İranlı 'ahlak polisi'nden şok itiraflar: Adeta ava çıkıyoruz

İranlı Mahsa Amini'nin, sözde ahlak polisi tarafından gözaltında öldürülmesi, İran halkı nezdinde, İslam Cumhuriyeti'nin katı kıyafet kurallarına meydan okuyan bir direnişe dönüştü. İranlı kadınlar, mollaların gözlerinin içine baka baka kent meydanlarında başörtülerini yaktı.

Bütün bunlar olurken, ülkede İrşad Devriyesi (Geşt-i İrşad) adı verilen sözde ahlak polisleri yeniden dünyanın gündemine girdi. İslam ahlakına saygıyı sağlamak ve "uygunsuz" giyindiği düşünülen kişileri gözaltına almakla görevli olan bu özel polis birimlerine yönelik biriken öfke bugün İran sokaklarında polis ile protestocular arasındaki çatışmalarda kendini gösteriyor.

"KAFASINA COPLA VURULDU"

İslam şeriatına dayanan İran yasalarına göre, kadınlar saçlarını başörtüsü ile örtmek ve vücut hatlarını gizlemek için uzun, bol giysiler giymek zorunda.

Amini, 13 Eylül'de Tahran'da ahlak polisi tarafından tutuklandığında başörtüsünün altından saçının göründüğü iddia edildi. Görgü tanıklarının ifadesine göre Amini, gözaltı merkezinde bayıldıktan kısa bir süre sonra komaya girdi ve üç gün sonra hastanede öldü. Polislerden birinin kafasına copla vurduğu tahmin ediliyor...

"ADETA AVA ÇIKIYORUZ..."

Ahlak polisi olarak görev yapan, ancak güvenlik gerekçesiyle adı gizlenen bir memur BBC'ye demecinde, "Ahlak birimlerinde çalışmamızın sebebinin kadınları korumak olduğunu ve düzgün giyinmezlerse erkeklerin tahrik olup onlara zarar verebileceğini söylüyorlardı" dedi.

Adı kamuoyuna açıklanmayan polis memuru, özellikle yaya trafiğinin yoğun olduğu ve kalabalıkların toplandığı alanlara odaklandıklarını söyledi ve şöyle devam etti: 

"Bu çok garip, çünkü görevimiz sadece insanlara rehberlik etmekse, neden potansiyel olarak daha fazla insanı tutuklayabileceğimiz kalabalık yerlere gönderiliyoruz. Adeta ava çıkıyoruz..."

"YETERLİ SAYIDA KİŞİ GÖZALTINA ALINMAZSA..."

Ahlak polisi ayrıca, kıyafet kurallarını ihlal eden yeterli sayıda insan tespit etmedikleri takdirde amirlerinin kendilerini azarladığını ve insanlar tutuklanmaya direndiğinde ise özellikle zor kullandıklarını sözlerine ekledi.

İranlı polis memuru sözlerine şöyle devam etti:

"Onları polis aracına bindirmemizi bekliyorlar. Bunu yaparken kaç kez gözyaşlarına boğuldum biliyor musunuz? [...] Onlara, onlardan biri olmadığımı söylemek isterdim. Çoğumuz zorunlu askerlik hizmetimizi yapan sıradan askerleriz. Kendimi çok kötü hissediyorum..."