Deniz Berktay ile Kuzeyden notlar: Savaşı yeniden kızıştıran gelişme

Rusya’yı Kırım’a bağlayan Kerç Köprüsü dün sabah erken saatlerde vuruldu. Kiev’den ilk açıklamada bunun Rusya’nın provokasyonu olduğu iddia edildiyse de Ukranya’nın önde gelen yayın organlarından Ukrayinska Pravda, bunun Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) ile Ukrayna Deniz Kuvvetleri tarafından düzenlenen bir operasyon olduğu ve saldırıda iki adet insansız hava aracı (İHA) kullanıldığı bilgisini verdi. Bu Ukrayna’nın bu köprüye ikinci saldırısı.

Deniz Berktay

İlk saldırı ekimde gerçekleşmiş ve Rusya buna yoğun füze saldırılarıyla karşılık vermişti.

Köprü, Rusya açısından hem sembolik hem de stratejik öneme sahip. Rusya’nın 2014’te Ukrayna’nın Kırım’ı ele geçirdikten sonra inşa ettiği köprü, Moskova’nın Kırım’daki hâkimiyetini simgeliyor. İkincisiyse Rusya, Kırım ile en kestirme şekilde kara ve demiryolu sevkıyatını bu köprüyle gerçekleştirmeye başlamıştı. Geçen yıl Rus kuvvetlerinin Ukrayna’nın Azak Denizi sahil şeridini tamamen ele geçirmeleriyle Rusya’dan Kırım’a doğrudan kara bağlantısı kuruldu.

En büyük hedefi

Ukrayna’nın 45 gün kadar önce başlattığı karşı taarruzda en büyük hedefi, Azak sahiline ulaşarak Rusya’nın Kırım’la bağlantısını kesmek. Kerç Köprüsü’nün de Ukrayna’nın hedefleri arasında olduğu sır değil. Ukrayna böylece Rusya’yı Kırım’dan çekilmeye zorlayacağını varsayıyor. Ancak Rusların Kırım’ı ele geçirmesi uluslararası hukuka aykırı olsa da Kırım’ın önemi ve Rusların buraya verdiği önem anlaşılmazsa savaşın nasıl şiddetleneceği de görülememiş olur. 1700’lerin sonlarından beridir Rus Karadeniz filosu, Kırım’ın Sivastopol üssünü kullanıyor. Kırım bütün Karadeniz’i denetleyen bir konumda. Geçenlerde Hitler’in yaverlerinden Von Below’un anılarını okudum. En ilgimi çeken husus, Hitler’in de Kırım ve Karadeniz’e verdiği önemdi. Savaşta Sovyet lideri Stalin, Kırım’ı Nazilere kaptırmamak için elinden geleni yapmış ancak Kırım bir yıl süren çatışmalar sonrasında Nazilerin eline geçmişti. Hitler de Kırım’ın Kardeniz’deki ağırlığını gördüğü için oradaki komutan Von Manstein’a, Kırım kaybedilirse Sovyetler’in bölgede güçleneceğini o durumda da Türkiye’nin Sovyetler Birliği’yle yakınlaşacağını söylemiş. O nedenle Naziler, bütün güçlerini Kırım’ı elde tutmaya harcadı. Fakat 1944 başlarında Sovyetler’in Kırım’ı geri alması, Türkiye’yi Almanya’dan büsbütün uzaklaştıracaktı.

Rusya’nın bu şartlarda Kırım’dan çekilmesi, Kırım’a Batılı güçlerin yerleşmesine ve Rusya’nın Karadeniz’in bir ucuna hapsolmasına yol açacak (bu, Rusya’nın güneye yönelik bütün politikalarının iflası demek olur). Rusya’da bir ihtilal olmadıkça Moskova’nın bunu kabullenmesini beklemek gerçekçi değil. O nedenle Kırım çevresinde gerilimin artmaya başlaması, savaşın daha da kızışacağına işaret ediyor.

denizberktay@yahoo.com