CIA Direktörü, 'Rusya, Ukrayna'da 15 bin asker kayıp verdi'

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Bill Burns, Rusya’nın Ukrayna savaşında 15 bin asker kayıp verdiğini, Ukrayna ordusunun kayıplarının da buna yakın olduğunu söyledi.

AA

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Burns, Colorado’da düzenlenen Aspen Güvenlik Forumu'nda konuştu.

Burns, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendi kendini Rusya’yı yeniden büyük bir güç haline getireceği konusunda ikna ettiğini ve bunun da ancak Ukrayna’yı kontrol etmekle mümkün olabileceğini düşündüğünü ileri sürdü.

Ekim 2021’den itibaren oldukça rahatsız edici birtakım istihbaratlar almaya başladığını ifade eden Burns, ABD’nin bu konudaki kaygısını, Rusya’nın yoluna devam etmesi durumunda ağır sonuçları olacağını bildirmek üzere ABD Başkanı Joe Biden’ın kendisini Moskova’ya gönderdiğini söyledi. Burns, “Ülkeye döndüğümde Başkan'a ilettiğim izlenim, Putin'in Ukrayna'yı işgali başlatmak için henüz geri dönüşü olmayan bir karar vermediğiydi. Ancak [Putin] işgal doğrultusunda hareket ediyordu. Diğer izlenimime göre, stratejik olarak Ukrayna'yı ve Ukrayna’nın tercihlerini kontrolü altına alabilme şansını elinden kaçırmak istemediği için işgale ikna olmuştu.” diye konuştu.

Putin’in sağlığı ve akli dengesinin yerinde bir kişi olarak tanımlayıp tanımlamayacağına yönelik bir soruya yanıt veren Burns, Rus liderin yeterince sağlık olduğunu ve şahsına has bir bakış açısı olduğunu ifade etti.

Burns, savaşın gidişatına ve Rusya’nın kayıplarına ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Kayıplar konusunda net bir sayı yoktur genellikle aralıklar vardır. ABD istihbarat topluluğunun en son tahminleri 15 bin civarında ölü ve muhtemelen bunun üç katı kadar da yaralı olduğu yönünde. Dolayısıyla oldukça önemli kayıplar. Ukraynalılar da çok kayıp verdi. Muhtemelen bundan biraz daha az.”

Rus ordusunun savaşın ilk aşamasındaki başarısızlıklardan sonra savaşa yeniden adapte olduğunu ve operasyonel hedeflerini yeniden düzenlediklerini hatırlatan CIA direktörü, Rusya’nın daha rahat bulduğu bir savaş taktiği olarak uzun menzilli füze ve topçu atışlarına döndüğünü ve bunun 1994-1995’te Birinci Çeçen Savaşı'na benzettiğini söyledi.

Burns, tıpkı Çeçenistan’da olduğu gibi Ukrayna’nın doğusundaki köylerin de Ruslar tarafından yerle bir edildiğini ancak Rusların Çeçenistan’a nazaran Ukrayna’da daha yavaş bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.

Putin’in ABD ve Avrupa’nın dikkatini başka bir şekilde dağıtabileceğini, Ukrayna ve Avrupa’yı yıpratabileceğini düşündüğünü ifade eden Burns, Rus liderin yanıldığını, ABD ve diğer ülkelerin Ukrayna’ya silah desteği verdiği sürece Ukraynalıların savaşa devam edeceğini, NATO’nun daha da güçlendiğini, şimdi de Rusya’nın komşuları olan Finlandiya ve İsveç’in ittifaka katılacağını değerlendirdi.

ÇİN TAYVAN İÇİN RUSYA’NIN UKRAYNA SAVAŞINI İZLİYOR

Çin’in Tayvan’a yönelik olası bir askeri müdahalesini de değerlendiren Burns, ordusunun Tayvan’a müdahale edebilecek kapasitede olduğunu gördüğü takdirde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in adım atmaya karar vereceğini ve bunun önümüzdeki yıllar içinde olabileceğini söyledi.

Burns, Çin yönetiminin Rus ordusunun Ukrayna’daki operasyonu izlediğini belirtirken Çin’in Tayvan’a müdahale etmek ve sık ormanlıkları kontrol altına almak için adaya çok büyük askeri güç yığması gereceğine işaret etti.

CIA Direktörü, Çin ekonomisinin dünya ekonomileri ile daha entegre bir ekonomi olduğuna dikkati çekerek Pekin’in yaptırımlara karşı Rusya’dan daha fazla hazırlık yapması gerekeceğini dile getirdi ve Başkan Şi’nin bu konudaki kararlılığının azımsanmaması gerektiğini ifade etti.

İRAN HENÜZ NÜKLEER SİLAHLAŞTIRMA FAALİYETİNİ BAŞLATMADI

İran üzerine değerlendirmelerde de bulunan Burns, Tahran’ın nükleer silah için gerekli maddeyi elde etme süresinin bir yıldan haftalarla ölçülebilecek bir süreye gerilediğini kaydetti. Burns, şöyle devam etti:

“Tabii burada ikinci boyut, İranlıların nükleer silah üretecek fabrikayı inşa etme çabalarına yeniden başlamalarının ne kadar süreceğidir. Bizim en iyi istihbarat değerlendirmemize göre, İranlıların 2004 yılına kadar devam ettirdikleri silahlaştırma çabalarını askıya aldılar ve yeniden başlatmadılar. Yani bu açıkça CIA'de ve ABD istihbarat topluluğunda en çok odaklandığımız nokta.”