Katar ve Bahreyn’den diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması kararı

Körfez ülkeleri Katar ve Bahreyn arasında yeni dönem başlıyor. Katar-Bahreyn İzleme Komitesi, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliğinde bir araya geldi.

Komitenin ikinci toplantısında Katar heyetine Katar Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Ahmed bin Hassan El Hammadi, Bahreyn heyetine ise Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Şeyh Khalid Bin Ahmed Bin Mohamed Al-Khalifa başkanlık etti. Güncel gelişmelerin ele alındığı toplantıda ortak hukuk komitesi ile ortak güvenlik komitesinin ilk toplantısının sonuçları gözden geçirildi ve 2017'ye kadar uzanan anlaşmazlığın çözüm yolları ele alındı.

Bu kapsamda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin Birleşmiş Milletler Tüzüğü ilkelerine ve 1961 Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi hükümlerine göre yeniden kurulmasına karar verildi.

Her iki taraf diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması adımının, ikili ilişkileri geliştirme, Körfez birliğini ve entegrasyonunu devletlerarasındaki eşitlik, ulusal egemenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve iyi komşuluk ilkelerine saygı çerçevesinde geliştirmeye yönelik karşılıklı saygıdan kaynaklandığını vurguladı.

KÖRFEZ KRİZİ

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır, Haziran 2017'de İran'a çok yakın olduğu ve terör örgütlerini desteklediği iddiasıyla Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini keserken, ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.

Dört Arap ülkesi, Katar uçak ve gemilerinin hava sahalarını ve sularını kullanmalarını yasaklamış, ticaret bağlantılarını kesmişti. Katar ise suçlamaları reddetmiş, Körfez bölgesinde kriz patlak vermişti. Krizin çözümüne yönelik yürütülen çalışmaların ardından 5 Ocak 2021’de Suudi Arabistan'daki 41. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nde Katar'a uygulanan ambargonun kaldırılması ve diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına karar verilmişti. 2021'de Bahreyn hariç diğer üç ülke Katar ile bağlarını yeniden kurmaya karar vermişti.

Bahreyn-Katar anlaşmazlığı, çoğunlukla Katar'ın İran'la olan ilişkisine ve deniz sınırı boyunca yaşanan anlaşmazlığa dayanıyordu.