İsrail, İran'da hangi tesisleri vurmayı planlıyor: İşte, olası hedefler!
“Bölgesel savaş” söylemlerinin yoğunlaştığı İsrail-İran gerginliğinin merkezinde, bir yandan İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurabileceğine dair endişeler artarken, diğer taraftan da saldırının sadece İran'ın petrol ve gaz rafinelerinin hedef alınabileceği konuşuluyor.
Caner Çiftçiİran'ın, 1 Ekim'de İsrail'e yönelik füze saldırısının ardından, İsrail'in İran'a vereceği yanıt gündemde yerini korurken, olası bir saldırı durumunda hangi noktaları hedef alacağı merak ediliyor.
Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, ülkesinin İran'ın nükleer tesislerine saldırması için “şimdi tam zamanı” dedi.
Bennett, İsrail'in böyle bir saldırıyı gerçekleştirmek için “nesilde bir kez ele geçecek bir fırsata” sahip olduğunu belirterek, “İran'ın nükleerleşmesini engellemek için tam zamanı” olduğunu söyledi.
Hamas ve Hizbullah'ın “geçici olarak ciddi şekilde zayıflatıldığını” savunan Bennett, “Şimdi değilse ne zaman? Şimdi İran'ın nükleer tesislerini ve rejimini vurmanın tam zamanı” diye konuştu.
Ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri ve eski Başbakan Yair Lapid de, Tel Aviv'in olası saldırıları için İran'ın petrol rafinerilerini hedef gösterdi.
Lapid, Tahran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı için ise Tel Aviv'de daha geniş bir koalisyon hükümeti gerektiğini savundu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran'ın misilleme saldırısına yanıt verme tehdidini yineleyerek, İsrail'in "ölümcül, hassas ve şaşırtıcı" bir saldırı gerçekleştireceğini söyledi.
Gallant, İsrail saldırdığında İran'ın "başına ne geldiğini veya nasıl geldiğini anlamayacağını" belirterek, “Tüm emir komuta zinciri aynı hizada ve bu konuya odaklanmış durumda” dedi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ortadoğu'daki çatışmalarda nükleer tesislere saldırılmaması konusunda 27 AB ülkesinin "kesin talebi" olduğunu söyledi.
Borrell, "Ortadoğu'da nükleer tesislere yapılacak olası bir saldırının son derece tehlikeli olacağını, hesaplanamaz boyutta sonuçlara ve yalnızca bölgedeki savaşın tırmanmasına yol açacağını, böyle bir olayın vuku bulmaması için AB'nin kesin talebi olduğunu" kaydetti.
İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI
İran'ın nükleer programı, nükleer reaktörler ve çeşitli nükleer yakıt döngüsü tesisleri de dahil olmak üzere bir dizi nükleer tesisten oluşmaktadır. İsrail'in hava saldırıları tehdidi onlarca yıldır varlığını sürdürürken, nükleer tesislerin yalnızca bir kısmı yeraltına inşa edilmiş durumda.
ABD ve Birleşmiş Milletler'in nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran'ın 2003 yılında durdurduğu koordineli, gizli bir nükleer silah programı olduğunu savunuyor. İran ise böyle bir programa sahip olduğunu ya da sahip olmayı planladığını kabul etmiyor.
ABD'nin, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirmesini yüzde 3,67 ile sınırlandıran 2015 tarihli nükleer anlaşmayı tek taraflı olarak terk etmesinin ardından 2018'den itibaren nükleer faaliyetlerini hızlandırdı.
Natanz'daki yeni tesisin inşası 2020'deki sabotaj saldırısına yanıt olarak başladı. İran 2021 yılında, Natanz'a düzenlenen ve Tahran'ın İsrail'i suçladığı bir sabotaj saldırısından günler sonra uranyum zenginleştirmeyi yüzde 60'a çıkardı.
NÜKLEER TESİSLERE YÖNELİK OLASI SALDIRI
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'a karşı olası saldırısının 'orantılı' olması gerektiğini savunuyor. Biden, nükleer tesislere yapılacak olası bir saldırıyı destekleyip desteklemediğine ilişkin soruya ise "hayır" cevabını verdi.
