İran'da Anayasayı Koruyucular Konseyi, kararlarıyla seçimlerin kaderini belirliyor ve katılımın düşmesine yol açıyor

İran'da seçimlerde aday olmak isteyenlerin rejime bağlılığı ile siyasi, ahlaki ve dini sabıkalarını inceleyen ve önceki seçimlerde birçok önemli ismi veto eden Anayasayı Koruyucular Konseyinin kararları, hem seçimlerin kaderini belirliyor hem de halk katılımının düşmesine yol açıyor.

AA

Altı üyesi İran lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından atanan, din adamları ve hukukçulardan oluşan 12 üyeli Konseyin başkanlığını 1992 yılından bu yana 97 yaşındaki din adamı Ayetullah Ahmed Cenneti yürütüyor.

Konsey, Meclisin kararlarının Anayasa'ya uyup uymadığını tespit etmekle görevli.

Konseyin bunun yanında Cumhurbaşkanlığı, İran Meclisi ve Uzmanlar Meclisi seçimlerine katılacak aday adaylarını, anayasaya göre, "rejimin değerlerine bağlılıkları" yönünden değerlendirme görevi de bulunuyor.

BAZI İSİMLER DİSKALİFİYE EDİLDİ

Bu görev kapsamında İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in temsil ettiği "Velayet-i Fakih makamına ve İslami değerlere bağlılıklarında kusur bulunan" kişilerin adaylıkları reddediliyor.

Eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, reformistlerin lideri eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve İran devrimi lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin torunu Hasan Humeyni, aday adayı oldukları seçimlerde Konseyin kararıyla seçimlerden diskalifiye edilenler arasında yer aldı.

Konseyin onayladığı adayları daha sonra da eleme ya da elediği adaylara daha sonra onay verme yetkisi de bulunuyor.

Bu duruma ilişkin Konsey Sözcüsü Hadi Tahan Nazif, dün yaptığı açıklamada, "Her dönem ve seçimde kişilerin niteliklerini kontrol ediyoruz. Kişilere göre koşullar değişmiş olabilir ya da geçmişte bir belirsizlik vardır ve şu anda çözülmüştür. Ayrıca Koruyucular Konseyi'nin bazı üyeleri de değişmiş olabilir" ifadeleriyle yanıt verdi.

Bir önceki cumhurbaşkanı seçiminde Konsey, adaylık başvurusu yapan 40 kişiden yalnızca 7 isme adaylık izni verdi.

Konseyin kararına göre, dönemin Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ve dönemin Meclis Başkanı Ali Laricani gibi bazı önemli isimlere seçimlerde yarışma izni verilmedi.

Muhafazakar kimliğiyle bilinen ancak o dönem ülke yönetimiyle restleşen açıklamalarda bulunan eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da adaylık izni alamadı.

'SEÇİM SONUÇLARI ÖNCEDEN BELİRLENİYOR'

Bu durum önceki seçimlerde İranlı seçmenlerin en azından bir kısmı için "seçim sonuçlarının önceden belirlendiği" düşüncesini doğururken seçimleri boykot çağrılarına neden oldu.

Boykot çağrılarının etkisi seçimlerde katılım oranlarının her dönem daha da azalmasıyla ortaya çıktı. 2009'daki cumhurbaşkanı seçiminde katılım yüzde 85 olurken 2013'te bu rakam yüzde 72'ye düştü. 2021'de yapılan son cumhurbaşkanı seçiminde katılım oranı yüzde 48'de kaldı.

Anayasayı Koruyucular Konseyi, 1 Mart'ta yapılan Meclis ve ülke liderini azletme ve seçme yetkisine sahip Uzmanlar Meclisi seçimlerinde de bir çok ismi veto etti. Uzmanlar Meclisi için adaylık başvurusunda bulunan eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de diskalifiye edilen isimler arasında yer aldı.

Aday gösterdikleri kişilerin Konsey tarafından adaylıklarının reddedilmesine tepki gösteren reformist kanat, 1 Mart'ta düzenlenen genel seçimlere büyük oranda katılmadı.

Son milletvekili seçimlerinde katılım oranı ülke tarihinin en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 41'de kaldı.

Anayasayı Koruyucular Konseyi, adayların veto edilmesine ilişkin nedenleri de açıklamıyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan Konsey Sözcüsü Nazif, "Yasa, Koruma Konseyi'nin diskalifiye nedenlerini yayınlamasına izin vermiyor. Diskalifiye nedenlerini bizzat kişilere anlatıyoruz ancak bunları kamuoyuna yayınlamak için yasal iznimiz yok" ifadelerini kullandı.

Nazif, Konseyin veto kararlarının seçimlerde halkın katılımına etkisinin az olduğunu savunarak, "Diskalifiyelerin insanların katılımı üzerinde yüzde 1,5 ila 2 etkisi var. Asıl önemli olan iktisadi konular ve bunların payı da yüzde 60 civarında" dedi.