldi ve birkaç yıl içinde aralarında Kostovski ve Perkovic'in de bulunduğu, Bolivya kokainini Avrupa'ya sevk eden çeşitli Balkan hücrelerinin lideri haline geldiğini söyledi.

Yetkililer, Goran Nesic'in oğlu Aleksandar'a da bu işi öğretmeye başladığını bildirdi.

BABA TUTUKLANDI, OĞUL DEVRALDI

Niva Operasyonu soruşturmasının ana hedefi olan Goran Nesic, 2013 yılında uyuşturucu kaçakçılığından suçlu bulundu ve São Paulo eyaletinde 15 yıl hapis cezası aldı. Sekiz yıllık cezasını çekmek üzere 2018 yılında Sırbistan'a iade edilen Nesic şu anda serbest. 

Brezilya polisinin iddiasına göre, Aleksandar Nesic babasının yokluğunda dizginleri eline aldı ve aile şirketine kendi damgasını vurmaya başladı.

Yetkililer, Aleksandar'ın Güney Amerika'dan getirilen kokain için önemli bir çıkış noktası olan Santos Limanı yakınlarındaki Guarujá'da büyüdüğünü aktardı. 

YENİ TAKTİK: KÜÇÜK GEMİLER

Polisin söylediğine göre, babası malını kargo gemileriyle Avrupa'ya taşımak için Balkan denizcilerine rüşvet vermeyi tercih ederken, genç Nesic Brezilya ve Avrupa limanlarında sıkılaşan tarama prosedürlerinden kaçmak için daha küçük gemilere yöneldi. 

Nesic'in ucuz balıkçı tekneleri satın aldığı, bunları ekstra yakıt tanklarıyla güçlendirdiği, kokainle doldurduğu ve Atlantik geçişini yapmak üzere Balkan kökenli ya da Brezilyalı mürettebatla donattığı iddia ediliyor.

Ancak bu yöntem de ABD Donanması 1 Nisan 2022'de, Cape Verde yakınlarında Alcatraz I adlı gemiyi durdurarak yaklaşık 5,5 ton kokain ele geçirince işlevsiz kaldı

Birkaç ay sonra, 16 Ağustos 2022'de Brezilya donanması, Dom Isaac XII adlı gemiyi kuzeydoğu Ceará eyaleti açıklarında yakaladı ve gemide 1,2 ton kokain buldu.

Brezilya federal polisinin hazırladığı raporda, "Aleksandar Nesic, Alcatraz I ve Dom Isaac XII gemilerinde ele geçirilen kokainin ana finansörü idi" deniyordu.

Nesic, 5 Ekim 2023 tarihinde Guarujá'daki evinde tutuklandı ve yargılanmak üzere hapse atıldı. 

BÜYÜKLER YAKALANDI AMA SEVKİYATLAR DEVAM EDİYOR

Yetkililer, büyük Balkan kaçakçılarının bazılarının yakalanmasına rağmen, sürekli gelişen taktikleri nedeniyle Avrupa'yı kokainle doldurmaya devam ettiklerini söyledi.

Aleksandar Nesic soruşturmasını yürüten Brezilyalı dedektif Custodio, Balkan çetelerinin eskiden uyuşturucularının dolaşımını kolaylaştırmak için sahte şirketler kurduklarını, ancak artık yasal ihracatçılar edindiklerini söyledi.