'İstenmeyen kişi' tartışması: Almanya'da 'Türkiye'ye yaptırım' çağrısı
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklu iş insanı Osman Kavala bildirisine imza atan on ülkenin büyükelçilerini "istenmeyen kişi" ilan etme kararının yankıları sürüyor. Almanya'da siyasi partiler, Erdoğan'ın kararına tepki gösterirken, Türkiye'ye yaptırım çağrısı yaptı.
cumhuriyet.com.trErdoğan’ın, aralarında Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz'un da bulunduğu 10 Büyükelçiyi ‘istenmeyen adam ilan edilmesi’ yönündeki açıklamalarının yankıları sürüyor. Sözcü gazetesinin Almanya merkezli Bild gazetesine dayandırdığı haberde, bu durumun Alman politikacılar arasında rahatsızlığa yol açtığı ifade edildi. Gazete siyasilerin, sert bir şekilde kınanma yapılması için çağrı yapıldığını yazdı.
Bild’in aktardığına göre, Almanya Federal Meclis Başkan Yardımcısı Yeşiller partili Claudia Roth ise Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını talep etti. Roth, açıklamasında, “Erdoğan’ın kendisini eleştirenlere karşı vicdansız tutumu hiçbir engel tanımıyor” ifadesinde bulunurken, Erdoğan’ın “otoriter çizgisine” uluslararası arenada karşı çıkılması gerektiğini savundu. Roth ayrıca, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı alınmasını ve savunma ürünleri ihracatının durdurulmasını talep etti.
“AKILLICA DEĞİL”
Almanya’da yakında kurulması beklenen koalisyon hükümetinin olası ortaklarından Hür Demokrat Parti’nin (FDP) dış politika sözcüsü Alexander Graf Lambsdorff da Erdoğan’ın açıklamalarına sert tepki gösterdi. Lambsdorff, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Aralarında Almanya’nın ve birçok müttefik NATO ülkesinin temsilcilerinin de bulunduğu on büyükelçinin sınır dışı edilmesi kararı akıllıca olmadığı gibi diplomatik de değil; bu adım ittifakın birliğini zayıflatır” dedi. Alman Federal Meclisi Üyesi ve Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU)dış politika uzmanı Norbert Röttgen, Süddeutsche Zeitung gazetesine, Erdoğan, “Avrupa’dan ve Batı’dan kapsamlı bir şekilde uzaklaşmayı sürdürüyor” ifadelerinde bulundu.
Erdoğan daha önce de Osman Kavala’nın serbest bırakılması talebi üzerine büyükelçileri dolaylı olarak sınır dışı etmekle tehdit etmişti.
NE OLMUŞTU?
18 Ekim’de Osman Kavala’nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda’nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı. Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara’daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bugün, Osman Kavala’nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor.
“Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.”
Açıklamanın ardından, 10 ülkenin Ankara büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı. Salı günü büyükelçiler, Dışişleri Bakanlığı'na gittikten sonra bakanlıktan yapılan açıklamada, ‘büyükelçilerin uyarıldığı' belirtilmişti.
21 Ekim’de 10 ülkenin Ankara büyükelçilerinin Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki açıklamaları sorulduğunda Erdoğan, “Bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” demişti.