Fatih Yaşlı Biden'ın açıklamalarını değerlendirdi... ABD'nin 'Meşruiyet krizi' korkusu!
ABD Başkanı Joe Biden İsrail-Filistin savaşının başlangıcından bu yana ilk kez İsrail'e uyarı niteliğinde açıklamalar yaptı. Konuya İlişkin Cumhuriyet TV yayınına katılan Akademisyen-Yazar Fatih Yaşlı, "Kayıtsız şartsız İsrail'i destekliyor olsa da ABD'nin bölgenin tümünü gözetmek gibi bir durumu var" dedi.
İsrail-Filistin savaşı 10. gününde devam ediyor. 7 Ekim'de başlayan çatışmalardan bu yana bin 400 İsrailli, 2 bin 670 de Filistinli öldürüldü.
İsrail, başlatması planlanan kara harekatı için Gazze sınırına yığınak yapmaya devam ediyor.
Bölgede sıcak gelişmeler yaşanırken ABD Başkanı Joe Biden önemli açıklamalarda bulundu.
Biden, sivil insanların Gazze’den çıkmasını ve gıda, su gibi temel ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılması için insani koridor açılmasını desteklediğini söyledi.
Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğine inandığını kaydeden Joe Biden, “İsrail’in Gazze’yi işgal etmesi büyük bir hata olur. Hamas tüm Filistin halkını temsil etmiyor. Filistin devletine giden bir yol bulunması gerekiyor” dedi.
İSARİL KARA HAREKÂTINI NEDEN ERTELEDİ?
ABD'nin birkaç gündür gerilimi azaltmak yönünde girişimlerde bulunduğunu belirten Akademisyen-Yazar Fatih Yaşlı, "Kayıtsız şartsız İsrail'i destekliyor olsa da ABD'nin bölgenin tümünü gözetmek gibi bir durumu var. Rusya, İran, Çin ve petrol şeyhlikleri var ve hepsi gözetiliyor. Oradaki Filistin halkının tümüyle Mısır'daki Sina Çölü'ne sürülmesi ciddi bir meşruiyet krizi getirir. Bu sebeple kara harekâtı da ertelendi. Gazze'ye kara harekâtı başlarsa, Hizbullah'ın yeni bir cephe açmasından, Suriye ve İran'ın farklı yöntemlerle meseleye dahil olacağından korkuyorlar" ifadelerini kullandı.
"GERİLLA ŞEHİR İÇİNDE DÜZENLİ ORDUYU ZAİYATA UĞRATABİLİR"
İran'ın, İsrail'in olası kara harekâtına engel olmak amacıyla "Müdahale ederiz" açıklaması yaptığını söyleyen ancak İran'ın ekonomik ve rejimsel sorunları sebebiyle İsrail ile direkt bir savaşa girmeyeceğini ifade eden Yaşlı, "Düzenli ordu karşısında gerilla savaşı veren güçler karşı tarafı şehir içi savaşlarında ciddi zaiyata uğratabilir. İsrail ordusunun içerisinde kara harekâtına muhalefet edenlerin olduğu da yazıldı. İsrail ile İran gibi iki düzenli ordunun savaşması dünya açısından çok büyük sonuçlar doğurur. Direkt çarpışma yerine İran Birlikleri şehir savaşında Hamas'ın gruplarına destek verebilir" dedi.
"BU SAVAŞTA İKİ EŞİT GÜÇ YOK"
Avrupalı devletlerin kayıtsız şartsız İsrail'i desteklemesini eleştiren Yaşlı, Ukrayna-Rusya savaşına Avrupa basınının yaklaşımını anımsattı ve şu ifadeleri kullandı:
"Ukrayna-Rusya savaşı söz konusu olduğunda, Avrupa basınında 'Rus İşgali' ifadesi kullanılmıştı. Öldürülen sivillerden bahsediliyordu. Ancak bu meselede bahis olan yalnızca İsrailli siviller ve meşru müdaafa hakkı. Ancak Filistin halkının yaşadığı acıları görmüyor. Batı, zamanında yahudilere dünyanın en büyük soykırımını yaptığı için adeta bir vicdan rahatlatması ile kayıtsız şartsız İsrail'in yanında duruyor. Öte yandan özellikle finans alanında Yahudi lobisi gerçekten güçlü. Bu savaşta İki eşit güç yok. Bir yanda dünyanın süper güçlerini arkasına almış, zengin ve her türlü askeri güce sahip İsrail; bir yanda devleti ve düzenli ordusu bile olmayan, sürüldükleri topraklarda yaşamaya mahkûm edilmiş bir halk var."
Bunun yanında devletlerin ve basının konumlanışına zıt bir biçimde Avrupa halklarının Filistin halkına uygulanan zulmü protesto ettiğini belirten Yaşlı, "Batı toplumlarında son yıllarda insanların zihin dünyaları bulamaça çevrildi ve toplumlara ideolojik salgılar verildi. Buna rağmen dünyaya baktığımızda Türkiye'dekinden daha büyük ve kitlesel eylemler gördük" diye konuştu.
"FİLİSTİN TARİHSEL OLARAK SOLUN MESELESİDİR"
AKP iktidarının konuya bakışını değerlendiren Yaşlı, Barış Terkoğlu'nun bugün Cumhuriyet'teki köşesinde anlattığı "Mavi Marmara" olayını anımsatarak şunları söyledi:
"Türkiye'de tarihsel olarak Filistin meselesi siyasal islamın meselesi değildir. Tarihsel olarak hep sol yapıların bir meselesi olmuştur çünkü Filistin içerisinde direnişi örgütleyenler yakın zamana kadar solcu devrimci organizasyonlardı. Bugün de hala Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Hamas'tan sonra direnişin ikinci gücüdür. İslamcıların bakışı ise meseleyi müslüman-yahudi çatışmasına indirgemekten ibaret. Duruma nasıl baktıklarını anlamak istersek 'Mavi Marmara' meselesine bakabiliriz. Erdoğan tabanını harekete geçirebilirdi ama bilinçli bir şekilde geçirmiyor."