Japonya'dan Putin'e tepki: Ciddi şekilde endişe duyuyoruz

Japon hükümeti, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Kuzey Kore ile askeri teknoloji işbirliğinin derinleştirilebileceği açıklamasına tepki gösterdi.

AA

Rusya Devlet Başkanı Putin'in 24 yıl sonra dün Kuzey Kore'ye gerçekleştirdiği ilk ziyarette mevkidaşı Kim Jong Un ile görüşmesinde verdiği dayanışma mesajı, Japonya'nın gündeminde yerini aldı.

Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Putin'in ziyaretinde iki ülke arasında "askeri teknoloji işbirliğinin derinleştirilebileceğine" yönelik mesajına tepki gösterdi.

Hayaşi, imzalanan stratejik ortaklık anlaşması kapsamında Putin'in, Rusya ile Kuzey Kore arasında "askeri teknoloji işbirliğinin derinleştirilmesinin göz ardı edilmeyeceği" açıklamasının Japonya'yı kaygılandırdığını söyledi.

Putin'in bu ifadelerine yönelik Hayaşi, "Ülkemizi çevreleyen bölgesel güvenlik ortamı üzerindeki olası etkileri açısından (Putin'in sözlerinden) ciddi şekilde endişe duyuyoruz" ifadesini kullandı.

Putin'in füze ve nükleer geliştirme programları nedeniyle Kuzey Kore'ye yönelik "Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının gözden geçirilmesi gerektiği" yönündeki ifadelerini de eleştiren Hayaşi, "Bu tür açıklamalar kesinlikle kabul edilemez" dedi.

Japon ulusal basınında Rusya ile Kuzey Kore arasında artan askeri işbirliği, Japonya ile müttefiki ABD için "endişe kaynağı" olarak nitelendiriliyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Kuzey Kore'ye resmi ziyarette bulunmuş, taraflar arasında "kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması" imzalanmıştı.

Rus lider Putin, anlaşmayla taraflardan birinin saldırıya uğraması halinde diğerinin askeri yardımda bulunmasını taahhüt ettiğini belirtirken "ittifak" sözcüğünü kullanmaktan kaçınmıştı.

Mevkidaşı ile görüşmesi sonrası Putin, açıklamasında, stratejik ortaklık anlaşması kapsamında Rusya'nın, Kuzey Kore ile "askeri ve teknik işbirliğinin geliştirilmesini göz ardı etmediğini" bildirmişti.

Kuzey Kore lideri Kim ise anlaşmayı "pakt" olarak niteleyerek, ilişkilerin "yüksek ittifak" seviyesine yükseltildiğini vurgulamıştı.

Kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasıyla, taraflardan birinin saldırıya uğraması halinde diğerinin askeri yardımda bulunmasının taahhüt edildiği belirtiliyor.