İsrail'e sert tepki gösterdi: İşgalci varlık
Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda Irak, İsrail'in "işgalci varlık" olarak hareket ettiğini ve soykırım seviyesine yükselen birçok uygulamayı hayata geçirdiğini bildirdi.
AAHollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar sürüyor.
Irak adına duruşmalarda söz alan Irak Dışişleri Bakanlığı Hukuk Dairesi Başkanı Haydar Albarrak, Filistin halkına karşı benzeri görülmemiş ihlalleri nedeniyle İsrail aleyhine başlattığı soykırım davası için Güney Afrika'ya teşekkür etti.
Irak'ın uluslararası hukukun üstünlüğüne büyük önem verdiğini söyleyen Albarrak, Divan'ın daha önce de danışma görüşünde tespit ettiği üzere işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail'in işlediği hukuk ihlallerine ilişkin danışma görüşü verme yetkisinin bulunduğunu dile getirdi.
Albarrak, Divan'da açılan çekişmeli davalarda verilen kararların bağlayıcı olduğunu vurgulayarak, "Filistin halkına yönelik sistematik ölüm makinesinin durdurulması için her koşulda ve her yerde bu kararlara saygı gösterilmesi ve uyulması çağrısında bulunuyoruz" dedi.
İsrail'in, savaş hukukunun yanı sıra insan hakları hukukuna da uyması ve saygı göstermesi gerektiğinin altını çizen Albarrak, şunları söyledi:
"İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında 'işgalci varlık' olarak hareket etmektedir. Bu nedenle, uluslararası hukuk kurallarına ve değerli mahkemeniz tarafından verilen kararlara uyması gerektiğini vurguluyor ve çağrıda bulunuyoruz. İşgalci varlık, soykırım seviyesine yükselen birçok uygulamayı hayata geçiriyor. İsrail, Filistin devletinin başkenti ve kutsal Mescid-i Aksa'nın da bulunduğu Kudüs kenti üzerindeki baskı uygulamaları, kentin asıl sakinleri boşaltılarak aşırılık yanlıları ve ırkçıların yerleştirilmesini içeren bir sonraki aşamaya yönelik demografik yapıyı değiştirme girişimlerinde bulunmaktadır."
Albarrak, İsrail'in sosyal, ekonomik baskı ve dayatmayla Filistin halkını izole ederek dünyadan kopardığını, malzemeler ile ilaçların girişini engellediğini ve uluslararası hukuka aykırı davrandığını belirtti.
Albarrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail, Filistinlilerin topraklarına el konulması, bu topraklar üzerinde yerleşim birimleri kurulması ve genişletilmesi, çocuklar ve kadınlar dahil binlerce Filistinlinin gözaltında tutulmaya devam edilmesi, gözaltı merkezleri ve sağlıklarını etkileyen ve güvenliklerini tehlikeye atan koşulları dayatarak Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını engelliyor. "
İsrail'in Gazze'deki saldırılarına dikkati çeken Albarrak, "Hava saldırıları ve sivilleri hedef alan roket saldırıları gibi barbarca eylemleri nedeniyle İsrail, özellikle Gazze Şeridi'nde uluslararası hukuku ihlal etmektedir" dedi.
Albarrak, bu eylemlerin savaş suçu ve savaş hukukunun ciddi ihlallerini teşkil ettiğine dikkati çekerek, "İşgalci İsrail varlığı, eylemlerinden ötürü hesap vermelidir" değerlendirmesinde bulundu.
BM Genel Kurulu, 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD'ye, Divan Statüsü'nün 65. maddesine dayanarak 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in Filistin'deki işgalinin hukuki neticelerine ilişkin iki soru yöneltti.