İktidarın ‘Şam’ değişiminin perde arkasındaki senaryo
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşuoğlu’nun 13. Büyükelçiler Konferansı’nın kapanışında yaptığı “Suriye’de muhaletle rejimi anlaştırmamız lazım” açıklaması Ankara kulislerinde de masaya yatırılıyor.
Selda Güneysuİktidar cephesinde, “Suriye politikasındaki değişim için üç tez” ortaya atılıyor. Bu tezlerden ilki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen haftalarda Soçi’de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeye dayandırılıyor. İki liderin görüşmesi sonrası “Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğine, Suriye’deki tüm terör örgütlerine karşı mücadalede dayanışma içinde hareket etme kararlılığını teyit ettiğine” dikkat çekiliyor. Görüşmede, “Rusya’nın, Türkiye’den Esad ile diyalog kapısını açmasını istediğine” vurgu yapılıyor. Böylelikle “Türkiye’nin, zaten Esad ile arası iyi olan Rusya ile ilişkilerini sağlamlaştırara, Suriye’de harekâta gerek duymadan, Esad ile uzlaşı içinde terörle mücadele edebilme şansı olabileceği” kaydediliyor.
"ESAD ÇEKTİ" TEZİ
İktidar kulislerinde konuşulan bir diğer tez “Esad’ın, Rusya’yı da dahil ederek, Türkiye’yi diyalog zeminine çektiği” iddiası. Esad’ın, Türkiye’nin olası harekatı için konuşulan Tel Rıfat ve Münbiç’e “asker gönderdiği” de öne sürülüyor. Türkiye’nin de “bu resti” gördüğü ve diyalogla, “Türkiye’deki Suriyelilerin dönüşü için zemin oluşturabileceğinin” altı çiziliyor. Türkiye’nin Esad’ın bu “restine” karşı, “Suriyelileri al, harekat olmasın” karşılığını verebileceğine işaret ediliyor. Başka bir tez ise “iktidarın, Suriyeli göçmenlere yönelik iç politikadaki baskılardan kurtulabileceği” tezi. “Göç politikası” nedeniyle eleştirilen iktidarın seçim sürecinde Esad’dan “Türkiye’nin sınır güvenliği için Suriye’nin güneyinde kurmak istenilen pilot bölgeye destek vermesi ve Türkiye’deki Suriyelilerin güvenli bir şekilde buraya gönderilmesini isteyebileceği” kaydediliyor.