Mezopotamya tuğlaları Dünya'nın gerçeğini ortaya çıkardı
İngiliz ve Amerikan üniversitelerinin ortak çalışması, 3 bin yıllık Mezopotamya tuğlaları Dünya'nın manyetik alanına dair gerçeği ortaya çıkardı. Araştırmacılar, tuğlalardaki demir oksitin Dünya'nın manyetik alanına dair bir "kayıt cihazı" işlevini gördüğünü söyledi.
Dış Haberler ServisiAntik Mezopotamya'dan tuğlalar Dünya'nın manyetik alanına dair yeni bilgileri ortaya çıkardı.
Londra Üniversitesi Akademisi'yle ABD'deki Wichita Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacıların Proceedings of the National Academy of Sciences'ta yayımladığı çalışmada, yaklaşık 3 bin yıl önce Dünya'nın manyetik alanında bir anomali yaşandığı tespit edildi.
Bilim insanları, Antik Mezapotamya'dan kalma 32 tuğladaki demir oksit oranlarını laboratuvarda inceleyerek, MÖ 1050-550'de Ortadoğu'da yüksek derecede manyetik yoğunlaşma yaşandığını belirledi.
Demir oksit kalıntıları, tuğlalar ilk pişirildiğinde Dünya'nın manyetik alanının yönüne ve gücüne dair araştırmacılara ipucu sağladı.
Bilim insanları, 12 kralın adını taşıyan bu taş bloklarındaki demir oksit tanelerinin manyetik özelliklerini ölçerek, kralların hükümdarlıkları sırasında Dünya'nın manyetik alanına ilişkin bilgi edindi.
MÖ 605-562'de hüküm süren Babil Kralı II. Nebukadnezzar döneminde, Dünya'nın manyetik alanının nispeten kısa süre içinde ciddi şekilde değiştiğini ortaya çıktı. Bu da manyetik alanın yoğunluğunda hızlı artışların mümkün olduğu hipotezine bir kanıt daha sunmuş oldu.
Independent Türkçe'nin aktardığı habere göre, araştırmanın başyazarlarından Matthew Howland şunları söyledi:
"Bu dönemde dünyanın manyetik alanında son derece yüksek yoğunluklar görüldü. Hatta bunlar, bu kadar kısa süre içinde oluşması mümkün görünmeyen derecelere çıktı"
Öte yandan söz konusu dönemde manyetik alanda yaşanan değişimin nedeninin henüz anlaşılamadığı belirtildi. Bunun etkilerinin Bulgaristan'dan Çin ve Azor Adaları'na kadar yayıldığı fakat Ortadoğu'da anomaliyle ilgili bulgulara şimdiye dek pek rastlanmadığı ifade edildi.
Çalışmada yer almayan Kanada'daki Western Üniversitesi'nden Philip McCausland, "Burada aslında eldeki malzemenin manyetik hafızası araştırıldı" dedi.