İkinci tur, Almanya'da nasıl yankılandı: Alman siyasetçilerden mesajlar

Türkiye'de yapılan ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi dünya gündemine otururken, yurtdışında en çok oyun kullanıldığı Almanya'dan seçim sonucuna yönelik peş peşe açıklamalar geldi.

cumhuriyet.com.tr

Alman siyasetçiler, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinden dolayı Türkiye'ye mesajlar gönderdi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Erdoğan'ı yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinden dolayı tebrik etti.

Scholz, "Almanya ve Türkiye yakın ortaklar ve müttefiklerdir; aynı zamanda güçlü sosyal ve ekonomik bağlara sahibiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik ediyor, ortak gündemimizi birlikte yeni bir ivmeyle ilerletmek istiyoruz" dedi.

MAX LUCKS

Alman-Türk Parlamento Grubu Başkanı ve Yeşiller Partisi üyesi Max Lucks, seçimin ardından Türkiye'deki LGBTİ bireylerinin hakları konusunda endişeli olduğunu söyledi.

Lucks, "Erdoğan daha ilk konuşmalarında LGBTİ bireylere karşı kışkırtmalarda bulunuyor ve onları insan karşıtı propagandasının piyonları olarak acımasızca istismar ediyor" dedi.

Lucks, LGBT bireylere karşı herhangi bir siyasi eylemin Avrupa Konseyi'ndeki ihlal davaları üzerinde "hızlandırıcı bir etkisi" olacağı uyarısında bulundu. 

Türkiye'de seçim gözlemcisi olarak görevlendirilen Lucks, "Alman çıkarlarının yeniden tanımlanması" çağrısında bulundu.

JÜRGEN HARDT

Alman Hristiyan Demokrat Birliği'nin (CDU) meclis grubunun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, Erdoğan'ın Almanya ve Batı'ya yönelik "kışkırtıcı rotasından" dönebileceğini dile getirdi.

Hardt, "Erdoğan ciddi bir analizden sonra ülkesinin önemli ekonomik sorunlarının ancak AB ve Almanya ile birlikte çözülebileceği sonucuna varabilir" ifadelerini kullandı.

Hardt'a göre Almanya ve AB'nin, Erdoğan ile yapıcı bir işbirliği yapılıp yapılamayacağını hızla araştırması gerektiğini savunarak, "İlk test, Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin kararı ve Temmuz ortasındaki NATO zirvesindeki tutumu olabilir" diye konuştu.

CEM ÖZDEMİR

Yeşiller Partisi'nden Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir, Almanya'daki Türk vatandaşlarının seçim kutlamalarını eleştirerek, "Türkiye oy verdi. Erdoğan'ın destekçilerinin oylarının sonuçlarına cevap vermek zorunda kalmadan kutlama yaptıkları Almanya'da neler olup bittiğiyle ilgileniyorum. Türkiye'de pek çok insan yoksulluk ve özgürlük yoksunluğuyla mücadele etmek zorunda. Haklı olarak öfkeliler. Bunun hakkında konuşulması gerekecek!" dedi.

Cem Özdemir, "Bu konvoylar otoriter bir siyasetçinin zararsız destekçilerinin kutlamaları değildir. Bunlar, çoğulcu demokrasimizin açık bir reddi ve onların yönetimindeki başarısızlığımızın kanıtıdır. Bunu görmezden gelmek artık mümkün değildir" diye konuştu.

Özdemir, "Türkiye'de özellikle genç ve iyi eğitimli olup tüm umutlarını yitiren pek çok insan için üzülüyorum. Aşırı milliyetçilik ve köktendinciliğin Ankara'dan gelen yeni imamlar tarafından bu ülkede (Almanya'da) daha da güçlü bir şekilde yayılmasına hazır mıyız?" diye ekledi.

MANFRED WEBER

Avrupa Halk Partisi lideri Manfred Weber, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin sona erdirilmesinden yana olduğunu açıkladı.

Weber, "Artık hiç kimse Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasını istemiyor: ne Türkiye ne de AB. Katılım süreci, daha iyi ilişkileri desteklemekten çok engellediği için rafa kaldırılmalıdır" ifadelerini kullandı.

SERAP GÜLER

CDU Milletvekili Serap Güler, "Erdoğan'ın umduğundan daha az oy aldığını" belirterek, "Belki de şaşırtıcı olan, sonuçta Erdoğan'ın sadece yüzde 52 oy almasıdır. Çünkü o aslında daha fazlasını umuyordu, AKP de öyle" dedi.

Güler, "2012'den itibaren Erdoğan, Batı'ya karşı rotayı değiştirdi ve artık CDU ile parti-politik işbirliğinden söz edilemez oldu" diye konuştu.

Güler, "milliyetçi değerlerin insan hakları ya da basın özgürlüğünden daha büyük bir rol oynadığını" savunarak, "Ne yazık ki bunu söylemek gerekiyor. Birçok insan 'Evet, ekonomik durum iyi değil ama ülkenin güvenliği benim için daha önemli' dedi" ifadelerini kullandı.