Koordineli saldırı beklentisi

Ortadoğu’daki kritik isimlere suikastlarla gerilim tırmanırken Tel Aviv ve Tahran arasında çatışmaların patlak vermesinden kaygı duyuluyor. İran-İsrail gerilimini İran uzmanı Dr. Ezgi Uzun Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Doğa Öztürk

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran ve müttefiklerinin İsrail’e düzenleyebileceği olası bir saldırıya karşı ek savaş gemileri ve uçakları konuşlandıracağını açıkladı. İran Devrim Muhafızları’ndan ise Tahran’ın Hamas lideri İsmail Haniye suikastının intikamının ‘sert’ olacağı ve ‘uygun bir zamanda, yerde ve şekilde’ alınacağı açıklaması gelmişti. Haniye suikastının ardından gündemde yerini koruyan İran-İsrail gerilimini İran Uzmanı Dr. Ezgi Uzun Cumhuriyet’e değerlendirdi. 2020’de Irak’ın başkenti Bağdat’ta gerçekleşen Kasım Süleymani suikastını anımsatan ve İran’ın o zaman da sert bir intikam alınacağı yönünde açıklamalar yaptığını belirten Uzun, İran’ın söylemsel olarak bunu benimsediğini ve ciddi bir propaganda aktivitesine girdiğini söyledi. Uzun, “Bir aksiyon alınacağı belli. Kesinlikle bir aksiyon alınmak zorunda. Bunun da belli bir sertlikte olması zorunda. Konu Filistin meselesi. Bölgede Filistin meselesini ciddi anlamda destekleyen Arap ülkesi yok ve İran diyor ki, ‘Ben İslam Cumhuriyetiyim ve İslam devriminin ideolojisinin de aslında en temel dayanaklarından bir tanesi Filistin’i desteklemek. Ben böyle bir hükümetim’ İran zaten kendisini direniş hükümeti olarak adlandırıyor. Kendisini böyle etiketlediği için bu etikete uygun davranmak zorunda. Bir aksiyon olmak zorunda” dedi. Ancak bu sertliğin İran’ın tüm bölgeye yayılacak bir savaş istiyor şeklinde yorumlanmasının yanlış olduğunu vurgulayan Uzun, İran’ın tam aksine bölgede isteyeceği en son şeyin bölgeye yayılacak bir savaş olduğunu aktardı. 

‘TEKNOLOJİK EKSİKLİKLERİ VAR’

İran’ın artık bölgede savaştan ve huzursuzluktansa kendisi ile müttefiklerinin siyasi ekonomik gelişime odaklanmak istediğini bildiren Uzun, “Buna karşın bir şekilde İsrail’e yönelik bir şey yapılacak. Ne zaman olacağı belli değil. Bu aksiyon tek başına alınmayacak. Benim beklediğim; Lübnan Hizbullah’ı, Irak’ta Haşdi Şaabi bünyesindeki İran destekli Şii milisler, Yemen husileri, İran’ın islami devrim muhafızı ordusu ve hatta İran’ın sınırlarını korumakla görevli klasik ordusu Arteş tarafından koordineli bir saldırı olacak gibi görünüyor” diye konuştu. İran’ın yaptırımlar yüzünden ekonomisini belli bir seviyeye kadar geliştirebilmiş olduğunu ve askeri inşa sürecinin de zorluklarla tamamlandığını anımsatan Uzun, “İran’ın nükleer programının babası olan kişinin yine İran sınırları içerisinde İsrail tarafından olduğu söylenen bir suikastla öldürüldüğünü gördük. Teknolojik anlamda çok eksiklikleri var. Geçmişteki suikastlere de baktığımızda çok ciddi güvenlik zaafiyati olduğu belli” ifadelerini kullandı. 

‘İRAN TEK BAŞINA VURMAYACAK’

İran’dan İsrail’e gerçekleşecek olası bir saldırı için İran’ın müttefikleriyle birlikte hareket edeceğinin altını çizen Uzun, “Hangi aktörün ne zaman hangi koşullar altında nasıl bir saldırıda bulunacağının ucu açık. Bu da bir belirsizlik yaratıyor. İsrail açısından bakarsak Lübnan’dan mı bir şey gelecek yoksa Yemen’den mi gelecek, doğrudan İran’dan mı gelecek? Belli değil. İran’ın yoğun bir saldırısı olacak. İran’da nerenin ne sertlikte vurulacağı tartışılıyor. İçeride bu konuda farklı bakış açıları var. Bu savaşı büyütmek istemeyenler var ama devlet politikası olarak buna cevap verilmesi gerektiği konusunda sabitler. Ancak işte bunu nasıl yapacaklar, ne sertlikte yapacaklar belli değil. Net olan şey şu ki tek başına vurmayacaklar. Birlikte hareket etmek zorundalar” dedi.