Erdoğan'dan Demirtaş, Kavala ve Kabaş hakkında soru soran ABD'li sunucuya sert tepki

ABD’nin New York kentinde bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışmaları öncesi PBS kanalına konuştu. Kanal sunucusunun Sedef Kabaş, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş sorularına tepki gösteren Erdoğan, "Benim sözümü kesmeyeceksiniz. Ve bana saygı göstereceksiniz" cevabını verdi.

cumhuriyet.com.tr

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu için bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentindeki Türkevi binasında PBS kanalından Amna Navaz’ın sorularını yanıtladı. 

NATO'nun durumuna, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşa ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin bir parçası olma hedefini neden yakında sonlandırabileceğine ilişkin sorulara yanıt veren Erdoğan, PBS kanalı sunucusu Amna Navaz’ın Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Sedef Kabaş hakkındaki sorusuna sert tepki gösterdi. 

Navaz, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gezi Davası tutuklularından Osman Kavala ve "cumhurbaşkanına hakaret" ve iki bakana karşı "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçlaması ile 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan ancak tahliye edilen gazeteci Sedef Kabaş'ın mahkûmiyet kararlarının "uluslararası alanda dikkat çektiği" değerlendirmesinde bulundu ve "Siz bu insanlar tarafından tehdit ediliyor musunuz" sorusunu sordu. 

"Sizi eleştirenler, bu insanların çoğunu hapse atmanızın, onların susturulmasını istediğiniz ve bir şekilde sizi tehdit ettikleri izlenimini verdiğini söyleyecektir" yorumunda bulunan Navaz'a, Erdoğan'dan "Bu konuyla neden bu kadar ilgileniyorsunuz? Türkiye'de bir hukuk devleti var. Bu tür kararlar ancak yargı tarafından verilebilir. Eğer yargı böyle bir karar verdiyse bırakın yargının kararlarına saygı duyulsun ve uygulansın" cevabını verdi. 

Osman Kavala'dan bahseden Erdoğan, "Ben yargı adına hizmet edecek bir konumda değilim. Bahsettiğiniz bu adam bu gösteriler sırasında, bu protestolar sırasında finansördü" ifadesinde bulundu. 

Navaz'ın, Sedef Kabaş'a ilişkin "Birisi tweetlerinde size hakaret ettiği için hapse atılmalı ve yargılanmalı mı" sorusunu ise Erdoğan, "Hayır, ben bu işe karışmıyorum. Kararları yargı verir ve aynı şey Selahattin Demirtaş için de geçerlidir" şeklinde cevapladı.

Erdoğan'ın "(Demirtaş) O da 200'den fazla insanın ölümüne sebep olan bir terörist ve bu teröristle ilgili kararı da yine yargı verdi" sözünü yarıda kesen Navaz, "Araya girdiğim için özür dilerim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu değerlendirmeye katılmıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Sunucunun sözünü kesmesine tepki gösteren Erdoğan, şu ifadelerde bulundu:

"Sözümü kesmeyin. Sözümü kesmeye hakkınız yok. Benim sözümü kesmeyeceksiniz. Ve bana saygı göstereceksiniz. Ve yargının kararına da saygı duyacaksınız. ABD yargısı tam teşekküllü bir yargıdır. Türkiye'nin yargısı da öyle. Ve buna saygı duymak zorundasınız. Biz bir hukuk devletiyiz ve bu hukuk devleti içerisinde biz böyle yaşadık ve böyle yaşamaya devam edeceğiz."

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) raporunda yer alan  "Dünyada en çok gazeteci hapseden dördüncü ülke Türkiye" bilgisine atıfta bulunan sunucu, “Ülkenizde neden bu kadar çok gazeteci hapiste” diye sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

“Eğer terörü destekliyorlarsa dünyanın neresinde özgürce yaşayabilir veya dolaşabilirler? Bu insanlar terörü destekliyor ve bu kişiler hakkında yargı kararını veriyor." 

İSVEÇ, NATO, ABD, F-16, MENENDEZ

İsveç’in NATO’ya üyelik teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) olduğunu hatırlatan Erdoğan, Stockholm’ün Ankara’ya verdiği sözleri tutmadığını "Terör örgütlerinin Stockholm sokaklarındaki gösterilerini ve faaliyetlerini derhal durdurmaları gerekmektedir. Çünkü bunun gerçekten gerçekleştiğini görmek Türk halkı için çok önemli olacaktır. İsveç mevzuatta değişiklik yapmış gibi görünüyor ama bu yeterli değil" ifadesiyle öne sürdü. 

Sunucunun “ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışı ile İsveç’in NATO’ya katılması arasında bir bağ görüyor musunuz” sorusunu Erdoğan, “Bana göre bağlantı olmamalı. Joe Biden bu konuda kararı Kongre’nin vereceğini söyledi. Biz de her zaman diyoruz ki bizim de TBMM’miz var. Yani bu konulara parlamento karar verir. Parlamento bu konuda olumlu bir karar vermezse o zaman bu hususta yapacak bir şey yok" dedi.

Erdoğan ayrıca, Türkiye'ye F-16 satışına karşı olan ABD Kongresi Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez hakkında "Menendez’in Türkiye’yi ve kendisini tanımadığını" öne sürdü.

Erdoğan, “Menendez’in Türkiye’ye düşmanca bir yaklaşım sergilediği görülüyor ve bizi kendi seçtiği belirli tartışma alanına çekmeye çalışıyor. Ancak bunun bir parçası olmayacağız. Yunanistan’la dostluğumuz onların sandığı gibi değil. Yunanistan ile Türkiye’nin onlarca yıldır devam eden kadim bir dostluğu var” ifadesinde bulundu.

Sunucu, AP Türkiye Raportörü Amor’un hazırladığı ve Parlamento'nun kabul ettiği rapora ilişkin "AB ile yolları ayırabiliriz” çıkışını hatırlattı. Erdoğan, "Biz her zaman kendi kendine yeten bir ülke olduk. Hiçbir zaman AB’nin katkılarına ya da desteğine muhtaç olmadık, buna ihtiyacımız yok" dedi ve Türkiye’nin 50 yıldır Avrupa kapısında oyalandırıldığının altını çizdi. 

RUSYA DEĞERLENDİRMESİ

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Rusya lideri Vladimir Putin ile “dostluğu” ve savaşın gidişatı hakkında değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, sunucunun “Putin’in tahıl ihracatı konusunda verdiği sözlere güveniyor musunuz” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Güvenmemem için hiçbir sebep yok. Batı ne kadar güvenilirse Rusya da en az o kadar güvenilirdir. 50 senedir bizi kapısında bekleten AB’dir. Şu anda Batı’ya ne kadar güveniyorsam Rusya’ya da o kadar güveniyorum.”

Öte yandan Erdoğan, Putin’in savaşın bir an önce bitirilmesinden yana olduğunu da söyledi.