Esad’la normalleşme çabaları sürerken Şam-Moskova’dan askeri üs adımı geldi: Suriye’de yeni denklem
Uzmanlar, Rusya’nın Ayn el Arap’a askeri üs hamlesine yönelik Türkiye-Suriye ilişkilerine dikkat çekiyor.
Doğa ÖztürkRusya, Suriye’nin kuzeydoğusundaki stratejik noktalardan Ayn el- Arap’a, askeri üs kurduğunu iddia etti. Üssün kurulumunun tamamlandığına ilişkin açıklama yapan Rusya Uzlaşma Merkezi Direktör Yardımcısı Albay Oleg Ignasyuk, üste iki ülke askerlerinin de görev yapacağını söyledi. Rus TASS ajansı, askeri üssün kurulma amacının ‘Çatışan taraflar arasındaki muharebe operasyonlarını durdurma sistemini izlemeye yönelik’ olduğunu yazdı. Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından ise konuya ilişkin, “Barış Pınarı Harekatı sonrasında ABD ve Rusya ile iki mutabakat imzalamıştık. Bu mutabakatlar kapsamında; terörist unsurların belli bir bölgeye çekilmesiyle ilgili tedbir alınması yer alıyordu. Biz o günden bugüne kadar bu kapsamda yapılacak her türlü çalışmayı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Orada da Ruslar ile rejimin bir faaliyeti olduğu açık ve bizim tespitlerimizde de bu var. Bu çalışmayı terör örgütü PKK/SDG/PYD-YPG varlığının o bölgede zayıflaması olarak değerlendiriyoruz ve yakinen de gelişmeleri takip ediyoruz. Bizim için esas olan sınırlarımızın, halkımızın güvenliğidir. O bölgelerden bize herhangi bir taciz, saldırı olması durumunda da gerekli karşılığı her zaman misliyle veririz” açıklaması yapıldı.
‘SURİYE, GAZZE SAVAŞINDAN DERİN BİR ŞEKİLDE ETKİLENİYOR’
Rusya’nın Suriye’nin kuzeyi Ayn el Arap’ta askeri üs açıklamasını Cumhuriyet’e değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdullah Ağar, bunun şaşırtıcı bir hamle olmadığını, etki ve nüfuzunu arttırma fırsatı ortaya çıktığında Rusya ile Esad rejiminin nasıl daha önce pek çok noktada ortak davrandıysa yine davranabileceklerini söyledi. Ağar, “Ayn el-Arap’ta PKK-YPG etkili ancak o bölgeleri ABD 2019’da bölgeyi terk ederken üslerini boşaltmış, bölgedeki Rusya nüfuzunun önü açılmıştı. Aynı zamanda Ayn el Arap, gündeme geldiğinde Türkiye’nin alan kontrollü harekat yapmak zorunda olduğu alanların başında geliyor. Sonuçta bugün Rusya Gazze savaşının ürettiği Suriye gerçekliğinde bu yeni gerçekliğe özgü kendi kurgusunu geliştiriyor. Önemli olan diğer nokta ise şu: İran bu işin neresinde? Suriye, Gazze savaşından sessiz ve derin bir şekilde etkileniyor. Bu etkilenme Rusya ile İran arasındaki işbirliğini nasıl etkileyecek onu görmeye çalışıyoruz. İşbirliği halindeler ancak rekabet var. Suriye’de İran ile Rusya’nın etki ve nüfuzunun rekabet ettiği erken evrede Ruslara yakın Esad güçleriyle İran’a yakın Esat güçlerinin çatıştığını bile görmüştük. Mesele sadece Ayn el-Arap üzerinden okunacak bir mesele değil. Suriye’de var olan işbirliklerinin pozisyon değiştirdiğine ilişkin emareler var. Deyrizor’da aşiret milisleri ile PKK’lılar birbirlerine girdi, arkasında Esad rejimi ve İran var. Suriye’de Gazze savaşının tetiklediği sessiz ve derinler bazı olaylar olmaya başladı” dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜ TAVİZ VERİYOR
Türkiye’nin Esad rejimi ile görüşmeye ilişkin verdiği sinyallerin de sahayı hareketlendirdiğini belirten Ağar, “Türkiye’nin Esad yönetimiyle görüşme iradesinden sonra Ayn el-Arap’ta Ruslar ile rejimin üs kurma sürecine girmiş olmaları bence ilintili. Bunu yapan kim? PKK burada kendi geleceğiyle ilgili bir takım tavizler veriyor olabilir. PKK’nin burada süreci kendi lehine yönlendirmeye çalışıyor olabilir” diye konuştu. Rusya’nın bölgede stratejik üstünlüğe sahip olduğunu ve ‘İran gibi’ kara sahasında çok askere ihtiyacı olmadığını aktaran Ağar, Rusya’nın stratejik etki ve inisiyatifini temelde üslerinde konuşlu Rus Hava Savunma Sistemi (HSS) ve savaş uçakları üzerinden sağladığını söyledi.
‘PUTİN KONTROLÜNDE TUTMAK İSTİYOR’
Emekli Tuğgeneral Ali Er ise, “Rusya, bu askeri üssü kurarak ‘burada patron benim’ mesajı veriyor. Putin PKK/YPG’ye diyor ki ‘Ben buradayım. ABD’ye güvenme’ Bu sadece Türkiye’ye karşı bir adım değil, bölgede kendine göre bir oyun planı kurmaya çalışan bir Rusya görüyoruz. Rusya, bütün Ortadoğu coğrafyasında ‘Kürdistan’ denklemini, Suriye’deki ve Irak’taki petrol denklemini bir arada tutan Putin’in stratejik aklı olduğunu bunun için Türkiye’yi de kendi kontrolünde tutmak istediğini düşünüyorum” dedi. İktidar yanlısı analizlerde üs açıklamalarının Türkiye açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiğini anımsatan Er, “Olumlu bir gelişmedir ancak Türkiye’nin strateji kurma kabiliyeti olmayan bir gelişme Türkiye’nin menfaatlerini ne kadar karşılayabilir soru işaretini akılda tutmakta yarar var” diye konuştu. Gelişmelerin Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme süreci ile ilintili olduğunun da altını çizen Er, “Bunu düşünmemek mümkün değil. Tabi Türkiye ile Suriye’yi ortak çıkar temelinde bir arada götürebilecek bir girişim ama Türkiye’nin milli hedeflerine ne kadar hizmet eder, Suriye’nin milli hedeflerine ne kadar hizmet eder ya da Putin’in bölgesel hedeflerinin temel stratejik hedefine ne kadar hizmet eder bunları karşılaştırdığımda asıl kazanan Putin ve Suriye olacaktır” ifadelerini kullandı. Er, burada Rusya’nın asıl amacının PKK-YPG’nin bölgedeki varlığına ‘akıllı olun’ mesajı vermek olduğunu söyledi.
SURİYE, GÜVENLİK GARANTİSİ İSTEMİŞTİ
Türkiye-Suriye normalleşmesi gündemin ana maddelerinden birini oluştururken geçtiğimiz haftalarda Moskova’da kritik bir zirve gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad Moskova’da görüştü. Görüşmenin detaylarını Cumhuriyet’e değerlendiren Moskova’dan siyaset bilimci Ümit Nazmi Hazır, Suriye’nin İsrail-Filistin geriliminin bölgede gerilimi daha da artırması ihtimaline karşın Rusya’dan güvenlik garantisi isteğini ve Rusya için Suriye’nin Ortadoğu'da yayılma meselesi olduğunu kaydetti.