Hatay'da çalışmalara katılan Boşnak kardeşler: Türk halkı felakette bile...

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgedeki arama kurtarma çalışmalarına katılan Boşnak kardeşler, Türk halkının dayanıklılığına hayran kaldıklarını belirtti.

AA

Bosna Hersek'ten Türkiye'deki deprem bölgesine giden 234 kişilik arama kurtarma ekibi içerisinde yer alan; anneleri bir, babaları ayrı Adi Vrabac ve Omer Semic kardeşler, Türkiye'de geçirdikleri günleri anlattı.

Arama kurtarma çalışmalarında bölgedeki enkazlardan 26 kişiyi sağ çıkartıp Bosna Hersek'in gurur kaynağı olan ekibin üyesi Vrabac, ilk olarak Adana'ya ve oradan da helikopterle Hatay'a gittiklerini söyledi. Vrabac, "Yıkılmış bir bölgeye gideceğimizi biliyorduk ancak felaketin oranının ne kadar büyük olduğunu görünce hepimizin dili tutuldu" diye konuştu.

Vrabac, Hatay'a iner inmez enkazların bulunduğu alana gidip çalışmalara başladıklarını belirterek "O felaketi aktarabilecek ne bir resim ne de bir video var. Siren seslerinin bitmediği bir şehirden geçiyorsunuz ve yanı başınızda araçların oluşturduğu uzun bir kuyruk bekliyor" ifadelerini kullandı.

Hatay'daki enkazları gördüğünde, maddiyatın hiçbir öneminin olmadığını anladığını dile getiren Vrabac, "Kelimenin tam anlamıyla hayatları boyunca elde ettikleri şeylerin içinde bulunduğu dolapların altına sıkışmış insanlar bulduk. Açılmamış nevresim ve yemek takımlarıyla karşılaştık. Ancak o durumda kimse 'Altınımı, eşyamı buldunuz mu?' diye sormadı herkes 'Kardeşimi, babamı, anne mi buldunuz mu?' diye soruyordu" dedi.

Vrabac, hayatının sonuna kadar unutmayacağı bir olayı, şu ifadelerle anlattı:

"13 katlı bir binanın enkazında çalışıyorduk. Cansız bedenleri çıkarmaya başladık ve iki dakika içerisinde, baba ve kızına ait olduğunu düşündüğümüz cansız bedenleri çıkardık. Sonrasında bir anne ve iki çocuğunun cansız bedenini enkazdan çıkardık"

"TÜRK HALKINI TARIF EDECEK KELİME BULAMIYORUM"

Türk halkının dayanışma içerisindeki birlikteliğine hayran kaldıklarını ifade eden Vrabac, "Türk halkını tarif edecek kelime bulamıyorum. Bu felakette bile ne kadar misafirperver ve dayanıklı olduklarını gösterdiler. Her kelimesiyle söylediklerimin arkasındayım" diye konuştu.

Vrabac, kayıpları olmasına rağmen Türk halkının ellerindekiyle yetindiğinin altını çizerken Türkiye'nin, içerisinde bulunduğu durumdan en kısa zamanda ve en iyi şekilde çıkacağına inandığını dile getirdi.

Hatay'da kardeşiyle farklı bir enkaz bölgesinde çalıştıklarına dikkati çeken Vrabac, kardeşi Omer'in 14 Şubat'ta doğum günü olduğunu ve sadece bu vesileyle konuştuklarını kaydetti.

Vrabac, 'Kardeşimi tabii ki merak ediyordum. Ağabey olarak kendimi hem sorumlu hissediyor hem de ikimiz de çalışmalarda bulunduğumuz için gurur duyuyordum" ifadelerini kullandı.

Arama kurtarma çalışmalarına verdikleri destekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vrabac, "Sahada elimizden gelen her şeyi yaptık ancak daha fazlasını yapabilseydik çok daha mutlu olurduk" dedi.

"BAZI SAHNELER HAYATIMIZIN SONUNA KADAR GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDEN GİTMEYECEK"

25 yaşındaki Semic de 70 yaşındaki bir erkeği enkazdan çıkardıklarını anlatarak "O an, tüm ekip için çok özel ve mutlu edici bir an oldu. Bu, Hatay'a ilk geldiğimizde gördüklerimiz karşısında düşen moralimizi yükseltti" diye konuştu.

Semic, dinlenmek için kamp alanına geldiklerinde İskenderun'da bir enkazda 8 kişiye ait hayat işaretlerine ulaşıldığını duyduklarını, hemen olay yerine gittiklerini ve Allah'a, enkaz altındaki insanlara güç vermesi için dua ettiklerini söyledi.

"Allah'a şükür ilk olarak 6 kişiyi, ardından da kalan 2 kişiyi sağ çıkardık" ifadesini kullanan Semic, o an duydukları hissin inanılmaz olduğunu vurguladı.

Semic, bir beton blok kaldırıldığında, altından çıkan elin, kendi ellerini tuttuğu anı asla unutmayacağını; orada bulunan herkesin bu duruma ağladığını belirterek enkazlardan insanları sağ çıkardıkça üzüntü ve yorgunluklarını geride bıraktıklarını kaydetti.

Çalışmaları sırasında bir enkazda baba, anne ve kızlarını birbirlerine sarılmış halde ölü bulduklarını ifade eden Semic, "Sanırım bütün ekip o anı asla unutamayacak. Buna benzer birkaç sahneyle daha karşılaştık. Bir binada baba ve kucağında uzanmış çocuğunun cesedini bulduk. Bazı sahneler hayatımızın sonuna kadar gözümüzün önünden gitmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.