NATO Zirvesi Madrid'de başlıyor: Zirve neden önemli, liderlerin gündem maddeleri neler?
Soğuk Savaş'ın bitiminden bu yana en büyük krizlerden biriyle karşı karşıya olan NATO liderleri, tarihi bir zirve için İspanya'nın başkenti Madrid'de bir araya geliyor. Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale başlaması sonrası değişen jeopolitik dengeler ve tehdit algısı, bugün başlayacak ve 3 gün sürecek zirvenin odağında olacak. Madrid'den Övgü Pınar'ın haberi.
BBC TürkçeSoğuk Savaş'ın bitiminden bu yana en büyük krizlerden biriyle karşı karşıya olan NATO liderleri, tarihi bir zirve için İspanya'nın başkenti Madrid'de bir araya geliyor. Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale başlaması sonrası değişen jeopolitik dengeler ve tehdit algısı, bugün başlayacak ve 3 gün sürecek zirvenin odağında olacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2019'da, "beyin ölümü" teşhisi koyduğu NATO, Rusya'nın işgali sonrası hayati belirtilerini artırmış görünüyor.
Bu canlanma göstergelerinin başında, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in hafta başında açıkladığı, Mukabele Gücü'nde dönüşüm yaparak hızlı müdahaleye hazır durumdaki asker sayısını 40 binden 300 bine çıkarma planı geliyor.
Halen 30 ülkenin üye olduğu NATO'nun genişlemesi de gündemde.
Zirvede öne çıkması beklenen ana başlıklar özetle şöyle:
'DEMOKRASİ İLE OTORİTERLİK ARASINDAKİ REKABET'
NATO'nun uluslararası güvenlik açısından başlıca tehdit unsurlarını ve bunları ele alma yöntemlerini belirlediği Stratejik Konsept Belgesi yenilenecek.
NATO'nun son Stratejik Konsept Belgesi 2010'da kabul edilmişti. 2010'da hazırlanan belgede Rusya ile "gerçek bir stratejik ortaklık" isteğinden söz ediliyor ve "NATO-Rusya iş birliği, ortak bir barış, istikrar ve güvenlik alanı yaratmaya katkıda bulunduğu için stratejik öneme sahiptir" deniliyordu. Ayrıca ittifakı oluşturan bölgede konvansiyonel bir saldırı tehdidinin düşük olduğu belirtiliyordu.
O tarihten bu yana yaşanan değişimlerin büyüklüğü 2022 Stratejik Konsept Belgesi'ne yansıyacak. Ukrayna'nın işgali sonrası NATO liderlerinin bu kez Rusya'yı güvenliğe en büyük ve doğrudan tehdit olarak kayıtlara geçirmesi bekleniyor.
Ayrıca Çin'in "çıkarlar, güvenlik ve değerler açısından" yarattığı endişeler ilk kez NATO'nun Stratejik Konsept Belgesi'ne girecek.
Asya-Pasifik bölgesinde değişen güvenlik kaygılarını yansıtır biçimde, Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Günay Kore de zirveye katılacak.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, zirvenin başlıca gündem maddeleri arasında "demokrasi ile otoriterlik arasında artan rekabet" ve "Moskova ve Pekin'in kurallara dayalı uluslararası düzene karşı çıkmasını" da sayıyor.
İklim değişikliği, terörizm, siber güvenlik ve uzay alanında yaşanan gelişmeler de Konsept Belgesi'ne dahil edilecek.
İSVEÇ İLE FİNLANDİYA'NIN ÜYELİK BAŞVURUSU VE TÜRKİYE'NİN İTİRAZLARI
Ukrayna'yı işgale başlaması sonrası Rusya'yla 1300 km'lik bir sınır hattına sahip olan Finlandiya ve komşusu İsveç, tarafsızlık politikasına son vererek NATO'ya katılma kararı aldı.
NATO'nun 5. Maddesi'nde öngörülen kolektif savunma ilkesinden yararlanma isteğiyle Mayıs ayında resmen üyelik başvurusu yapan iki ülkenin üyelik sürecinin hızla ilerletilmesi ve Madrid zirvesinde nihayete erdirilmesi beklentisi vardı. Ancak bu beklenti Türkiye'den gelen itiraz ve taleplerle sekteye uğradı.
Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasına prensipte desteğini sürdürse de İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerine özellikle PKK ve YPG'ye destek verdikleri gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Türkiye'nin itirazlarını NATO Zirvesi öncesi giderme amaçlı çok sayıda görüşme yapılsa da, görüşmeler şu ana kadar sonuç vermedi.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, zirve öncesi yaptığı hemen her konuşmada Türkiye'nin güvenlik endişelerini önemsedikleri mesajını vermeye gayret etti. Norveçli Stoltenberg'in İngilizce yaptığı konuşmalarda "Turkey" yerine "Türkiye" demeye gayret etmesini de, Türkiye'nin hassasiyetlerine duyarlı olduğunu gösterme niyeti olarak yorumlamak mümkün.
Öte yandan Türkiye'nin itirazının NATO'nun birlik içinde bir görüntü sergilemesini engellediği gerekçesiyle eleştiriler de geliyor. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken de hafta sonunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede "Madrid Zirvesi öncesinde NATO'nun birlik içinde olmasının önemini" vurguladı.
UKRAYNA'YA DESTEK
Zirvede Ukrayna'ya desteğin güçlendirilmesi de görüşülecek ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, NATO liderlerine hitaben bir konuşma yapacak.
Genel Sekreter Stoltenberg, Ukrayna'ya desteği artırmayı "acil bir ihtiyaç" olarak tanımladı ve zirvede "kapsamlı bir yardım paketinin" kabul edileceğini söyledi.
Bu pakete, Ukrayna'nın Sovyet döneminden kalma askeri teçhizatından, "savunma ve güvenlik" kapasitesini güçlendirecek NATO teçhizatına geçiş unsurlarının da dahil olması bekleniyor.
Ancak bazı üyelerin, NATO'nun savaşa müdahil bir taraf gibi algılanmasından kaçınılması amacıyla bu desteğin sınırlı tutulmasını savunduğu belirtiliyor.
SAVUNMA HARCAMALARI
Madrid'de ele alınacak bir diğer başlık da üye ülkelerin savunma harcamaları. NATO üyelerinin 2014'te verdikleri, GSYİH'larının yüzde 2'sini savunma harcamalarına ayırma vaadini yinelemeleri bekleniyor.
NATO'dan zirve öncesi yapılan açıklamaya göre halen 9 ittifak üyesi yüzde 2 hedefine ulaşmış ya da bu hedefi geçmiş durumda; 19'u ise 2024'e kadar bu hedefi tutturma yönünde planlara sahip.
Stoltenberg, bu yüzde 2'lik savunma harcamasının "tavan değil taban" değer olduğunu söylüyor.
DOĞU SINIRINDA SAVUNMA GÜÇLENDİRİLECEK
NATO, Mukabele Gücü'nün 40 bin askerden 300 bine çıkarılması planını "savunma güçlendirici" bir adım olarak niteliyor.
Genel Sekreter Stoltenberg, Pazartesi günü yaptığı basın toplantısında bu planı, "Zirvede ileri savunmamızı güçlendireceğiz. İttifak'ın doğu kısmındaki muharebe gruplarımızı tugay seviyelerine çıkaracağız. NATO Mukabele Gücü'nü dönüştüreceğiz ve yüksek hazırlıklı kuvvetlerimizin sayısını 300 binin üzerine çıkaracağız" diye açıkladı.
NATO kaynakları, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhakından önce doğu sınırındaki üye ülkelerde konuşlu yabancı asker bulundurulmadığını vurguluyor.
NATO 2014 sonrasında ilk olarak Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya'da çok uluslu taburlar oluşturdu. Şubat 2022'deki Ukrayna işgali sonrası ise Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya'da da muharebe grupları oluşturulması kararı alındı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, ittifakın doğu sınırındaki üyelerde muharebe gruplarının tugay seviyesine çıkarılacağını söylediği açıklamasında şöyle devam etti:
"Bu birlikler, bulundukları ülkenin savunma güçleriyle birlikte tatbikat yapacak. Yerel araziye, tesislere aşina olacaklar. Böylece herhangi bir acil duruma kolayca ve hızlı bir şekilde müdahale edebilecekler.
"Bu, Soğuk Savaş'tan bu yana kolektif caydırıcılık ve savunmamızın en büyük revizyonunu teşkil ediyor."