Lula'nın seçimleri kazanmasıyla başlayan protestolar iktidar geçişinin 'zor' olacağına işaret ediyor
Latin Amerika’da 2000’lerde sol hükümetlerin işbaşına gelmesiyle yaşanan “pembe dalga” dönemi canlandı. Brezilyalı siyaset bilimci akademisyen Guilherme Casaroes, aşırı sağ ile mücadelenin önemine dikkat çekti.
Mert CengizBrezilya’nın eski lideri solcu Lula di Silva’nın 12 yıl sonra kıl payıyla devlet başkanı seçilmesi arkasından yeni tartışmaları getirdi. Yüzde 50.8 oyla seçilen Lula’ya karşı yarışan ve 49.2 puan oy alan görevdeki aşırı sağcı lider Jair Bolsonaro, pazar günkü seçimden uzun süre kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadı.
(Bolsonaro, seçim sonrası saatlerce sessiz kaldı.)
Bu durum ise Bolsonaro’nun seçimlerden önce sinyallerini verdiği gibi, “sonuçları tanımama” endişesini pekiştirdi. Bir diğer konu ise 2000’lerin başlarında Latin Amerika’da eş zamanlı olarak sol oluşumların iktidara geldiği dönemi tanımlayan “pembe dalga”nın bölgede yeniden canlanması oldu.
(Lula, önceki gün zafer konuşması yapmıştı.)
Brezilya’daki Sao Paulo İşletme Okulu’ndan siyaset bilimci akademisyen Guilherme Casaroes, seçim sonuçlarını ve kıtada yeniden baş gösteren pembe dalgayı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Casaroes, “Lula’nın zaferi, Brezilya’nın demokratik kurumlarını yeniden inşa etme sürecinin sadece bir parçası” yorumunu yaptı.
“Bolsonaro, seçimlere şüpheyle yaklaşıp yüksek mahkemeye meydan okuyarak ve medya ile sivil toplumu düşmanlaştırarak ülkeyi aşırı sağ popülist bir düzlemde yönetti” diyen Casaroes, sonuçların, seçmenlerin sadece yarısından biraz azının Bolsonaro’nun politikalarına ve ideallerine katılmadığını gösterdiğinin altını çizdi.
(Guilherme Casaroes)
GEÇİŞ ZOR OLACAK
Lula’nın zorlu bir savaşla karşı karşıya kaldığını belirten Casaroes, “Sokaklardaki Bolsonaristler, yolları kapatan kamyon şoförleri, seçim sonrası kargaşaya göz yuman polis memurları, iktidar geçişinin zor olacağını işaret ediyor” diye konuştu. Kongredeki aşırı sağ çoğunluğun, yeni yönetimin işini çok zorlaştıracağını söyleyen siyaset bilimci, Lula’nın, kampanyasını destekleyen birçok siyasi güçten gelen baskıyla karşı karşıya kalacağını aktardı ve ekledi: “Ufuktaki ekonomik sorunlardan bahsetmiyorum bile.”
Bolsonaro’nun yenilgiyi hazmedemediğine yönelik konuşan Casaroes, “Birçok görevdeki devlet başkanının seçimleri kaybetmesi son yıllarda bölge genelinde bir eğilim oldu” ifadelerini kullandı. Casaroes, söz konusu durum için “siyasetin derinden kutuplaştığının ve insanların bir bütün olarak politik sistemden giderek büyüyen bir hüsrana uğradığının göstergesi” yorumunu yaptı. Casaroes ayrıca, Brezilya, Şili, Kolombiya ve Arjantin gibi bölgedeki kilit ülkelerin son dönemlerde “sola dönüş” yaptığını vurguladı.
(Bolsonaro destekçileri)
BÖLGENİN YENİ ÖNCELİĞİ
Öte yandan Casaroes, sola dönüş yapan Latin Amerika’nın her halükârda radikallerle mücadeleyi ön plana alması gerektiğini dile getirdi. Akademisyen Casaroes, örnek olarak “Aşırı sağcıların Brezilya ve Kolombiya’da olduğu gibi neredeyse başkanlık seçimlerini kazanacaklarını” anımsattı. Arjantin ve Paraguay gibi bazı ülkelerde de ulusal siyaseti, sınıf ve eşitlik yerine din ve gelenekleri daha merkeze alan Trumpizm ve Bolsonarizm çizgisine çekebilecek aşırı sağ politik figürlerin ortaya çıktığına dikkat çekti. Casaroes, “Güney Amerika’da yeni bir pembe dalgadan bahsedebilirsek siyasi aşırılıkçılıkla mücadele, bölgenin en önemli önceliklerinden biri olmalıdır” dedi.
İKİ ÖNEMLİ SINAV
Latin Amerika hükümetlerinin iki büyük zorlukla karşılaşabileceğini kaydeden Casaroes, ilkinin son dönemlerde terk edilen bölgesel entegrasyon çerçevesinin restore edilmesi olduğunu söyledi. Casaroes, “Bunu yapmak için de ‘Venezüella krizi’ üzerinde çalışılacak olan ikinci bir imtihanla karşı karşıya kalacaklar” dedi. Brezilyalı siyaset bilimci, “Venezüella lideri Maduro’nun otoriter yönetimi, yalnızca bölgedeki bütünleşme ve işbirliği için değil, aynı zamanda Güney Amerika siyasetindeki solun imajı için de bir sorun olarak görülüyor” değerlendirmesinde bulundu.
(Bolsonaro destekçileri)
BOLSONARO YANLILARI SOKAĞA ÇIKTI
Aşırı sağcı Bolsonaro destekçileri (Bolsonaristler) kamyoncuların araçlarıyla otoyolları trafiğe kapatmasıyla başlayan protestolar ülke çapına yayıldı. Kamyoncuların otoyolları kapatması nedeniyle uzun araç kuyrukları oluştuğu özellikle şehirler arası otobüs ulaşımının olumsuz etkilendiği bildirildi. Seçim gecesi az sayıda kamyoncunun başlattığı ve ordudan yönetime müdahale talep edildiği gösterilerin ülkenin 27 eyaletinden 20’sine yayıldığı ve yol kesme vakalarının 300’e ulaştığı belirtiliyor.
Yerel basın, dün polisin fiziksel bir eylemde bulunmadan “ikna” yöntemiyle müdahale ettiği gösterilerde çok sayıda yolun açılmasına karşın 200’den fazla noktada protestoların sürdüğünü yazdı. Federal Yüksek Mahkeme Başkanı Alexandre de Moraes de dün yolların açılması için güvenlik güçlerine bağlı bulundukları makamların takdirine bağlı olarak “gerekli ve yeterli tüm önlemlerin derhal alınması” çağrısında bulundu.