Kokain Avrupa'yı etkisi altına aldı: Pizza sipariş etmek kadar kolay

Güney Amerika'nın uyuşturucu kartelleri, Bolivya, Kolombiya ve Peru'nun yüksek dağ platolarında yetiştirilen koka yapraklarını uyuşturucu madde haline getirip Avrupa'ya taşıdı.

Avrupa, Güney Amerika'da çok işlerine yarayan yolsuzluk ve aşırı şiddeti kullanmaktan çekinmeyen büyük uyuşturucu kartelleri için en kazançlı pazarlardan biri haline geldi.

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'ne (EMCDDA) göre 2021 yılında yaklaşık 3,5 milyon Avrupalı kokain kullandı. Bu sayı, 20 yıl öncesine göre dört kat daha fazla.

Belçika federal polisi başkanı Eric Snoeck, Europol'e göre 2021'de ele geçirilen 240 ton kokainle kıtanın bir "fırtına" tarafından vurulduğunu ve bunun on yıl öncesine göre neredeyse beş kat daha fazla olduğunu söyledi.

Fransa'nın başkenti Paris'te, narkotik komiseri Virginie Lahaye, "Tüketiciler, bisikletli kuryeye benzeyen biri tarafında dağıtılan uyuşturucuları tercih ediyor. Banliyölerde korkutucu yerleşim yerlerine gitmek zorunda kalmıyorlar" dedi. 

AFP'ye demeç veren bir uyuşturucu kuryesi, "Paris'te hızla dolaşıp yemek dağıtan kuryeler gibiyim. Siparişleri alır ve teslim ederim. Bir tanesi 70 Euro, iki tanesi 120 Euro" ifadesinde bulundu.

"VAR OLMAYAN HÜKÜMETİN YERİNİ ALDI"

Kartellerin kurallarının ağır bastığı Güney Amerika ülkelerinde, kokain'in ham madesi koka yaprakları, fakir halkın tek geçim kaynağı.

Kolombiya'da yaşayan Jose del Carmen Abril isimli koka toplayıcısı, sekiz çocuğunun karnını doyurabilmek için koka yapraklarına bel bağlamış durumda.

53 yaşındaki Abril, "Koka... burada hiçbir zaman var olmayan hükümetin yerini aldı. Okullar, sağlık merkezleri, yollar ve evler inşa etmemize yardımcı oldu" ifadesinde bulundu. 

Birçok kişinin günde en fazla 7 dolar (6,5 Euro) kazandığı bir ülkede, bir koka yetiştiricisi bunun beş katını kazanabiliyor. Ancak Del Carmen Abril kendisine "narko" denmesinden rahatsız olduğunu ve kendisi gibi çalışan diğer çiftçilerin de "asgari ücret" bile kazanmadığını söyledi.

ABD ve Kolombiya'nın, "uyuşturucuyla savaş" mücadelesi şimdiye kadar milyarlara ulaşmasına rağmen, köylüler daha fazla koka yetiştirmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler'e göre, 2021'de elde edilen koka hasadı yüzde 14 artarak tüm zamanların en yüksek seviyesi olan bin 400 tona ulaştı.

Bir koka toplayıcısının günlük ortalama 30 Euro'ya topladığı koka, "Kimyagerler" sayesinde kilosu bin Euro'dan fazla para edebiliyor.

KARTELLER VE AVRUPA PAZARI

Kolombiya dünyadaki kokainin üçte ikisini oluşturur hale geldi. Bir zamanlar sadece aracı olan Meksikalı karteller, o zamandan beri üretimin finansmanından kokain kaçakçılığının denetimine kadar piyasanın neredeyse tüm kontrolünü ele geçirdi.

Meksika'da bulunan Sinaloa ve Jalisco kartelleri ilk başlarda "doğal" pazarları olan ABD'ye odaklanırken, daha sonra kokain tüketiminin patladığı Avrupa'ya yöneldiler.

Atlantik'i geçen kokainin çoğu konteynırlarla taşınıyor ve tamamen yasal olan muz, şeker ya da konserve gıda sevkiyatlarının içine gizleniyor.

Europol'ün tahminlerine göre Avrupa'daki kokain pazarı şu anda sokak düzeyinde 7,6 milyar Euro ila 10,5 milyar Euro arasında bir değere sahip.

Fransız gümrüğünün istihbarat birimi başkanı Florian Colas, "ABD pazarı doymuş durumda ve kokain Avrupa'da yüzde 50 ila 100 daha yüksek fiyatlara satılıyor. Kaçakçılar için bir başka avantaj da, Avrupa'da daha az caydırıcı hapis cezaları ve çok sayıda lojistik seçeneği" açıklamasında bulundu.

ŞİDDET AVRUPA'YA TAŞINDI

Güney Amerikalı kartellerinin hukuk tanımayan "insan kaçırma, cinayet, yaralama, yolsuzluk, şiddet" eylemleri, kokainin ile taşınması ile Avrupa'nın liman kentlerine taşındı. 

Fransız uyuşturucuyla mücadele ofisinden Stephanie Cherbonnier, "Adam kaçırma, işkence ve cinayet. Söz konusu olan para çok büyük. Suç örgütü kartellerin yöntemleri, kıyılarımıza taşındı" dedi.

Brüksel Başsavcısı Johan Delmulle, Antwerp sokaklarındaki silahlı çatışmalar nedeniyle ülkenin yakında "bir narko devlet olarak kabul edilebileceği" uyarısında bulundu.

Kuzey Avrupa'nın Antwerp ve Rotterdam gibi büyük limanları uyuşturucu şiddetiyle öylesine sarsıldı ki demokrasinin kendisi tehdit altına girdi. 

Karteller, Belçika'nın adalet bakanını kaçırma planları yapmaya bile cüret etti.