Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Zelenski çapraz ateşte

“Rusya’yla Ukrayna arasındaki savaş, sonucun savaş alanında alındığı 2. Dünya Savaşı’ndan ziyade sonucun, taraflardan birinde iç karışıklıkların baş göstermesi sonucunda sona erdiği 1. Dünya Savaşı’na benziyor. Ukrayna hükümeti, toplumla bağlarını giderek kaybederek bu yoldan gitme riskini gösteriyor.”

cumhuriyet.com.tr

Ukrayna’nın iç siyasi kriz yüzünden savaşı kaybedeceğini öngören bu satırları ilk okuduğumuzda, Rus yanlısı biri tarafından yazıldığını zannedebiliriz. Ne var ki bu satırlar, Ukrayna’nın en milliyetçi gazetelerinden Visokiy Zamok’ta yayımlandı. Yazan kişi de 2014’teki Batı yanlısı ihtilale katılan daha sonra hükümet danışmanlığı yapan ve sonra Rusya-Ukrayna savaşında bir dönem aktif rol alan Gennadi Druzenko. 

Türkiye’de Ukrayna konusunda yanlış bilinen hususlardan biri, Zelenski’nin Ukrayna’yı Batı kampına sürüklediği. Oysaki Ukrayna nüfusunun belli bir bölümü, eskiden de Batı yanlısı ve Rusya karşıtıydı. 2014’te Batı yanlılarının ihtilalle iktidara gelmesi ve ardından Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesi, Ukrayna’yı daha da Batı’ya iten bir etken oldu. Zira Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesi ve Donbas’ın bazı bölümlerinin Rus yanlısı ayrılıkçıların eline geçmesi sonucunda en Rus yanlısı seçmenler oralarda kaldı. Ukrayna denetimi dışındaki topraklarda kalan bu kişilerin Ukrayna siyasetine etki etme şansı da ortadan kalktı. Böylelikle Batı yanlılarının Ukrayna siyasetindeki ağırlığı arttı. (Bütün bunları, tarihsel etkenlerle birlikte Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan “Ukrayna: Dünyanın Siyasi Fay Hattı” adlı kitabımda anlatıyorum. İlgilenenlere tavsiye ederim). 

Zelenski, 2019’da ağırlıklı olarak Rusça konuşan ve Rusya’ya sempati duyanların oylarıyla iktidara gelmişti. Dış politikada Rusya’yla uzlaşmayı ve ılımlı bir Batı yanlılığını savunuyordu (AB hedefi olan fakat NATO üyeliğini öngörmeyen bir Batı yanlılığı). Radikal Batı yanlıları ise eski Cumhurbaşkanı Poroşenko’nun etrafında örgütlenmişti ve bu alıntı yaptığımız Visoki Zamok gazetesinde Zelenski’ye “palyaço” şeklinde ağır ithamlar yapılıyordu. 

Zelenski, çeşitli nedenlerle 2021’den itibaren, radikal Batıcı ve milliyetçi kesimlere yakınlaştı. Savaşla birlikte onlarla aynı çizgiye geldi. Ancak savaşın Ukrayna’nın beklediği şekilde gitmemesi ve sıkıntıların baş göstermesi, Zelenski’yi bir taraftan “Yeter artık niye savaşıyoruz ki” diyenlerin (ki bunların çoğu Rus yanlısı olarak bilinen kesimler) diğer taraftansa “Zelenski yüzünden Rusları yenemiyoruz” diyenlerin (milliyetçilerin) ateşine maruz bıraktı. 

6 Ağustos’ta Ukrayna’nın Rusya’ya baskın taarruzu, bu eleştirileri dindirmiş, Zelenski’nin konumunu güçlendirmişti. Ne var ki bir aydan fazla zaman geçmesine karşın Ukrayna’nın Kursk’ta fazla ilerleme gösterememesi, diğer taraftan da Rusların Ukrayna’da ilerleyişleri, Zelenski’yi yine çapraz ateşe maruz bıraktı. Milliyetçi yazarlar da “Donbas’ta Rusları durduramazken hâlâ neden Kursk’ta köprübaşı tutmakta ısrar ettiğimizi hükümet bize açıklamıyor” diyor. 

Zelenski, yurtdışından da destek sağlamak için dışişleri bakanını değiştirerek bu göreve eski Ankara Büyükelçisi Andriy Sibiga’yı getirdi. Zelenski’nin bu ay ABD’ye yapacağı ziyarette de Biden’a bir rapor ve plan sunması bekleniyor. Dolayısıyla sonbahar, hem cephede hem iç hem de dış politikada çok sıcak geçecek. 

denizberktay@yahoo.com