İran'ın ana nükleer tesislerinin bulunduğu Natanz'da, uydu görüntüleri uranyum zenginleştirme salonları ve diğer tesisleri barındırabilecek yeni bir yeraltı sahasının inşasında ilerleme kaydedildiğini gösterdi.
Yerin tahminen 100 metre altında bulunan bu tesisin çok derinde olduğu, bundan dolayı da İsrail'in Gazze'de yıkıcı bir etki yaratmak için kullandığı ABD yapımı sığınak bombalarının bile buraya zarar veremeyeceği konuşuluyor.
Öte yandan, böyle bir saldırının, İran'ın 2018'de olduğu gibi nükleer faaliyetlerini hızlandırması veya Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çekilmeyi de içerebilecek daha sert adımlar atmasına olanak sağlayabileceği belirtiliyor.
Aynı zamanda, saldırının İran'ın en değerli devlet tesislerinden birine tam teşekküllü bir askeri saldırı anlamına geleceği için fiili bir savaş ilanı olacağı da ifade ediliyor.
NÜKLEER TESİSLER VE SANTRALLER
NATANZ
İran'ın zenginleştirme programının merkezinde yer alan kompleks, Tahran'ın güneyindeki Şii Müslümanların kutsal şehri Kum'un dışında, dağlarla çevrili bir düzlükte yer alıyor. Natanz'da iki zenginleştirme tesisi bulunmaktadır: geniş yeraltı Yakıt Zenginleştirme Tesisi (FEP) ve yerüstü Pilot Yakıt Zenginleştirme Tesisi (PFEP).
Sürgündeki bir İranlı muhalif grubun 2002 yılında İran'ın Natanz'ı gizlice inşa ettiğini ortaya çıkarması, Batı ile İran arasında nükleer niyetleri konusunda bugün de devam eden diplomatik bir açmazın fitilini ateşledi.
FEP, 50.000 santrifüj barındırabilecek şekilde ticari ölçekte zenginleştirme için inşa edildi. Halihazırda burada yaklaşık 14,000 santrifüj kurulu olup, bunların yaklaşık 11,000'i çalışmakta ve uranyumu %5 saflığa kadar rafine etmektedir.
Natanz hakkında bilgi sahibi olan diplomatlar FEP'in yerin yaklaşık üç kat altında olduğunu belirtiyor. İsrail hava saldırılarının buraya ne kadar zarar verebileceği uzun süredir tartışılıyor.
Nisan 2021'de İran'ın İsrail saldırısı olduğunu söylediği bir patlama ve elektrik kesintisi de dahil olmak üzere, FEP'teki santrifüjlere başka yollarla da zarar verildi.
Yer üstündeki KFEP sadece birkaç yüz santrifüje ev sahipliği yapıyor ancak İran burada %60 saflığa kadar zenginleştirme yapıyor.
FORDOW
Kum'un karşı tarafında yer alan Fordow bir dağın içine kazılmış bir zenginleştirme tesisidir ve bu nedenle olası bombardımanlara karşı FEP'ten muhtemelen daha iyi korunmaktadır.
2015 yılında büyük güçlerle varılan anlaşma İran'ın Fordow'da zenginleştirme yapmasına izin vermiyordu. Şu anda burada 1,000'den fazla santrifüj çalışıyor ve bunların bir kısmı %60'a kadar zenginleştirme yapabilen gelişmiş IR-6 makineleri.
Buna ek olarak İran kısa süre önce Fordow'da kurulu santrifüj sayısını iki katına çıkarmıştır ve yeni santrifüjlerin tamamı IR-6 makineleridir.
ABD, İngiltere ve Fransa 2009 yılında İran'ın Fordow'u yıllardır gizlice inşa ettiğini ve IAEA'yı bilgilendirmediğini açıklamıştı.
İSFAHAN
İran'ın ikinci büyük kenti İsfahan'ın eteklerinde büyük bir nükleer teknoloji merkezi bulunuyor.
Bu merkez Yakıt Plakası Üretim Tesisi (FPFP) ve uranyumu işleyerek santrifüjlere beslenen uranyum hekzaflorüre dönüştürebilen uranyum dönüştürme tesisini (UCF) içeriyor.
İsfahan'da uranyum metali yapmak için ekipman bulunmaktadır; bu işlem nükleer bombanın çekirdeğini oluşturmak için kullanılabileceğinden özellikle nükleer silahların yayılmasına karşı hassastır.
