Eski NATO Şefi: Trump'ın dönüşü jeopolitik bir felakete yol açar
Eski NATO genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Donald Trump'ın ABD siyasetine geri dönmesinin Rusya-Ukrayna savaşı konusundaki görüşleri nedeniyle 'jeopolitik bir felakete' yol açabileceğini öne sürdü.
cumhuriyet.com.trUkrayna hükümetine danışmanlık yapan Anders Fogh Rasmussen, Çarşamba günü Politico'ya verdiği demeçte, Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden Cumhuriyetçilerin başkan adayı olması ve kazanması halinde Ukrayna'ya yönelik Kongre desteğinin zora girebileceğini söyledi.
Rasmussen'in açıklamaları, Trump'ın Fox News sunucusu Tucker Carlson'a, "Ukrayna'da Rusya'ya karşı çıkmanın ABD için hayati bir stratejik çıkar meselesi olmadığını" söylemesi ve gelecek yıl yeniden seçilmesi halinde "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini" belirtmesinin hemen ardından geldi.
"JEOPOLİTİK FELAKET"
2009-2014 yılları arasında NATO başkanlığı yapmış olan Rasmussen, Politico'ya verdiği demeçte, Trump'ın Ukrayna politikasını "teslimiyet" olarak tanımladı ve şunları söyledi:
"Trump'ın aday gösterilmesini jeopolitik bir felaket olarak nitelendiriyorum çünkü kampanyadaki etkisi yıkıcı olacaktır. Trump'ın düşüncelerinin Amerikan halkının belli bir kesimine hitap etmesi bile Amerikan siyasetini yanlış yöne itecektir..."
Aynı zamanda Danimarka'nın eski başbakanlarından olan Rasmussen, Başkan Joe Biden ve Kongre'de Ukrayna'ya daha fazla silah sağlanması ve ABD'nin ülkeye uzun vadeli güvenlik garantileri vermesi için lobi çalışmalarında bulunan bir isim.
"ABD'NİN DEĞİL AVRUPA'NIN ÇIKARINA..."
Trump, Carlson'ın Pazartesi günü Twitter hesabında yayınladığı Fox News anketine verdiği yanıtlarda Ukrayna'daki savaşa değinmişti.
Kendisine, Ukrayna'da Rusya'ya karşı çıkmanın "hayati bir Amerikan ulusal stratejik çıkarı" olup olmadığı sorulduğunda eski başkan şu yanıtı verdi "Hayır, Amerika Birleşik Devletleri için değil ama Avrupa için öyle. Bu nedenle Avrupa bizden çok daha fazla ya da eşit ödeme yapmalıdır."
Trump'a Ukrayna'ya sağlanacak finansman ve malzeme konusunda nasıl bir sınırlama getireceği sorulduğunda ise şu yanıtı verdi:
"Bu büyük ölçüde Başkan Putin ve Rusya ile yapacağım görüşmeye bağlı. Ben Başkan olsaydım Rusya Ukrayna'ya asla saldırmazdı, en ufak bir ihtimal bile yok. Ben Başkan olsaydım, bu korkunç savaş 24 saat ya da daha kısa sürede sona ererdi. Bu yapılabilir ve yapılmalıdır..."
CUMHURİYETÇİLERDEN UKRAYNA'YA VETO
Öte yandan, diğer Cumhuriyetçi liderler de ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteği eleştirmekte ve Biden yönetiminin yaklaşımını sorgulamakta.
Trump'ın 2024 seçimlerinde, Cumhuriyetçi cenahta muhtemel rakibi olarak görülen Florida Valisi Ron DeSantis, Carlson'a demecinde şunları şunları söyledi:
"ABD'nin, sınırlarımızı güvence altına almak, ordumuzun hazırlığını güçlendirmek, enerji güvenliği ve bağımsızlığını sağlamak ve Çin Komünist Partisi'nin ekonomik, kültürel ve askeri gücünü kontrol etmek gibi birçok hayati ulusal çıkarı var, ancak Ukrayna ve Rusya arasındaki bir toprak anlaşmazlığına daha fazla müdahil olmak bunlardan biri değil."
Önemli bir Trump destekçisi olan Cumhuriyetçi Temsilci Marjorie Taylor Greene ise 4 Mart'ta The Guardian'a demecinde şunları söyledi:
"Bence ABD, giderek tırmanan ve tüm dünyayı üçüncü dünya savaşı riskiyle karşı karşıya bırakan bir savaşı finanse etmek ve sürdürmek yerine Ukrayna'da barışı sağlamaya çalışmalıdır."
Trump'ın bir başka müttefiki olan Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy de kısa bir süre önce Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'nin ziyaret davetini geri çevirdi ve Ukrayna'ya "açık çek" verilmesini desteklemediğini yineledi.