Kuzeyden notlar... Rusya Balkanlar’da da zorda
Balkanlar’ın küçük ülkesi Karadağ’da cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Yıl içinde ayrıca parlamento seçimleri yapılacak. Cumhurbaşkanı adaylarından biri 90’ların sonlarından beri çeşitli şekillerde Karadağ’ın başında bulunan şimdiki Cumhurbaşkanı Milo Cukanoviç en önemli rakibi ise Demokratik Cephe lideri Andrey Mandiç.
Deniz BerktayAVRUPA’NIN barut fıçısı Ukrayna’da savaş devam ederken kıtanın bir başka barut fıçısı olan Balkanlar’da da Rusya Batı nüfuz rekabeti sürüyor. Bu hafta sonu Balkanlar’ın küçük ülkesi Karadağ’da cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Yıl içinde ayrıca parlamento seçimleri yapılacak. Cumhurbaşkanı adaylarından biri 90’ların sonlarından beri çeşitli şekillerde Karadağ’ın başında bulunan şimdiki Cumhurbaşkanı Milo Cukanoviç en önemli rakibi ise Demokratik Cephe lideri Andrey Mandiç.
Karadağ, Slav kökenli bir ülke ve Yugoslavya’dan en son ayrılan ülke. Sırplarla aynı kökten gelen (fakat Osmanlı etkisini daha az yaşayan) bu ülke, 1878’de Osmanlı-Rus Savaşı’nın sonucunda Osmanlı’dan ayrılmış, ancak 1918’de Sırbistan’a (ve sonra Yugoslavya’ya) katılmıştı. NATO’nun Yugoslavya’yı bombaladığı 1999’da, Karadağ Cumhurbaşkanı Cukanoviç, Sırbistan’dan uzaklaşmaya ve Batı’ya yönelmeye başladı. 2006’da, Karadağ bağımsız oldu (Fakat ülkede Sırpların ve Sırplara yakınlık duyanların oranı çok yüksekti). 2017’de NATO’ya katıldı. Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte Moskova’ya (yani “kurtarıcısına”) yönelik yaptırımlara katıldı. Bu nedenle Rus turistlerin sayısının azalması, Karadağ ekonomisine ağır darbe indirdi. Muhalif aday Mandiç, bu politikayı değiştirmeyi vaad ediyor. Ancak anketler, Cukanoviç’e daha çok şans veriyor.
SIRBİSTAN’LA GERILIM
Rusya’nın Balkanlar’daki en yakın müttefiki olarak bilinen Sırbistan’la da arasında soğuk rüzgârlar esiyor. Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmadığı için AB’nin yoğun baskısına kalan ve her an tutumunu değiştirebileceği söylenen Sırbistan’ın Ukrayna’ya silah sattığı iddiaları basına yansıdı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç, kendilerinin silah sattıkları ülkelerin daha sonra bunu Ukrayna’ya satmış olabileceğini söyledi.
SOFYA’NIN TARİHSEL BAKIŞI
Rusya’nın Balkanlar’da iki kez kurtardığı söylenen Bulgaristan’daysa şimdi başkent Sofya’daki Kurtarıcı Sovyet Askerleri Anıtı’nın kaldırılması konusu görüşülüyor. Balkan Slavlarından olan Bulgarlar, 1877-78 Savaşı’nın sonucunda yine Rusların girişimiyle bir prensliğe dönüşmüşler. 1908’deyse bu prenslik, tam bağımsız bir devlet olmuştu. Ancak Bulgaristan, prensliğe dönüştükten sonra “kurtarıcısı”nın peşinden gitmek yerine Almanlarla işbirliğini tercih etmişti. Ne var ki Bulgaristan’ın bağımsızlık sonrası politikaları, hep kısa görüşlüydü; genel dengeleri görmüyordu. 1. Dünya Savaşı’nda Almanlarla en ince pazarlıkları yaparak savaşa girmiş fakat savaşı İngiltere kazanınca elindeki Batı Trakya’yı da Yunanistan’a kaptırmıştı. 2. Dünya Savaşı’na da Alman müttefiki olarak girmiş fakat Sovyet kuvvetlerinin yaklaştığı görülünce bir ihtilal yapılmış ve bu sefer Bulgarlar, “Rus ağabeylerimiz bizi faşistlerden kurtardı” diye karşılamıştı Rusları. Ukrayna’daki savaş, Rusya’nın “kurtarmakla” övündüğü Balkan Slavlarının yönünü de belirleyecek.
denizberktay@yahoo.com