‘İran’da Pezeşkiyan değişime yol açabilir’
İran, yarın eski Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin 19 Mayıs’ta helikopter kazasında ölmesinin ardından yeni cumhurbaşkanını seçecek.
Doğa ÖztürkIlımlı muhafazakar (reformcu) Mesud Pezeşkiyan ile muhafazakarların adayı Said Celili arasındaki yarış, 5 Temmuz’da ikinci turla devam edecek. İran’da ekonomiye yönelik yapısal değişiklik gerektiğini söyleyen ve zorunlu başörtüsüne yer yer karşı çıkan 69 yaşındaki Pezeşkiyan, seçim kampanyası sürecinde “Ben Türk’üm. Annem de babam da Türk. Türklüğümle gurur duyuyorum. Evde çocuklarımla Farsça değil, Türkçe konuşuyorum” ifadeleriyle verdiği bir demeçle Türk kamuoyunun dikkatini çekmişti. İran’ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin yönetiminde 2001-2005 yılları arasında sağlık bakanı olarak görev yapan Pezeşkiyan, 2008’de yapılan genel seçimlerde Tebriz Milletvekili olarak meclise girdi ve 5 dönem Tebriz’i mecliste temsil etti. 2013 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık başvurusu yaptı ancak daha sonra adaylığını geri çekti. 2021 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de İbrahim Reisi’ye karşı adaylık başvurusu yapmış ancak Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından veto edilmişti.
AHLAK POLİSİNE ÇÖZÜM BULACAĞINI VAAD ETTİ
İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 1 yıl öne alınan seçimlerde sonunda aday olabilen Pezeşkiyan katılım oranının çok düşük olduğu ilk turu birinci sırada bitirerek 10 milyon 415 bin 191 oy ile oyların 42,5’ini aldı. Eski Cumhurbaşkanları Muhammed Hatemi ile Hasan Ruhani, eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif gibi isimlerin desteğini alan Pezeşkiyan; ülkedeki etnik ve mezhebi ayrımcılık ile zorunlu başörtüsü konusuna çözüm vaadleriyle öne çıktı. Resmi sosyal medyadaki bir paylaşımında “Ahlak Polisine (irşad devriyesi) karşı ve filtre yasağının kalkması için çabalayacağım” ifadesini kullandı.
‘HALKA SORSANIZ BU SİSTEMİN İSLAM CUMHURİYETİ OLARAK DEVAM ETMEMESİ GEREKİYOR’
İran seçimlerini Cumhuriyet’e değerlendiren İran Uzmanı Dr. Ezgi Uzun, Pezeşkiyan’ın kazanma ihtimali olduğunu ancak çok rekabetçi bir seçim olduğunu belirtti. Pezeşkiyan’ın ilk turda yüzde 40’lık bir katılım oranına rağmen yarışı önde götürdüğüne dikkat çeken Uzun, muhafazakar seçmenin bir kısmının da oyunu Pezeşkiyan’a verdiğini söyledi. Kendisinin reformist kimliği sebebiyle ‘rejim karşıtı’ olarak algılanmaması gerektiğini bildiren Uzun, “Reform, İslam Cumhuriyetine karşı demek değil. İslam Cumhuriyetinin belirli birtakım yapısal değişikliklerden geçerek devam etmesi demek. Zaten reformcu seçmenin kendisini ‘reformcu’ siyasetçilerden uzaklaştırmasının da sebebi bu. Reformcu siyasetçilerle halkın istedikleri arasında dağlar kadar fark var. Çünkü halka sorsanız bu sistemin İslam Cumhuriyeti olarak devam etmemesi gerekiyor. En azından bir kısmı sistemin komple değişmesi gerektiğini düşünüyor” dedi.
SİSTEM İKNA EDİLİRSE AÇILIM OLABİLİR
Pezeşkiyan’ın da aslında İslam Cumhuriyeti’nin devamını istediğini aktaran Uzun, “Ancak çok ciddi yapısal değişikliklerden geçilmesi gerektiğini söylüyor. Özellikle ikinci kampanya sürecinde bazı konularda çok daha net konuştuğunu gözlemliyoruz. Zorunlu başörtüsü söz konusu olduğunda kaldırılmalı diyor, ahlak polisi diye bir uygulama olmamalı diyor. Bu yönde bir adım atmak istiyor. Ama önemli olan bunu yapabilecek mi? Çünkü bu çok zor bir mesele. Sistemin içerisinde çok farklı farklı odaklar var. Sadece Cumhurbaşkanı’nın elinde olan bir şey değil” diye konuştu. Zorunlu başörtüsünün İslam Cumhuriyeti için büyük sembolik önem taşıdığını belirten Uzun, Pezeşkiyan’ın sistem içerisindeki belirli odakları ikna edebilirse bu konuda bir açılım olabileceğini söyledi. Buna karşın sistemsel bir dönüşümün ancak kademeli olarak olabileceğini dile getiren Uzun, sistemin halktan ciddi sinyaller aldığını ve sandığa gitme oranını düşüklüğünde bunun da etkili olduğunu kaydetti.
‘EKONOMİYİ REFORME EDEBİLİR’
Uzun, “Sistem kademeli bir şekilde kendisinden taviz verebilir ama hiçbir zaman İran’da aniden bir gecede değişim olacağını düşünmüyorum. Sistemin yavaş yavaş belirli hak ve özgürlükler tanınarak bazı güç odaklarının güç kaybetmesiyle olabilir. Değişim tek başına reformcu bir cumhurbaşkanıyla gelmez, ama cumhurbaşkanı bu engebeli yolda bir katalizör olabilir. Pezeşkiyan, halkla doğru ittifakları kurup yine sistem içerisine doğru ittifakları kurarsa, başa gelirse o zaman belirli noktalarda bir dönüşüm sağlayabilir” ifadelerini kullandı. Pezeşkiyan’ın en önemli vaadlerinden birinin ekonomi olduğunu anımsatan Uzun, “Ekonomiyi gerçekten belki reforme edebilir. Belki ekonomiyi gerçekten dışarıya doğru yavaş yavaş açabilir. Belki yaptırımların bir kısmı kalkabilir. ABD ile yapılacak olan müzakere sürecine çok önem veriyor. Yaptırımlar da günün sonunda ABD ile müzakere sürecine bağlı. Buna epey bir mesai harcayacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.