UAEK, İsfahan'da santrifüj parçaları yapmak için makineler bulunduğunu söyledi ve 2022'de burayı “yeni bir yer” olarak tanımladı.
KHONDAB
İran'ın başlangıçta Arak ve şimdi Khondab olarak adlandırılan kısmen inşa edilmiş bir ağır su araştırma reaktörü var. Ağır su reaktörleri, zenginleştirilmiş uranyum gibi atom bombası çekirdeği yapımında kullanılabilecek plütonyumu kolaylıkla üretebildikleri için nükleer silahların yayılması açısından risk teşkil etmektedir.
2015 anlaşması kapsamında inşaat durduruldu, reaktörün çekirdeği çıkarıldı ve kullanılamaz hale gelmesi için betonla dolduruldu. Reaktör “plütonyum üretimini en aza indirecek ve normal çalışma sırasında silah sınıfı plütonyum üretmeyecek şekilde” yeniden tasarlanacaktı. İran UAEA'ya reaktörü 2026 yılında faaliyete geçirmeyi planladığını bildirdi.
TAHRAN ARAŞTIRMA MERKEZI·
İran'ın Tahran'daki nükleer araştırma tesisleri arasında bir araştırma reaktörü de bulunmaktadır.
BUSHEHR
İran'ın Körfez kıyısında faaliyette olan tek nükleer santrali Rus yakıtı kullanıyor ve Rusya bu yakıtı harcadıktan sonra geri alarak nükleer silahların yayılması riskini azaltıyor.
ARDEKAN NÜKLEER YAKIT ÜNİTESİ
Buşehr reaktöründe kullanılmak üzere uranyum cevherini nükleer yakıta dönüştürmek için olası uranyum dönüştürme tesisi.
RUDAN NÜKLEER ARAŞTIRMA MERKEZİ
Bu tesisin bir uranyum hekzaflorür gazı dönüştürme tesisi ya da başka bir tür nükleer enerji tesisi olduğu düşünülmektedir.
ERAK AĞIR SU REAKTÖRÜ
Erak ağır su reaktörü, ağır su üretim tesisi ve ağır su reaktörü olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Tesisin 2006'dan beri faaliyette olduğu biliniyor.
İran ile BMGK daimi üyeleri arasında 2015’te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında kapatılan tesis, ancak ABD'nin anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ardından 2019'da yeniden faaliyete geçirildi.
PETROL VE GAZ TESİSLERİ
HARK ADASI
Devlete ait İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) tarafından kurulan devasa petrol depolama tanklarına ev sahipliği yapan Hark Adası, ülkenin milyonlarca varil ham petrol depoladığı yer. Ülkenin petrol ihracatının büyük kısmı bu adadan gerçekleşiyor.
ABADAN RAFİNERİSİ
İran'ın güneybatısındaki petrol zengini Huzistan eyaletine bağlı Abadan kentinde yer alan Abadan Rafinerisi, İran'ın en büyük petrol tesisi sayılıyor. Tesisin günlük işleme kapasitesi yaklaşık 630 bin varil.
1980-88 arasında İran-Irak Savaşı sırasında Iraklı güçlerin saldırılarıyla ağır hasar gören rafineri, daha sonra onarılarak yeniden faaliyete başlamıştı.
İSFAHAN RAFİNERİSİ
Günlük işleme kapasitesi yaklaşık 375 bin varil olan tesis, İran'ın iç petrol ürünleri ihtiyacını karşılamak için önemli bir yere sahip.
BENDER ABBAS RAFİNERİSİ
Günlük 350 bin varil petrol işleme kapasitesine sahip olan rafineri, ülkenin hem iç tüketimi hem de ihracat için de kullanılıyor.
TAHRAN RAFİNERİSİ
Günlük rafine kapasitesi yaklaşık 250 bin varil olan tesis, ülkenin iç tüketimi ve enerji üretimi açısından önemli bir konumda.
ASELUYE DOĞAL GAZ TERMİNALİ
İran'ın en büyük gaz sahası sayılan ve Katar ile İran'ın ortaklaşa geliştirdiği Güney Pars sahasının hemen yakınında bulunan terminal, ülkenin en büyük doğalgaz üretim tesislerinden birine ev sahipliği yapıyor.