Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Karadeniz’in barut fıçıları: Moldova ve Gürcistan

Ukrayna dışında Avrasya coğrafyasında Batı ile Rusya arasında kalmış başka ülkeler de var. Moldova’yla Gürcistan bunlardan ikisi. Önümüzdeki ay bu iki ülkede seçimler var: Moldova’da 20 Ekim’de cumhurbaşkanlığı seçimleri, Gürcistan’daysa 26 Ekim’de parlamento seçimleri.

Deniz Berktay

Moldova’daki seçimler, kesin biçimde Batı ve Rusya yanlısı adaylar arasında geçecek. 16 yıl önce Rusya’yla savaş yaşamış olan Gürcistan’daysa açık şekilde Rusya yanlılığı yapılmasa da buradaki seçimler de Moskova ile iyi ilişkiler yürüten iktidarla bu politikaya kesin olarak karşı çıkan Batı yanlısı, Rus karşıtı ve milliyetçi muhalefet arasında geçecek. Her iki seçim de daha şimdiden hile iddialarıyla gündeme geldi. Dolayısıyla iki ülkede de seçimleri kim kazanırsa kazansın dananın kuyruğu kopacak. 

TÜRK KÖKENLİ ADAY

Moldova, dört yıldır Batı yanlıları tarafından yönetiliyor. Şimdiki Cumhurbaşkanı Maya Sandu, 2020 sonbaharındaki seçimlerle bu koltuğa oturmuş, ardından, parlamento seçimleriyle de Moldova parlamentosunun denetimi, Batı yanlısı iktidar partisine geçmişti. Moldova, 3.5 milyonluk nüfusu ve yaklaşık 30 bin kilometrekarelik küçücük yüzölçümüne rağmen Rusya’yla Batı’nın nüfuz mücadelesi yürüttüğü, jeopolitik açıdan önemli bir ülkeydi. Hele Ukrayna’da savaşın patlak vermesi, Romanya’yla Ukrayna arasına sıkışmış olan ve doğusunda Transdinyester gibi ayrılıkçıların elinde ve Rus askerlerinin barındığı bir bölge bulunan bu ülkeyi, daha da ön plana çıkardı. Cumhurbaşkanı Sandu, Batı’dan aldığı destekle iç siyasette ve devlet teşkilatında konumunu epey sağlamlaştırdı. Muhalif gösterilerin hemen hepsi “Rus yanlılarının gösterileri” olarak yaftalandı. 

20 Ekim seçimlerinde, Rus yanlısı kesimden adaylığını ilk açıklayan, ülkenin güneyindeki Gagauz Türkleri’nden olan ve eski Moldova Başsavcısı Aleksandır Stoyanoglo. Gagauz Türkleri, Rusya’ya yakın siyasi görüşleriyle biliniyor. Stoyanoglo, Rusya’ya yakın olan herkesin desteğini alabilmiş değil. Ne var i, seçimlerin ikinci tura kalması halinde Stoyanoglo’nun Sandu’ya ciddi bir rakip olabileceği konuşuluyor. 

Batı yanlısı çevreler, şimdiden Rusya’nın bu seçimleri provoke etmeye haırlandığını, hatta Rusya’nın kısa süre önce başkent Kişinev’e atadığı büyükelçinin tam da böyle iç karışıklıklar konusunda uzmanlaşmış biri olduğunu yazıyor. Rus yanlısı kesimlerse Batılı çevrelerin bu seçimleri Sandu’ya kazandırtmak için her yola başvuracağını söylüyor. Dolayısıyla seçimi kim kazanırsa karşı taraf, seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla sokaklara dökülecek. 

İKTİDARDAN ‘ÖZÜR’ ÇIKIŞI

Gürcistan’daki parlamento seçimleri de kutuplaşmış bir ortamda yapılacak. Burada Batı yanlısı muhalefetin galip gelmesi halinde bu, Rusya’ya karşı güneyden bir cephenin açılması ve Batı’nın Kafkasya’ya yeni bir çıkarma yapması anlamına gelecek. 

İşte bu ortamda, iktidardaki Gürcü Hayali Partisi’nin kurucusu olan Bidzina İvanişvili’den ilginç bir çıkış geldi. İvanişvili, 16 yıl önceki savaşta Gürcü ordusunun Güney Osetya’da yaptıklarından ötürü Osetlerden özür dileyeceğini söyledi. Böyle bir açıklama, tahmin edileceği üzere o savaşta savaşmış veya yakınlarını kaybetmiş kesimlerin şiddetli tepkisini çekti. Bunun üzerine yine iktidar partisinden olan parlamento başkanı, Gürcülerle Osetlerin karşılıklı özür dilemesi gerektiğini söyleyerek bu sözü ve buna gelecek tepkileri biraz törpülemiş oldu. Ancak sinirler gerilmiş durumda. Ekim ayı Karadeniz havzasını dünya gündemine taşıyacak. 

denizberktay@yahoo.com